Jean-Baptiste Clamence'in Düşüşü

Jean-Baptiste Clamence'in Düşüşü
  • 2
    0
    0
    0
  •  

     

     

    "...Bakın, dostu hapse atılan bir adamdan söz ettiler bana, adam her akşam evinde yerde yatıyormuş, sevdiği kişiden esirgenen bir rahatlıktan yararlanmamak için. Kim, aziz bayım, kim yatar yerde bizim için? Ben yatabilirim mi diye soruyorsunuz? Dinleyin, yatabilmek isterdim, yatarım da. Evet, hepimiz yatabileceğiz bir gün, bu da kurtuluş olacak. Ama kolay değil bu, çünkü dostluk dikkatsizdir ya da en azından güçsüzdür, istediğini yapamaz. Belki de yeterince istemez mi bunu? Belki de yaşamı yeterince sevmiyor muyuz? Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşamaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz, saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına koyabiliriz. Bizi bir şeye yükümlü kılarsa, belleğe yükümlü kılar onlar, bizimse belleğimiz zayıftır! Dostlarımızda sevdiğimiz, taze ölüdür, acılı ölü, heyecanımız, eninde sonunda kendimiz!"

    "...Her şeyi unutuyordum ilk önce de kararlarımı. Doğru konuşalım: Unutkanlıklarımın övgüye değer olduğu da oluyordu. Dikkat etmişsinizdir, inancı, tüm hakaretleri bağışlamak olan insanlar vardır, bu hakaretleri bağışlarlar gerçi, ama hiç unutmazlar. Ben hakaretleri bağışlayacak kadar iyi bir yapıda değildim, ama sonunda onları unutuyordum hep. Benim kendisinden nefret ettiğime inanan biri, onu geniş bir gülümse ile selamladığımı görünce apışıp kalıyordu. O zaman, yapısına göre ya bendeki ruh büyüklüğüne hayran oluyor ya da ödlekliğimi küçümsemeyle karşılıyordu, oysa bu davranışımın nedeni daha basitti: Adını bile unutmuştum adamın. İlgisiz ya da nankör kılan aynı sakatlık o zaman büyük ruhlu hale getiriyordu beni."

    "...Bu dünyada savaş yapılabilir, aşk taklit edilebilir, hemcinsine işkence yapılabilir, gazetelerde boy gösterilebilir ya da yalnızca örgü örerken komşu çekiştirilebilir. Ama bazı hallerde, devam etmek, yalnızca devam etmek insanüstü bir şeydir. "

    "...İnanın bana, dinler, ahlak dersi vermeye kalkıştıkları ve birtakım emirler yağdırdıkları andan itibaren yanılırlar. Suçluluğu yaratmak ve cezalandırmak için tanrı zorunlu değildir. Benzerlerimiz, kendimizin yardımıyla yeterlidir bunun için. Son Yargı'dan söz ediyordunuz. Bırakın da güleyim buna. Gözümü kırpmadan bekliyorum onu. Daha kötüsünü tanıdım ben, insanların yargısını."

    "İnsanın egemen olmaktan ya da hizmet görmekten vazgeçemeyeceğini biliyorum. Her insanın temiz hava gibi kölelere gereksinimi vardır. Kumanda etmek soluk almak demektir, bu kanıdasınız değil mi? En nasipsizler bile soluk almayı başarır. Toplumsal merdivenin en altında bulunan kimsenin bile bir eşi ya da çocuğu vardır. Bekarsa bir köpeği vardır. Kısacası, asıl olan, karşıdakinin yanıt verme hakkı olmaksızın insanın kızabilmesidir. 'Babaya yanıt verilmez', formülünü bilirsiniz değil mi? Bu anlamda bu formül tuhaftır. Sevilen kişiye değil de kime yanıt verilir bu dünyada? Bir başka anlamda da inandırıcıdır bu. Birinin son sözü söylemesi gerekir. Yoksa her nedene karşı başka bir neden ileri sürülebilir. O zaman sonu gelmez bu işin. Güç ise, tersine her şeyi keser atar. Epey zaman harcadık bunu anlamak için ama sonunda anladık. Örneğin, dikkatinizi çekmiştir, bizim o ihtiyar Avrupamız artık iyi yolda felsefe yapıyor. İnsanların bön kafalı olduğu zamanlardaki gibi, 'Ben böyle düşünüyorum. Sizin itirazlarınız nelerdir?' demiyoruz artık. 'Doğru olan budur!' diyoruz, 'Bu doğruyu tartışabilirsiniz dilerseniz, bu bizi ilgilendirmez. Ama birkaç yıl içinde polis gelip haklı olduğumuzu gösterecektir.' "

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.