Arctic Monkeys'in, Müziğini Yepyeni Bir Boyuta Taşıdığı Albüm: "Humbug"

Arctic Monkeys'in, Müziğini Yepyeni Bir Boyuta Taşıdığı Albüm: "Humbug"
  • 18
    0
    1
    15
  • 2002'de İngiltere, Sheffield'da kurulan indie rock grubu Arctic Monkeys'i hiç dinlememiş birine rastlamak oldukça zor olsa gerek. Özellikle AM albümünün ardından pek çoğumuzun çalma listelerinde kendine yer edinen Arctic Monkeys'in 3. stüdyo albümü olan Humbug, belki de adını en az duyduğumuz albümlerden biridir. 20 Ağustos 2009'da yayımlanan albüm, grubun en farklı sounda sahip albümü olarak karşımıza çkıyor. O güne kadar ilk albümleri Whatever People Say I Am, That's What I'm Not'la kazandıkları indie rock ve ikinci albümleri Favourite Worst Nightmare'le kazandıkları punk rock kimliğinden farklı olarak Humbug'da psychedelic rock, stoner rock, desert rock karışımı bir sound kullanan grup, o tarihte pek çok müzik eleştirmenini ve dinleyicilerini oldukça şaşırtmıştı.

    Bu değişiminin en önemli sebeplerinden biri albümün yapımcısının Queens of the Stone Age'den tanıdığımız Josh Homme olması ki eğer bir Queens of the Stone Age dinleyicisiyseniz albümdeki şarkıların grubun müzik tarzına ne kadar yakın olduğunu fark edebilirsiniz. Homme, albümü daha koyu bir temaya taşıdığı için müzik eleştirmenleri arasında o dönem büyük bir itibar kazandı. Albümde ksilofon, glockenspiel ve shaker gibi vurmalı çalgılar kullanılırken Alex Turner'ın albümdeki vokalleri, Arctic Monkeys'in önceki albümlerindeki iyimser yaklaşımdan daha yavaş ve sessiz bir yaklaşıma doğru büyük bir değişiklik gösterdi. Ayrıca Turner'ın şarkı sözü yazarlığında realizmden uzaklaşıp daha çok analoji kullanmaya başladığını da yine bu albümde görebiliyoruz.

    Albümün yayımlanmasının ardından ünlü müzik dergilerinden biri olan Clash'de albüm hakkında bir makale yazan Simon Harper, grubun "kabul edilen tarzlarının dışına adım atarken ulaşabilecekleri derinlikleri keşfetmek için her türlü beklenti veya varsayıma tamamen meydan okuduğunu" ve "Alex Turner'ın her zamanki gibi yüksek bir hitabet gücünün olduğunu, ancak temaları hikayeler ve alegoriler arasında dönen güçlü ve derin bir yazar haline gelmeye başladığını ve bu durumun albümü nefes kesici bir hale getirdiğini" ifade etmiştir. Yine aynı dergide bir röportaj veren Alex Turner, grubun Humbug albümünü üzerinde çalışırken Nick Cave, Jimi Hendrix ve Cream'i dinlediğini ifade etti.

    Gelin pek çok eleştirmenden yüksek not almış ve grubun en farklı albümlerinden biri olarak anılan Humbug'a biraz daha yakından bakalım.

     

    1. My Propeller

    Gitarın daha hafif ve geri planda kullanıldığı, yavaş ama ısrarlı bir tempoya sahip My Propeller, albümde bizi karşılayan ilk şarkı oluyor. Şarkı sahip olduğu yavaş ve tehditkar atmosfer sebebiyle her ne kadar Favourite Worst Nightmare albümündeki If You Were There Beware şarkısını andırsa da Josh Homme'nin gruba kattığı daha kuru ve sert havayı daha albümün ilk şarkısından hissediyoruz, bu durum da dinleyicinin albümün geri kalanına alışmasına yardımcı oluyor.

    Şarkıyı ve albümü farklı kılan bir diğer önemli unsur ise Alex Turner'ın sesini kullanma biçimi. Şarkıyı dinlerken vokallerin daha derin ve baskın olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz, ki bu durum albümdeki diğer şarkılar için de geçerli. Şarkıda dikkat çeken bir diğer unsur ise şarkının başında duyduğumuz gitar sesinin 2:15'ten sonra tekrar kullanılmış olması, bu da dinleyicinin "Acaba şarkının yanlışlıkla başına mı döndüm?" demesine sebep olurken aynı zamanda hem dinleyicinin ilgisinin dinç tutulmasını hem de şarkıya yeni bir başlangıç kazandırılmasını sağlıyor.


    Albüm ilk çıktığında pek çok kişi şarkının cinsellikle veya uyuşturucu ile alakalı olduğunu düşünmüş, ancak Alex Turner verdiği bir röportajda bu varsayımların yanlış olduğunu ve şarkının daha çok bir his ile alakalı olduğunu ifade etmiş. Sözlere baktığımız zaman "propeller (pervane)" kelimesinin takıntı derecesinde bağlılık duyulan ve iyi hissetmek için ihtiyaç duyulan kişiyi ifade etmek amacıyla kullanıldığını anlayabiliyoruz.


    "It's a necessary evil
    No cause for emergency
    Borrowed the beak of a bald eagle
    Oh, momentary synergy


    Coax me out my low
    Sink into tomorrow
    Coax me out my low
    And have a spin of my propeller"

     

    2. Crying Lightning

    Albümden yayımlanan ilk tekli olan Crying Lightning, albümün en agresif parçalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bass ağırlıklı bir riff ve davul zilleriyle başlayan şarkı tek bir riff üzerine kurulmuş olmasına rağmen özellikle ilk nakarattan sonra giderek yükselen bir tempoya sahip. Bu yükselen tempoya ise Alex Turner'ın düşük ve sert tondaki vokalleri eşlik ediyor, bu da vokallerin alttaki bass sesini parlatmasını sağlıyor.


    Şarkının yapısına baktığımız zaman grubun bir önceki albümü Favourite Worst Nightmare'de kullandıkları hızlı tempolu, punk rock esintili melodilerin bu albümde de devam ettiğini rahat bir şekilde görebiliyoruz.


    Şarkının sözlerini incelediğimizde ise şarkının kötü bir karaktere sahip birine aşık olmak hakkında yazıldığını görebiliyoruz, ki şarkının adı olan "crying lightning" de sırf ilgi çekmek ve karşısındakini kötü hissettirmek için yapılan hareketler için kullanılan bir metafor olarak karşımıza çıkıyor.


    Şarkı temelde iki kısma ayrılıyor, birinci kısım anlatıcının bu kötü karakterdeki kişiye ne olursa olsun aşık olduğunu, onunla vakit geçirirken çok eğlendiğini, karşısındaki kişinin kendisine oynadığı manipülatif oyunları bilmesine rağmen bundan zevk aldığını bize anlatıyor. Bu kısma şarkının başında duyduğumuz orta tempolu bass sesi arka planda eşlik ediyor.


    "Your pastimes consisted of the strange
    And twisted and deranged
    And I love that little game you had called
    "Crying Lightning"
    And how you like to aggravate the ice-cream man on rainy afternoons"

    İkinci kısım ise anlatıcının aşık olduğu kişiyle vakit geçirdikçe aslında bu oyunlardan nefret ettiğini, karşısındaki kişinin kaba ve kendini beğenmiş tavırlarından rahatsız olmaya başladığını, ve karşısındaki kişiden çok hoşlanmasına rağmen artık onun oyuncağı olmak istemediğini görüyoruz. Anlatıcının kararının ve düşüncesinin değişmeye başladığı anda şarkının temposu da daha sertleşmeye ve yükselmeye başlıyor.


    "And your pastimes consisted of the strange
    And twisted and deranged
    And I hate that little game you had called
    "Crying Lightning"
    And how you like to aggravate the icky man on rainy afternoons"

    Bazı teorilere göre şarkıda kullanılan "crying lightning" metaforu ağladıktan sonra akan rimelin yıldırıma benzemesi. Bunun yanı sıra şarkıda duyduğumuz şekerleme isimleriyle "with folded arms you occupied the bench like toothache" sözlerinin arasında bir bağlantı olduğunu düşünenler de var. Bu şekilde düşünenlere göre anlatıcı aşık olduğu kişiyle beraber vakit geçirdikten sonra yaşadıklarını şeker yedikten sonra oluşan diş ağrısına benzetiyor.


    3. Dangerous Animals

    Önceki iki şarkıda grubun bir önceki albümü Favourite Worst Nightmare'deki şarkılardan izler görürken albümün 3. şarkısı olan Dangerous Animals'la albümün farklı havasını ilk kez tamamen hissediyoruz. Parça tek satırlık bir acapellayla başlıyor ve devamında oldukça akılda kalıcı bir gitar riffi onu takip ediyor. Bu gitar riffi şarkının ilk kısmında sürekli devam ederken ilk nakarattan hemen sonra bu kez melodi tamamen değişiyor ve bize sade bir bass ve davul eşlik ediyor, bu sayede şarkının tekdüze olmasının önüne geçiliyor. 


    Şarkıda özellikle grubun gitaristi Jamie Cook parlarken vokallerde Alex Turner'ın şarkı boyunca arada derinleşen arada yükselen vokalleri de şarkının albümdeki en heyecan verici ve akılda kalıcı şarkı olmasını sağlıyor. Albümdeki diğer şarkılara çok fazla benzemeyen şarkının arka vokalleri ise Josh Homme tarafından yapılıyor, bu da şarkıya bir miktar Queens of the Stone Age havası veriyor, özellikle de Era Vulgaris albümündeki şarkılara çok fazla benzediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.


    Şarkının sözlerine baktığımız zaman şarkı bir kızın peşinden koşan ancak kızın onunla cinsellik yaşamak istememesi sebebiyle sinirlenen ve başkalarıyla birlikte olabilecekken kıza duyduğu hisler sebebiyle onu takıntı haline getiren biri hakkında olduğunu görüyoruz. Şarkıda genel olarak bu durumdan ve bu takıntının anlatıcıyı ne kadar tehlikeli biri yaptığı anlatılıyor.


    "Been fighting with my sheets
    And nearly crying in my sleep
    Yes, I'm battling that well-taught gripe
    The most restraining type
    You should have racing stripes"

    Hem sözleriyle hem de bestesiyle albümün en karanlık şarkısı olan Dangerous Animals şarkısına albümün en karakteristik şarkılarından biri de diyebiliriz.


     


    4. Secret Door

    Albümün başındaki üç parçanın karanlık, karamsar rock havasının aksine çok daha yumuşak ve sakinleştirici bir havaya sahip Secret Door, yavaş temposuyla dinleyicinin ağır parçalardan sonra nefes almasını sağlıyor. Diğer parçalara göre gitar ve perküsyon daha gerideyken Alex Turner'ın daha melodik olarak kullandığı vokalleri şarkıya mistik bir hava da katmakta. 

    Albümün başından beri Josh Homme'nin parmak izlerini belirgin bir şekilde görürken bu şarkıda daha çok Alex Turner ve Rascal Miles Kane'nin birlikte kurduğu Last Shadow Puppets'ın bir şarkısıymış havası hakim. Canlı bir parlak melodi ve hafifçe tındırdayan gitarın baskın, abartısız geri vokallerle desteklendiği bu şarkıyı bir indie James Bond şarkısına da benzetebiliriz.

    Akustik bir tıngırtının yumuşak tınıları ilk kez duyulabilirken, Alex Turner'ın sözleri daha sevgi dolu ve romantik bir yaklaşım benimsiyor ki bu da Humbug'ın ne kadar farklı melodi ve türlerde parçalar içerdiğinin bir göstergesi diyebiliriz. 

    Şarkı sözlerinden devam edecek olursak şarkının Alex Turner'ın o dönemki kız arkadaşı Alexa Chung hakkında olduğunu rahatlıkla tahmin edebiliriz. O dönem sürekli magazinler tarafından takip edilen ve bundan rahatsız olan çiftin o dönemki fotoğraflarına baktığımızda Alexa'nın çoğu fotoğrafta sinirli göründüğünü ve Alex'i elinden tutarak çektiğini görebiliyoruz.

    "She swam out of tonight's phantasm
    Grabbed my hand and made it very clear
    There's absolutely nothing for us here"

    Şarkıda Alex Turner genel olarak Alexa Chung'ın bu ünden etkilenmediğini ve hatta rahatsız olduğunu dile getirirken sürekli bu ünden kaçmaya çalıştıklarını da şarkının nakarat kısmında dile getiriyor. Ayrıca Alex Turner ne kadar takip edilirlerse edilsin umrunda olmadığını çünkü tek düşündüğü şeyin ilişkisi olduğunu da aynı kısımda ifade ediyor.

    "And the secret door swings behind us
    She's saying nothing, she's just giggling along
    Even if they were to find us
    I wouldn't notice, I'm completely occupied"

    Küçük bir not, eğer şarkıyı dikkatle dinlerseniz 3:07'de Alex Turner'ın ağlama sesini duyabilirsiniz.

     


    5. Potion Approaching

    Secret Door, Potion Approaching fırtınası öncesindeki sessizlikti. Homme'nin etkisinin şimdiye kadarki en somut belirtilerini taşıyan bu stoner rock parçasına kirli bir glam riff hakim. Şarkıda bu kirli ritmin yanı sıra falsetto vokaller ve ara sıra duyduğumuz alkış sesleri şarkının Queens of the Stone Age'in Lullabies to Paralyze veya Songs for the Deaf albümünden çıkmış bir şarkı gibi durmasına sebep oluyor. Alex Turner'ın daha tehditkar kullandığı ve daha geniş bir ses aralığına saip olan vokali şarkıyı stoner rock melodisinden biraz daha uzaklaştırıp şarkıya psychedelic bir hava katıyor.

    Sözlerinin en belirsiz ve anlaşılmaz olduğu şarkının muhtemelen asit veya LSD hakkında olduğunu söyleyebiliriz. Albüm çıktıktan sonra grubun uyuşturucu kullandığı söylentisinin yayılmasında etkili olan şarkı, o dönem pek çok insan tarafından bu sebeple konuşulmuştu.

    "I was biting the time zone
    And we embellished the banks of our bloodstreams
    And threw caution to the colorful
    Then we fell asleep in the car"


    6. Fire And The Thud

    Eleştirmenlere göre albümün en zayıf ve temadan uzak şarkısı olarak anılan Fire And The Thud, saldırgandan ziyade daha sakin ama Secret Door kadar da melodik olmayarak pek çok dinleyicinin albümdeki en az sevdiği şarkı olarak anılıyor. Şarkıda arka vokal oalrak The Kills ve The Dead Weather gruplarından tanıdığımız Alison Mosshart yer alıyor. Şarkıda arka vokaller her ne kadar fazlaca geri planda kalsa da özellikle şarkının son 1 dakikasında belirgin bir şekilde varlığını hissettiriyor ve şarkıya daha gizemli bir hava katıyor. Bunun yanı sıra şarkı boyunca duyduğumuz ve Alex Turner tarafından çalınan klaveye de bu gizemli havayı besliyor. 

    Şarkının sözlerine baktığımızda şarkının takıntı ve bir tür ilk görüşte aşk hakkında olduğunu görebiliyoruz. Kızdan uzak durmalı ama yine de ona aşık oluyor ve onu atlatmakta zorlanıyor. Albümdeki bir sonraki şarkı Cornerstone ile peş peşe olması da bu bakımdan fazlasıyla manidar.

    "My hopes of being stolen
    Might just ring true
    Depends who you prefer

    But if it's true you're gonna run away
    Tell me where
    I'll meet you there"

     


    7. Cornerstone

    Humbug albümünden bir şarkı söylemeleri istenilse pek çok kişinin ilk aklına gelen cevap Cornerstone olacaktır. Uncut dergisine verdiği röportajda Alex Turner şarkı hakkında "Bir sabah Cornerstone'u oldukça hızlı bir şekilde yazdım... Bunu majör perdede bir şeyler yazmak için bir meydan okuma olarak gördüm, ama bu banal bir şarkı değildi" şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.

    Ne kadar dinleyiciler tarafından çok sevilen ve popüler bir şarkı olsa da Cornerstone, müzik eleştirmenleri tarafından o kadar da fazla sevilmeyen bir şarkı. Josh Homme'nin prodüktör koltuğunda oturmadığı iki parçadan biri olan Cornerstone, rock müzikten çok pop müziğe kayan bir melodiye sahip. Şarkıda Alex Turner'ın rüyada gibi hissettiren sakin ve çok fazla iniş çıkışı olmayan vokaline yine vokal kadar sakin olan bir melodi eşlik ediyor. Gitarın daha arka planda kaldığı, bunun yerine daha çok klavye sesinin baskın olduğu şarkı albümün eleştimenlerin deyimiyle en "sevimli" şarkısı.

    Şarkının sözleri Arctic Monkeys'in en çok tartışılan ve hakkında tahminlerde bulunan şarkı sözlerinden biri olabilir, ancak bu tahminlerin ortak noktası şarkının aşk ve takıntı temalarını içerdiği. Tahminlerden birine değinecek olursak şarkı bir kızı kaybetmiş ve eski sevgilisine mümkün olduğunca yakın yeni bir kız bulmaya çalışan çünkü hala eski sevgilisini tamamen atlatamamış olan bir adam hakkında. Şarkıda geçen "Battle Ship", "Rusty Hook", "Parrots Beak" ve "Cornerstone", yeni bir aşk aramak için gittiği barlardır. Her birinde karşılıklı çıkarları olan bir kız buluyor ama bu kızı eski sevgilisinin kopyası yapmaya çalışırken her seferinde işleri batırıyor.

    "She was close
    Close enough to be your ghost
    But my chances turned to toast
    When I asked her if I could call her your name"

    Bu tahmine göre son kısımdaki "kız kardeş" ifadesi kız kardeşten çok anlatıcının eski kız arkadaşına oldukça benzeyen ve anlatıcının eski sevgilisini aşamamış olmasını önemsemeyen yeni biri. Bunun yanı sıra pek çok dinleyiciye göre şarkıda yer alan korsan referansları ise korsanların uzun süredir kayıp olan hazinelerini bulmak için her zaman arayış ve yolculukta olduğuna yapılan bir gönderme.

    "I saw your sister in the Cornerstone
    On the phone to the middle man
    When I saw that she was on her own
    I thought she might understand

    That she was close
    Well, you couldn't get much closer
    She said, 'I'm really not supposed to, but yes
    You can call me anything you want'"


     


    8. Dance Little Liar

    Albümün en uzun şarkılarından olan Dance Little Liar, öncesindeki şarkı Cornerstone'un enerjik havasının tam tersi olarak karanlık ve derin bir açılışa sahip. Gitar soloları dinleyiciyi bunaltmamakla beraber dinleyicinin rahatlamasını ve nefes almasını sağlıyor. Kederli ve soğuk bir havası olan gitarla baterinin kasvetli metalik çınlaması, Alex Turner'ın yankı yüklü vokali için mükemmel bir altyapı sağlıyor. Şarkı 3. dakikaya kadar bu yavaş ve derin melodiyle ilerlerken birden patlama noktasına ulaşıyor ve gitar soloları yerini eşsiz gitar rifflerine bırakıyor. Bu da 4 dakikadan fazla bir süresi olan şarkının dinleyiciyi sıkmamasını sağlıyor.

    Şarkının hikayesi ise aldatan birinin söylediği yalanlar sonucu yakalanmamaya çalışmasını sağlıyor. Şarkının adı gibi yalanlar arasında dans ediyor da diyebiliriz, "burada ne demiştim", "şu zamanda ne bahane uydurmuştum" diye düşünen anlatıcı aslında bir noktada işlerin kopma noktasına geleceğinin de farkında ama yine de yakalanmamak için yalan söylemeye devam ediyor.

    "The liar takes a lot less time to decide on his saunter
    Have you got itchy bones?
    And in all your time alone
    Can you hack your mind being riddled
    With the wrong memories?"


    9. Pretty Visitors

    Albümün en punk rock havası taşıyan şarkısı olarak karşımıza çıkan Pretty Visitors, grubun tüm üyelerini içeren koro vokalleriyle ve hızlı gitar riffleriyle dinleyiciye bir baş kaldırı şarkısı hissi veriyor. Daha şiirsel bir tabir arıyorsak şarkıya bir hard rock gök gürültüsü de diyebiliriz. Tıpkı albümdeki Potion Approaching gibi stoner rock türünde olan şarkı gitar riffleri arasında duyduğumuz klavye sesleriyle de bizi bir korku filmindeymiş gibi hissettirirken Alex Turner'ın hızlı vokalleri bu havayı tamamen dağıtıp şarkıyı başka bir boyuta taşıyor. Arctic Monkeys aynı zamanda çağ için yeni bir felsefi soru da ortaya koyuyor: "Önce hangisi gelir, tavuk mu yoksa aşağılık herif (dickhead) mi?"
     


    10. The Jeweller's Hand

    Albümün kapanış şarkısı olan The Jeweller's Hand, Humbug albümünün neredeyse 6 dakikalık bir özeti de diyebiliriz. Müzikal olarak akıldan çıkmayan ve klostrofobik bir havaya sahip şarkı yavaş yavaş doruğa ulaşırken arka planda çınlayan gitar ve buna eşlik eden orkestrasyonun hatasız bir kombinasyonunu görüyoruz. Bir kez daha Alex Turner'ın öncesine göre daha olgunlaşmış vokalini iliklerimize kadar hissetiğimiz şarkı oldukça sade ve gösterişten uzak.

    Şarkı yanlış kişiye aşık olan bir kız hakkında. Şarkıda aşık olunan kişi becerikli, çalışkan davranışlarıyla kızları kendine çeken, hareketlerinde bir kuyumcu gibi dikkatli olan bir adam. Yaptığı aşk vaadi de iyi uydurulmuş, ayrıntılı ve tıpkı mücevher gibi pırıl pırıl. Ayrıca şarkıda kızın terk edildiğinde çektiği acıyı ve kendini suçlamasını da sıkça görüyoruz.

    "And now it's no one's fault but yours
    At the foot of the house of cards
    You thought you'd never get obsessed
    You thought the wolves would be impressed
    And you're a sinking stone
    But you know what it's like to hold the jeweler's hands
    That procession of pioneers all drowned"

    Şarkının son kısmı ise  tüm bunlar hakkında öğrenmesi gereken dersle ilgili. Kızın bu zararlı ilişkiyi önlemek için hiçbir şey yapmadığını ve kendisini bu ilişkiye sürükleyenin yine kendisi olduğunu itiraf etmesi gerkiyor ki etraflıca düşündüğünde suçlayacak kimsenin olmadığını da kız kendi kendine farkına varıyor.

    "If you've a lesson to teach me
    I'm listening, ready to learn
    There's no one here to police me
    I'm sinking in until you return"

     

    Pek çok farklı türü bir araya getiren ve grubun müzikal anlamda dönüm noktası olan Humbug, ne kadar diğer albümler kadar piyasa başarısı elde edememiş ve diğer albümlerin gölgesinde kalmış olsa da bana göre grubun müzikal anlamda en kaliteli işi. Arctic Monkeys'in müziğini yepyeni bir boyuta taşıdığı bu albümü hala dinlemediyseniz bir an önce dinlemeye başlayın ve "gizli kapı"yı aralayıp kendinizi albümün yarattığı o sıradışı dünyaya bırakın.

     

    Kaynak: 1, 2, 3


    Yorumlar (1)
    • Harika bir yazi olmus. Hem cok bilgilendirici hem de cok ozenle yazilmis. Ellerine saglik. Bastan sona albumu dinleyecegim 🖤

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.