Müzik tarihinin başarılı sanatçılarının ilk albümlerini izledik. Başarılı bir debut albümüyle beraber sanatçılar müzik tarzlarını ve gelecekte yapacaklarının ipuçlarını verdikleri için özel bir öneme sahiptir. Bazı ilk albümler grupların veya sanatçıların en başarılı çalışması oluyor. İlk albümler bazı sanatçıların kariyerinin zirve noktası olabiliyorken bazı sanatçıların ise yükselen kariyerinin bir parçası haline geliyor. Gelin tarihin en başarılı debut albümlerine doğru bir yolculuğa çıkalım.
İngiliz gitar müziğinin en önemli parçalarından biri Stone Roses'ın 1989 yılında çıkan kendi isimli debut albümüydü. 1980'lerin İngiliz müziği The Smiths ile çıkışa geçerken The Stone Roses, The Smiths'in yaptığı jangle pop, indie ve geleneksel İngiliz müziğinden etkilenerek o zamanların dans müziğini de müziklerinde başarıyla kullandı. Gitarist John Squire'ın Jimi Hendrix'ten ve Johnny Marr'dan etkilenerek oluşturduğu özgün gitar çalışı, Ian Brown'un etkileyici ve havalı sesiyle birleşince ortaya tüm jenerasyonu etkileyen bir albüm çıktı. 2 albümden sonra ayrılan The Stone Roses, brit-pop hareketinin oluşmasında önemli bir yer sahibi olmakla beraber başta Oasis, Kasabian Blur, Pulp olmak üzere birçok sayısız grubun müziğine doğrudan katkıda bulundu. Bu albüm ile birlikte "I wanna be adored", The Stone Roses ve tüm jenerasyonun kullandığı bir cümle haline geldi.
Oasis, ilk albüm anlaşmasını imzaladıktan 3 yıl sonra dünyanın zirvesine kurulacaktı. İlk albümleri "Definitely Maybe", İngiliz müzik tarihinin o zamana kadar olan en başarılı bağımsız albüm oldu. İngiliz rock tarihinin The Beatleas'tan sonra en büyük grubu olarak adlandırılmaya başlandılar.
Led Zeppelin, rock müzik tarihini baştan değiştirecek olan görkemli kariyerine görkemli bir albümle başlamıştı. O zamanlar blues kökenlerinden aldıkları ilhamla kendi "sound"larını aramaya çalışıyorlardı ve ortaya çıkan şarkılar klasik olmuştu bile. Jimmy Page ile Robert Plant'in rock kariyerlerine üst düzeyden giriş yapmaları da albümün önemli bir parçasıydı. "Comminication Breakdown", "Dazed and Confused" ve "Good Times, Bad Times" albümün klasik şarkılarındandı.
Efsanevi King Crimson, müzikal yolculuğuna zirve sayılabilecek bir konsept albümle başladı. Bu albüm progresif rock alanında yapılan ilk ve en ilham verici çalışmalardan biri kabul edilmiştir. Porcupine Tree, Yes, Genesis gibi büyük grupların da en büyük ilham kaynaklarından biri haline gelen albüm, "Epitaph" gibi büyük bir efsane şarkıyı barındırıyor.
İngiltere'nin gitar müziğine dönüş yolunda en önemli yeri The Smiths kaplıyor. The Smiths albümü, Beatles'tan sonra ortaya çıkan en önemli şarkı yazarı Johhny Marr ile David Bowie'den sonra ortaya çıkan en önemli pop-rock starı Morrissey'i dünyaya kazandırdı. Morrissey'nin romantik İngiliz şairlerden etkilenerek oluşturduğu ve günlük insanların duygularını yansıtan melankolik sözleri ile Johhny Marr'ın üstün şarkıcılık ve gitar yetenekleri döneme damgasını vurmuştu. Brit-pop gibi akımlara öncelik eden albüm, o zamanlar en çok satan indie albüm olma ünvanını ele geçirmişti. "This Charming Man", "What Difference Does it Make" albümün öne çıkan şarkılarından.
The Stone Roses - Stone Roses (1989)
İngiliz gitar müziğinin en önemli parçalarından biri Stone Roses'ın 1989 yılında çıkan kendi isimli debut albümüydü. 1980'lerin İngiliz müziği The Smiths ile çıkışa geçerken The Stone Roses, The Smiths'in yaptığı jangle pop, indie ve geleneksel İngiliz müziğinden etkilenerek o zamanların dans müziğini de müziklerinde başarıyla kullandı. Gitarist John Squire'ın Jimi Hendrix'ten ve Johnny Marr'dan etkilenerek oluşturduğu özgün gitar çalışı, Ian Brown'un etkileyici ve havalı sesiyle birleşince ortaya tüm jenerasyonu etkileyen bir albüm çıktı. 2 albümden sonra ayrılan The Stone Roses, brit-pop hareketinin oluşmasında önemli bir yer sahibi olmakla beraber başta Oasis, Kasabian Blur, Pulp olmak üzere birçok sayısız grubun müziğine doğrudan katkıda bulundu. Bu albüm ile birlikte "I wanna be adored", The Stone Roses ve tüm jenerasyonun kullandığı bir cümle haline geldi.
Definitely Maybe - Oasis (1994)
Oasis, ilk albüm anlaşmasını imzaladıktan 3 yıl sonra dünyanın zirvesine kurulacaktı. İlk albümleri "Definitely Maybe", İngiliz müzik tarihinin o zamana kadar olan en başarılı bağımsız albüm oldu. İngiliz rock tarihinin The Beatleas'tan sonra en büyük grubu olarak adlandırılmaya başlandılar.
Led Zeppelin - Led Zeppelin (1968)
Led Zeppelin, rock müzik tarihini baştan değiştirecek olan görkemli kariyerine görkemli bir albümle başlamıştı. O zamanlar blues kökenlerinden aldıkları ilhamla kendi "sound"larını aramaya çalışıyorlardı ve ortaya çıkan şarkılar klasik olmuştu bile. Jimmy Page ile Robert Plant'in rock kariyerlerine üst düzeyden giriş yapmaları da albümün önemli bir parçasıydı. "Comminication Breakdown", "Dazed and Confused" ve "Good Times, Bad Times" albümün klasik şarkılarındandı.
In The Court of the Crimson King - King Crimson (1969)
Efsanevi King Crimson, müzikal yolculuğuna zirve sayılabilecek bir konsept albümle başladı. Bu albüm progresif rock alanında yapılan ilk ve en ilham verici çalışmalardan biri kabul edilmiştir. Porcupine Tree, Yes, Genesis gibi büyük grupların da en büyük ilham kaynaklarından biri haline gelen albüm, "Epitaph" gibi büyük bir efsane şarkıyı barındırıyor.
The Smiths - The Smiths (1984)
İngiltere'nin gitar müziğine dönüş yolunda en önemli yeri The Smiths kaplıyor. The Smiths albümü, Beatles'tan sonra ortaya çıkan en önemli şarkı yazarı Johhny Marr ile David Bowie'den sonra ortaya çıkan en önemli pop-rock starı Morrissey'i dünyaya kazandırdı. Morrissey'nin romantik İngiliz şairlerden etkilenerek oluşturduğu ve günlük insanların duygularını yansıtan melankolik sözleri ile Johhny Marr'ın üstün şarkıcılık ve gitar yetenekleri döneme damgasını vurmuştu. Brit-pop gibi akımlara öncelik eden albüm, o zamanlar en çok satan indie albüm olma ünvanını ele geçirmişti. "This Charming Man", "What Difference Does it Make" albümün öne çıkan şarkılarından.
Yorum Bırakın