Ne maske ne eldiven
Çıkardım koydum cebime
Hiç koruyasım yok kendimi
Keyfim de yok
Solumak istiyorum sanayiyi
Kesilirse kesilsin elim
Nasırlaşsın her yerim
Erkeğin lanetidir bu
Acı güçlendirir erkeği
Hiç takasım yok eldivenleri
Kesilirse kesilsin
Konuşasım da yok bugün
Sen de gelme, o da gelmesin
Direncimi uzaktan izleyin
Tozlarla boğuşmamı
Ellerimin kirine bak
Kurumuş kanlı yüzük parmağıma
Façalı gibi duran koluma bak
Façama bakın
Tozlarla aklanmış saçıma
Hiçbir hastalık umurumda değil
Ciğerim de,apandisitim de yokmuş gibi şimdi
Gülme kaslarım da yok
İki ifade var yüzümde
Biri sabit çatık bir bakış
Bir de şaşırma var
Terimi silerken kalkan kaşlarımla
Düşüncelerim bile pek çatmıyor şu an
Ağrırsa ağrısın nerem ağrırsa
Sırtım ağrıyacak büyük ihtimalle
Bacağım da kanıyor gibi
Bırak kanasın
Kabuklaşsın her yerim
Konuşasım hiç yok,gelmeyin
Soru da sormayın,selam da vermeyin
Uzaktan ölüşümü izleyin benim
Ölüme doğru koşuşumu
Ölümü tiksindirecek kadar yaralıyım herhalde
Ben gideceğim öyleyse
Amaan, neyse gelmesin
Gelmeyin,sen de gelme ,o da gelmesin
Canımı yakmaya devam edeceğim
İyi erkeğin lanetidir bu
Can yakamadığından canını yakar
Uzaktan küle dönüşümü izleyin benim
Bırak kanasın,tozlansın,terle yansın her yerim
Ben kendimi paralayarak rahat edeceğim
Gelmeyin,hiçbiriniz gelmeyin
Uzaktan dağılıp tozla bir oluşumu izleyin benim
Acı mıdır güçlendiren erkeği, yoksa sadece acıdan güçlendiğini/beslendiğini düşünmek mi?