İçimideki şeytan'dan tesiri büyük bir alıntı ;
“Gevezeliği bırak. Şu anda ömrümünen ehemmiyetli dakikalarını yaşıyorum. Hislerim beni şimdiye
kadar asla aldatmamıştır.
Müthiş bir şey oldu veya olacak. Şurada gördüğüm genç kız, bana, daha
dünyaya gelmeden, daha dünyanın, daha kâinatın teşekkül ettiği
sıralardan tanıdığım birisi gibi geldi. Sana nasıl anlatabilirim. 'İlk görüşte
deli gibi âşık oldum, yanıyorum, tutuşuyorum!' gibi laflar mı
söyleyeyim? Fakat işin tuhaf yanı bunlardan başka da söyleyecek
sözüm yok. Hatta burada seninle nasıl durup çene çaldığıma hayret ediyorum. Bundan sonra ömrümün
bir dakikasının bile ondan uzakta geçmesi benim için ölüm demektir.
Demin pek göklere çıkardığım ölüme şimdi müthiş bir şey gibi bakmama da
hayret etme, ne diye mi hayret etmeyeceksin? Ne bileyim ben? Sana
izahat verecek değilim ya... Ne lüzumu var! Yalnız ukalalık etmeden bana bir
akıl öğret! Ne yapayım? Korkunç bir vaziyet karşısındayım. Onu bir kere
gözden kaybedersem ölünceye kadar ömrüm yalnız aramakla geçer; ve
herhalde bu müddet pek kısa olur. Of be! Saçmalıyorum. Fakat fevkalade
doğru söylüyorum. Onu bir daha hiç görmemek ihtimali en feci ve maalesef
en akla yakın olanı. Düşün ki şu anda çehresini hatırlayamıyorum bile, fakat
hafızamdan daha derin bir yerde onun bir taşa hakkedilmiş kadar keskin bir
tasvirinin, akılların almayacağı kadar eski zamanlardan beri mevcut
olduğuna eminim. Şu kalabalığın içine gözlerim kapalı olarak karışsam bir kuvvet beni muhakkak hiç
şaşırtmadan doğru ona götürecektir.” Fevkalade süratle söylediği bu
sözlerden sonra hakikaten gözlerini kapayarak bir adım ilerledi. Sol eliyle
hâlâ Nihat'ın bileğini tutuyordu. Nihat zangır zangır titreyen bu kolun
sahibine hayretle baktı. Onun her türlü çılgınlığına alışık olduğu halde
bu şiddetli heyecan kendisine biraz yabancı geliyordu... ''
Yorum Bırakın