Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
  • 2
    0
    0
    0
  •  

    DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU

     

    Kitabın kendisiyle, yazarın ideolojisiyle ilgilenmeden, eserin ruhuna kendimce bakacağım.

    Kaygılarımı dile getirmek kolay olmayacak. Yaşadığım topraklar bana susmanın hep daha makbul olduğunu öğretti.

    Hepimize kırmızı çizgiler verip insanca yaşamanın tek çizgi olduğunu unutturdular.

    Herşey muazzam biz kusurluyduk, hep hata yapıyor üstüne pişkin pişkin hayattan zevk almaya çalışıyorduk.

    Bahsi geçen kitabı okudum günün birinde. 

    Yakın zamanlarda Suç ve Ceza'yı yurttaki odamda bitirmiştim. 

    Farklı coğrafyalarda bambaşka insanların yaşadığı aynı örüntü aynı ruhsal sistem beni etkiledi.

    Kitaba konu mekanın seçildiği yere dikkat ediyorum yıllar sonra yine, koğuş.

    Resmen yok oluş. Bir manada fark edilmeksizin var oluş.

    O olay ufkuna girdikten sonra geri dönemeyecek olmanın verdiği rahatlık.

    Çaresizlikten sonraki seviye belki de, kim bilir kimin bu krallık?

    Sonra, utanmadan aşık oluyor. İnanılmaz!

    Yaşadığı ayak sakatlığını çok içselleştirdiğimi hatırlıyorum çünkü her gün top oynardık.

    Sonra, küstürdüler bizi. Vicdansızlar!

    Daracık bir alanda kalmanın hem güvenirliliği hem korkusu, karışık buralar.

    Sadece tavana bakan bir hastaysanız, durun, onlar duvar.

    Hani hepimiz biliriz, insan insanı etkiler. Dönüşürüz, değişiriz.

    Bu bir nevi verimli çözümdür, daha iddialı ifadeyle, ideal olandır.

    Kimsenin anlatmak istemediği diğer hikayeler ne olacak peki?

    Herhangi bir yıldız sistemine bağlı olmadan uçan gezegenler ?

    Niye bulunması imkansız dedi Einstein? Evrende bulunması imkansız bir şey mi var?

    Bundan daha korkunç ne olabilir?

    O duygu dalgalarının şiddeti bazen sargıda, bazen zihninde.

    Somut ve soyut acının içinde, kör olmuşsun kendi mabedinde.

    Çaresiz kaldıkça antik genlerim korkumu körüklüyor.

    Vahşi doğada, fantastik bir gezegende, korku işlenmişti içime.

    Sakinleşmeyi denedikçe duran saatler. Niye kırıyoruz birbirimizi bu kadar?

    Hasta yatağında yapılan ruhsal gösteriler. 

    Bilet parasıyla yetinmeyen utanmaz göstericiler.

    Nihayetinde renkler olmasa da olur demedi, iyileşti birileri.

    Biz çok konuştuk aramızda, manşet yaptık hatta okulu bırakanlar oldu.

    Savaşa gidenler dönmedi, okulu bitirenler atanamadı, ortalık yılan doldu.

    İyileşen birileri daha olur belki, biz çekiliyoruz siz doldurun suyunuzu.

     

    17072021

    -----



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.