Özgürlüğün Satışını Yasaklamak (!)

Özgürlüğün Satışını Yasaklamak (!)
  • 14
    0
    0
    6
  • Bireylerin, üzerinde seçim özgürlüğünün bulunduğu bir konuda, bir tarafın ''kutsal''ını devlet eliyle de (!) kutsamak için bir karar almak.. Şaşırmayalım.. Çünkü bu eller; kendileri oruç tuttuğu için, küçücük bir çocuğa ikram etmeleri gereken şekerin, çikolatanın, çayın ve pastanın takdimine ''ramazan sonu.'' randevusu veren eller.. 

    Covid ve alkol tüketimi arasındaki bağı anlatan bilimsel yazınlar, makaleler arayıp durdum.. Kayda değer bir şey bulamadım.. Sanırım hepimizden gizlenen bir gerçek var.. O da; covid ve alkol tüketimi arasındaki doğrudan ilişki.. Öyle ki 17 gün sürecek olan bir yasağı mantık çerçevesine oturtmanın başka bir açıklaması yok. Bu arada araştırmam sırasında öğrendiklerime göre; covid iktidarın; yaşantılarını tasvip ettiği kimselerin yahut yakınlarının cenaze törenlerinde bulaşmıyor, covid genel olarak dini törenlerde bulaşmıyor, covid bazı siyasi partilerin kongrelerinden bulaşmıyor.. Sanırım covid biraz daha talimat alıp ona göre bulaşan bir hastalık. Söz dinleyen, uysal bir şey aslında.. Öyle ki yerli ve milli kast sistemimizin kaymak tabakalarının dudaklarının arasından onay sözcüğü duymadığında -ki bu genelde yukarıda bahsettiğimiz törenlerde ortaya çıkıyor- köşesine çekiliyor.. Bu kaymak tabakadan onay aldığında ise tüm haritayı bir anda kıpkırmızıya çeviriyor. 

    Pandeminin psikolojik, sosyolojik, ekonomik etkilerini atlatmaya çalışmak yeterince zor değilmiş gibi bir de kendi içimizde kendi insanımıza karşı bir mücadele veriyoruz. Buradaki ''kendi insanımız'' vurgusu mühim. Çünkü ''kendi insanımız'' kendi içinde dallanıp budaklanıyor. Herkes bir anda bir konunun farklı bir tarafında var olup, mücadelesini de o taraf üzerinde var ediyor. Mesela alkol yasağına karşı duranlar da kendi içlerinde ikiye ayrılıyor:  ''Tamam bunlarla çarpışmaya gerek yok, stoğumu yaparım.'' deyip kendi borusunu kendi pasif direnişiyle çalmaya devam edenler ve ''Neden stok yapmak zorundayım! Neden 17 gün boyunca altı boş bir sebep yüzünden bir dayatmaya boyun eğmek zorundayım?'' diyerek daha aktif bir direniş sergileyenler.. Nitekim ben de olayı stok yapıp-yapamama durumundan kurtarıp, olaya çok daha geniş bir çerçeveden bakmaktan yanayım.. Bu yüzden mücadelemiz topyekün olmalı.. Bu yasaktan söz edilir edilmez, büyük market zincirlerinin padişahın fermanını almış gibi alkol satışlarına ilişkin yasakların tekrar edildiği pankartlarla marketlerini doldurması çok yaralayıcı. Arz-talep ilişkisi sebebiyle sağlıklı ilişkiler kurduğun bu büyük market zincirlerinin, böyle bir HAK İHLALİ'nin yaşandığı bir durumda biraz daha kendisini ekonomik anlamda var eden tüketicinin ve tabi ki haklı olanın yanında olmasını bekliyorsun.. Elbette bu basit bir örnek.. Sınırlı içeriğimde aslında demek istediğim: Market sahipleri de, alkol tüketenler ve tüketmeyenler de omuz omuza bu hak ihlaline tepki göstermeli ve bunun gerçekleşmesine izin vermemeli.. 

    Hala bir şeyleri umarak müthiş iyimser bir tavır sergilediğimizi biliyorum.. Ama yine de: umarız iktidar artık siyasi kararlar almak yerine pandemi ile doğrudan ilişkili kararlar almaya başlayarak, salgın mücadelesinin başından beri verdiğimiz kayıplara (ki bu kayıplar sadece alkol tüketenler değildi ki bu yasağın bir geçerliliği olsun) yenilerinin eklenmemesi hususunda SOMUT VE AKILCI adımlar atarak hepimizi bu kez iyi anlamda şaşırtır.

    Bu yazı için bir dipnot ekleme gereği hissettim: Bilinçli olarak alkol tüketmiyorum. Kendi adıma alkol tüketmekten hoşlanmıyorum. Ama böyle bir durum karşısında alkol tüketme özgürlüğü kısıtlanan hatta ve hatta amiyane tabirle ''gasp edilen'' insanların hakkını savunmak için en ön saflara koşarım. Nitekim bu içerik/yazı da benim ön saflara koşma girişimim.. 

    Herkese sağlıklı günler diliyorum..

    Sağlıklı ve özgür günler! 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.