''Delilik ve dahilik arasında ince bir çizgi vardır.'' Picasso işte tam bu çizginin üstünde yürüyen insanlardan biri.Eğer Picasso ''normal'' biri olsaydı o resimleri yapabilir miydi ? Ya da Kübizm  akımının öncüsü olabilir miydi? Kübizmi kısaca anlatmak gerekirse ;varlığın dış görünüşüyle birlikte iç dünyasının betimlenmesini amaçlayan sanat akımıdır.Kübistler, soyut şeylerin aslında somut olduğunu savunurlar.Picasso'nun ''Avignonlu Kızlar ''  tablosu kübizmin temellerinin atıldığı yapıt olarak kabul edilir.

 

         Avignonlu Kızlar, 1906

 

Gelelim asıl konumuza yani Picasso'nun oto-portrelerinin evrimine.Aslında Picasso tablolarındaki değişimin '' evrim'' olarak tanımlanmasına karşı.Bunu şu sözlerinden anlayabiliyoruz : ''Benim farklı stilleri kullanmış olmam ;sanatımın içinde bir evrim ya da ilerleme anlamına gelmez ,bu yalnızca ifade etmek istenen bir şeyi ortaya koyma sürecinde izlenen yoldur.''  O zaman biz de Picasso'nun nasıl bir yol izlediğini anlamaya çalışalım.  

      

15 yaşında yaptığı ilk oto-portre,1896

 

      

      

      

      

 

     

89 yaşında yaptığı son oto-portre,1972

 Picasso'nun son eseri (bilinen son eseri ), ölüme dönüş oto-portresi  olarak da bilinir.Bu resimde en çok dikkat çeken detaylar yorgunluğu ve yaşlılığı temsil eden göz altı çizgileri,iki göz bebeğinin birbirinden orantısız farklılığıyla ortaya çıkan şaşırmış/donuk bir yüz ifadesi ve artık tıraş edilmeyen dağınık sakallar.Belki de ressam bu eserinde ölüm korkusunu bize aktarmaya çalışmıştır.

Picasso 91 yıllık ömrüne binlerce tablo sığdırmış. 20. yüzyılın en önemli ressamlarından biri olmuş.Eserlerindeki farlılıkları anlamlandırmak için onun iç dünyasındaki değişimleri bilmek gerekiyor.Kimilerine göre dahi, kimilerine göreyse bir deli.Ama gerçek şu ki herkesin kabul ettiği sıradışı bir sanatçı.

 

Ek olarak, Picasso hakkında ilginizi çekebilecek birkaç bilgi bırakıyorum.

Gerçek adı 23 kelimeden oluşuyor.

''Picasso'' soyadını annesinden aldı çünkü kendisine daha çok yakıştığını düşünüyordu.

Mona Lisa tablosunun çalınmasından sorumlu tutuldu.

Hayatına pek çok kadın girdi,onlarca sevgilisi oldu.

Salvador Dali ,Picasso'yu anlatan bir eser yaptı.Dali, Hitler'i destekliyordu ;Picasso ise o dönemde kendisini kominist olarak açıklamıştı.Bunun üstüne Dali,tıpkı diğer eserleri gibi ince mesajlar içeren bir eser yaptı. Picasso'nun akılcılığı sert bir kaya gibi tepesinde durmaktadır. Kıvrak zekası beyninde bir sarmala dönüşüyor, o da sanatsal bir ifadeyle, kaşık olarak ağzından çıkıyor.Göğüsleri ise Picasso'nun Dali için sanatsal yönden kendisini beslediğini simgelemektedir.Kenarda duran karanfil Katolonya'yı, portrenin bir büst gibi duruşu Picasso'nun politik olarak sert tavrını yansıtmaktadır.

 

Son olarak buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim :)