Margaret Atwood'un aynı isimli romanından uyarlanan, 15 Emmy ve 2 Altın Küre ödüllü drama dizisinin uzun zamandır beklenen 4. sezonu izleyicisi ile buluştu. The Handmaid’s Tale 2 senelik aradan sonra 29 Nisan'da yayınlanmaya başladı. Şu ana kadar 5 bölümü yayınlanan dizinin yeni bölümleri her hafta perşembe günü Blu TV'de ekranlara geliyor.

The Handmaid’s Tale Türkçe adı ile Damızlık Kızın Öyküsü, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan savaşlar sonucunda kurulan Gilead distopyasında geçiyor. Çevresel felaketler, iklim değişikliği ve doğum oranlarının düşmesinin tüm dünya için önemli bir sorun haline geldiği evrende Gilead tutucu ve cinsiyetçi bir politika izlemektedir. Buradaki totaliter toplum kadınlara acımasız bir hayat sunuyor. Doğurgan kadınların toplum için damızlık olarak kullanıldığı distopyada kadınlar komutan eşi, hizmetçi ve damızlık gibi sınıflara ayrılıyor. Okuma ve yazma hakları bile olmayan, kendi çocukları ellerinden alınan, şiddete uğrayan kadınların öyküsü ve hayatta kalma mücadeleleri dizide işleniyor. 

Dizinin uzun süredir beklenen 4. sezonunda ise Gilead'da yaşanan olayları onun gözünden izlediğimiz ana karakter June Osborn ya da son damızlık adı ile Ofjoseph'in devam eden direnişi bizlere aktarılıyor. Geçtiğimiz sezonda çok büyük bir planı uygulayıp başarılı olan June ve arkadaşlarının, bu başarı karşısında yaşadıkları ve Gilead rejiminin acımasızlığı ile tekrar yüzleşiyoruz. June bu toplumu yıkmak ya da zarar verebilmek için sürdürdüğü savaşa devam ediyor. Ancak kendi benliğini yitirmeye ve bu rejimden önceki halini parça parça kaybetmeye başlayan, direnişin ötesine geçen benlik savaşını da dizi bizlere aktarıyor. Savaş ve savaşın ötesine geçen June'un kendi benliğini yeniden inşa etme süreci ve hikayesi bu sezonda karşımıza çıkıyor.

Dizide kadınların tek görevinin doğurmak ve annelik olarak sunulduğu bu cinsiyetçi, baskıcı ve tutucu toplumu, yaşadığımız dünyadaki söylemler ve kadının sosyal hayatta uğradığı eşitsizlikler ile değerlendirdiğimizde kadın haklarının önemini daha iyi anlıyoruz. Özgürlüklerimize sahip çıkmaz ve eşitliği savunmazsak olabilecekleri gösteren bu distopya 4. sezonu ile bizlere direnişin farklı yönlerini sunuyor.

Dizinin hayranları için bir sürpriz ise June rolü ile başrol oynayan Elizabeth Moss'un 4. sezonda aynı zamanda yönetmen koltuğuna da oturmuş olması.

Keyifli Seyirler!

 

Kaynak 1, 2