“Ne sefil haldeyim! Ne yöne gitsem? Sonsuz hiddete mi, sonsuz ümitsizliğe mi? Her yol cehennem bana; cehennem olmuşum kendim ve en derin çukurda açılıyor daha derin bir çukur, beni yeniden yutmaya niyetlenerek…”
"Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerede ?"
karenina’nın ; tanrım nereye gideceğim? sorusuna cevabı, kendini tren raylarına atmak olmuştu. kafamızın içi, cevabı ile arası bozuk sorular ile dolu. korkuyoruz kendimizden, düşüncelerimizin genişleyebileceği sınırlardan korkuyoruz.