Aslında oyun çok eski olduğundan bu oyunun incelemesini yapmayı planlamıyordum çünkü herkes bu oyunu zaten oynamış, youtube' dan izlemiş ya da incelemesini bir yerlerden okumuşlardı. Ama oyunun Metacritic puanının 96(evet şaka değil harbi 96) olduğunu gördükten sonra şaşırmış ve bu oyunun incelemesini yapmam gerektiğini düşündüm. Çünkü dünya oyun tarihinde Metacritic puanı 96 ve üzeri olan sadece 44 tane (bu sıralamada aynı oyunların farklı platformlardaki versiyonları da var) oyun var. Bu yüzden oyunu detaylı bir şekilde oynadım bitirdim ve şu an bu incelemesini yazıyorum. Bu yazıda gördüğüm farklı bir inceleme yöntemi uygulayacağım umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar :)

Dikkat bu yazı oyunla ilgili ağır SPOILER içermektedir.

 

Bioshock 2007 yılında, şu anki adı Ghost Story Games olan Irrational Games stüdyosu tarafından piyasaya sürülmüştür. Irrational Games stüdyosu küçük bir kısmın da bileceği üzere 1999 yılında çıkan System Shock 2 oyununun yapımcısıdırlar. System Shock 2 de iyi eleştirileri toplamış olan stüdyo 2006 yılında Take-Two Interactive bünyesine katılmış ve oyunlarının yayımcılığını artık 2K Games'in üstleneceği açıklanmıştır. Bioshock oyununu steam de başlıca steampunk, alternatif tarih, distopya ve korku kategorilerinde bularabilirsiniz.

Oyuna gelecek olursak Bioshock 'göreve git, parçayı bul, geri gel, diğer göreve git' loopundan oluşmaktadır. Oyun temeline bu loopu alarak etrafına farklı parçalar yerleştirilerek oluşmuştur. Bu parçaları oyunun mekanikleri, grafikleri, müzikleri vb. oluşturur. Bana göre bir oyunda en önemli ve ilk bakılması gereken şey oyunun Game Design' ı yani oynanış çeşitliği, oyuna devam etmemizi sürekliği sağlayan yapı. Bu oyunun game design' nına baktığımızda bizi 3 farklı yapı karşılıyor. Bunlardan birincisi: Adem Elmaları. Bu elmaları biriktirdikçe oyun içinde sol elimizde kullandığımız yetenek slotuna yeni yetenekler alabiliyoruz ya da onları geliştirebiliyoruz. Bu aldığımız yeni yetenekleri oyunun hemen hemen her görevinde kullanabiliyor ve görevin daha hızlı bitmesinde işe yarıyor. Ama bu yeteneklerin hepsini incelediğimizde elmalara alınan bazı pasif yeteneklerin ' örneğin fazladan zırh, hızlı can yenileme' düşmanlarla savaşırken çok fazla bir etkisinin olmadığını görüyoruz. İkincisi: Silah ve Mermi çeşitliliği. Oyunda ilerledikçe 7 farklı silah açılıyor ve her silahın birkaç farklı mermisi var. Mermileri düşmanlardan ya da marketlerden elde edebiliyoruz. 10-12 saatlik oynanış süresi olan bir oyun için silah ve mermi çeşitliliği gayet yeterli. Üçüncüsü: Düşmanlar. Oyunda düşman çeşitliliği az sadece 6 çeşit düşman var. Ama oyunda bir düşman var ki gerçekten zor ve uğraştırabiliyor o da Big Daddy' ler. Bu yaratığımız siz bir şey yapmadıkça sizinle uğraşmaz ama onu sinirlendirecek herhangi bir şey yaparsanız o zaman canavarımız kontrolden çıkıyor. Size vurduğunda geri ittiriyor ve yere düşürüyor bu sayede düşmandan kaçmak zor bir hale dönüyor.

Oyunun hikayesine gelecek olursak şöyle kısaca özetleyelim: 

Oyun 1960'larda Rapture adlı su altında kurulu bir şehirde geçer. Bir objektivist ve iş adamı olan Andrew Ryan, hükümetten bağımsız bir ütopya kurmak ister. Bu ütopya ise Rapture olacaktır. Rapture, 1940 yıllarında planlanır ve inşa edilir. Bunun yanında bilimsel araştırmalar genişletilir ve suyun zeminindeki canlılar incelenir. İnceleme sonucunda bu canlılardan "Adem" adlı bir plazmid keşfedilir. Canlılardan çıkarılan bu madde insan DNA'sı ile uçbirleştirilince, "Adem" kullanıcıları süper güçler elde ederler. Plazmidler, Rapture sakinlerinde genetik modifikasyonlar yaparak onlara çeşitli güçler veren maddelerdir. Bu olaylardan bir süre sonra bizim karakterimiz uçakla seyahat ederken uçağı düşer. Enkazdan sadece Jack kurtulur ve yakındaki bir deniz fenerine doğru yüzer. Deniz fenerinin altında bir araca binerek Rapture’ı keşfeder.

Evet, oyunun hikayesi çok güzel, okudukça sizi daha da fazla içine çekiyor. Ama oyunun hikaye anlatıcılığı kısmında bazı sorunlar var çünkü çoğu insan oyunun hikayesini oyundan anlamamış bundan dolayı hikayeyi internetten okuyarak öğrenmişler. Hikayeyi öğrenmek için oyunun içindeki bütün yazıları okumak ve bütün ses kayıtlarını dinlemek lazım yine de bunlar yeterli olmuyor çünkü okusanızda parçaları birleştirmek gerçekten de zor. Bu da oyunun narrative kısmında bazı sıkıntıların olduğunu gösterebiliyor. 

Oyunu şöyle toparlayacak olursak. Oyunun yapımcıları bu oyun için güzel bazı mekanikler düşünmüş, " bu oyunun oynanış çeşitliliğini nasıl arttırabiliriz? " sorusuna güzel fikirler ortaya sundukları oyunu oynarken belli oluyor yani oyunun bir game design' ı var. Pek bu düşündükleri mekanikleri ve değişik fikirleri oyuna yerleştirip yedirebilmişler mi ? Evet düşündükleri mekanikler oyuna çok güzel bir şekilde uygulanmış ama yukarıda anlattığım gibi bazı fikirler çok basit ve yalın kalmış. Sadece birkaç ufak detayla bunlar da giderilebilirmiş. Ama bunlar oyunu oynarken gerçekten çok göze batmıyor. Son olarak oyunun prodüksiyon kısmında bazı ciddi sıkıntılar var. Oyunun grafikleri ve oyun içi müzikleri gerçekten çıktığı yıla göre güzel kesinlikle bir sıkıntı yok. Oyunun hikayesi de gerçekten çok iyi insanı içine çekiyor, daha da fazla meraklandırabiliyor. Ama oyunun narrative kısmında ciddi eksiklikler var bu da oyunun hikayesini anlamamızı zorlaştırıyor. Bir tavsiye : Oyunu bitirdikten sonra oyunun hikayesini araştırın ve okuyun böylece oyunun hikayesini tam olarak anlamış olacaksınız.

Evet inceleme burada bittiyor, umarım sizlere meramımı düzgünce anlatabilmiş ve sizler de anlamışsınızdır. Eğer üslubumda bir yanlışlık olduysa, sürçülisan ettiysem gerçekten kusuruma bakmayın. Diğer yazılarda görüşmek üzere Hoşçakalınn.