Annenin Ölümüyle 4 Yaşında Yüzleşmek: Ponette (1996)

Annenin Ölümüyle 4 Yaşında Yüzleşmek: Ponette (1996)
  • 14
    0
    0
    7
  • ''Kendini kandırman acı çekmeni durdurmaz.''

    Ponette, annesinin ölümüyle başa çıkmaya çalışan 4 yaşındaki bir kız çocuğunun hikayesi.

    Ponette, annesi ile birlikte bir trafik kazası geçiriyor. Babasından gelen ''O tamamen kırılmıştı, onu düzeltemediler.'' açıklamalarıyla birlikte annesinin öldüğünü öğreniyor. Baba film boyunca Ponette'in arayışlarına ''deli misin sen?'' tepkisi vermekten öteye gitmekte zorlanıyor. Çünkü kendisi de eşini kaybetmiş. Çünkü eşine çok kızgın. Çünkü ezbere bildiği yolda giderken, arabanın içerisinde Ponette olmasına rağmen eşinin nasıl kaza yapabilmiş olduğunu, o an aklından ne geçtiğini anlamakta zorlanıyor. Öyle ki kızına annesinin aptal olduğunu söylüyor ve Ponette annesinin aptal olmadığını savunuyor.. 

    Annesinin ölümü, çevresindeki hiçkimse tarafından uygun bir dille anlatılmadığı için Ponette film boyunca savruluyor. Hatta müthiş bir durağanlık içinde savruluyor.. Annesini son bir kez görmenin ümidiyle çeşitli yollar arıyor.. Acısını dindirecek şefkatli bir el arıyor..  O şefkatli elin arayışı ''Üzerine krem sürerlerken sana dokunuyorlar ve daha iyi hissediyorsun.'' cümleleri Ponette'in dudaklarından döküldüğünde adeta ete kemiğe bürünüyor.. Bilemiyorum.. Ponette film boyunca eksikliğini hissettiği o şeyi arıyor.. Teyzesinin İsa ve İsa'nın dirilişi hakkında anlattığı hikayeler onu teselli etmeye yetmiyor. Arkadaşlarının 'Tanrının çocuğu olmak' ve 'Tanrının çocuğu olunca tanrının üzerinde bir parça güç sahibi olmak.'' üzerine söyledikleri de Ponette'i teselli etmiyor. Yine de annesine ulaşabilmek için 'tanrının çocuğu' olmayı deniyor. Tanrının sessizliği 4 yaşındaki bu kız çocuğunu isyan ettiriyor. Hırpalıyor. 

    Film, çocukların dünyasına girmek ve çocukların neleri nasıl öğrendiklerine ilişkin de belirgin ipuçları taşıyor. Örneğin, çocukların biraz acımasızdır. Öyle ki, bir arkadaşı Ponette'e sinirlendiğinde ona ''Anneni sen öldürdün! İyi bir çocuk olsaydın annen ölmezdi! Ben iyi bir çocuğum çünkü annem hayatta..'' gibi cümleler sarf edebiliyor.. Biz de yüreğimiz sıkışarak bu sahneye eşlik ediyoruz.

    Film boyunca ve hatta sonrasında bu filmi bu kadar güçlü kılan şeyi düşündüm. Sanırım bu filmi bu kadar güçlü, izlenmesi zor ve aynı zamanda izlenmemesi imkansız kılan 4 yaşındaki Ponette'in masumiyeti. Ponette tüm bu saydıklarım ile birlikte 'sinemanın yaralı çocukları' adlı listemde yerini alıyor.. Kaybın, yas sürecinin, 4 yaşındaki bir çocuk üzerindeki etkisini merak edenler bu gerçekçi filme bir şans verebilirler. İzleyecek olan herkese keyifli seyirler diliyorum. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.