Hepimizin hayatının bir döneminde hissettiği lakin satırlara dökemediği duyguları dile getiren memleketin sevdalı ve ümit dolu adamı Nazım Hikmet’in Piraye’ye yüreğimizdeki ateşi harlayacak hislerinden beş alıntıyı sizler için derledim. 
 
"Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim. Çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek, üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir." 
 
“Her şeye, olmuş, olan ve olacak her şeye rağmen, yeryüzünde senin kadar hiç kimseyi sevmedim ve sevmiyorum ve sevmeme imkan yoktur.” 
 
“Hiçbir insan başka bir insanın önünde bütün deliliklerini, ruhunun bütün korkunç taraflarını bu kadar açıkça itiraf etmek cesaretini gösterememiştir. Ben eğer bu cesareti göstere bildiysem seni hudutsuz, uçsuz bucaksız sevdiğimden, seni kendimden ayırt edemediğimdendir...” 
 
''Dertlerimi aklında tutma, 
Unut 
Beni unutma…'' 
 
“…Arka arkaya bir yığın ‘seviyorum’u dizdiğim için yine bana darılma, dervişin fikri neyse zikri de odur. Ben dervişim sen benim fikrimsin, ben kitabım sen benim yazımsın, ben orkestrayım sen benim sesimsin, ben şimşeğim sen benim ışığımsın, ben insanım sen benim ihtiraslarım, sevinçlerim, ümitlerim, kederlerim, işim, alnımın teri, ellerimin kudreti ve yüreğimin sevdasısın.''