Efsanede dört büyük rüzgarın adı geçer,bunlar Notos,Boreas,Zephyros ve Euros’tur. Bu dört tanrı Eos’tan doğmadır. Öncelikle Eos’tan kısaca bahsedelim.
Eos: Homeros’un “gül parmaklı” diye tanımlayıp destanlarının hemen her bölümünün başında andığı şafak tanrıçası.Titan soylu Thiea ile Hyprerion’un birleşmesinden doğmuş ve Helios (Güneş) ile Selene(ay) tanrıların kardeşi olarak gösterilir. Her gün okyanustan kanatlı dört adet atın çektiği arabasıyla çıkarak Helios'un önünden göğe yükselir ve onun yolunu açar.
Eos’un evliliklerini şöyle anlatır Hesiodos;
Şafak tanrıça Astraios’la birleşip
çoşku yürekli rüzgarlar doğurudu,
gökleri arıtan Zephtros’u
azgın esişli Boreas’ı ve Notos’u.
Rüzgarlardan sonra Şafak tanrıça
Günün müjdecisi Şafak yıldızını doğurdu
Ve göklerin çelenk çelenk yıldızlarını.
-Theogonia 378..
Guido Reni (1575-1642) Ares ve Eos
Rüzgarlar: Notos ve Boreas rüzgarları adlarını biraz değişiklikle bizim poyraz ve lodosa vermişlerdir. Ne var ki bunların doğrultusunda 45 derecelik bir kayma olmuş, Notos’a bugün kıble, Boreas’a yıldız denilmiştir. Soğuk esen Poyraz, tüm Kuzey Ege başta olmak üzere özellikle Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında en fazla etkili olan rüzgâr olduğu için mitolojide en önemli rüzgâr tanrısıdır. Bir başka anlatıma göre Yunan mitolojisinde istanbul boğazında mağarası olup kuzeyden esen rüzgârı soğutan tanrıdır.
Zephyros batı rüzgarı yani karayel’dir.Euros ise doğu rüzgarı yani keşişleme. Bu rüzgarlar Yunan şiirinde özellikle Odysseia’da çok önemli bir rol oynar. Özgün ve renkli kişilikleri vardır. Bunu açıklamak için aşağıda Homeros’tan iki şiir parçası ile;
Yığdı bulutları üst üste
bir anda allak bullak etti denizi,
üçlü yabasının tutuyordu ellide,
salıverdi çeşitli yellerin kasırgalarını tekmil,
toprağı,denizi kapladı bulutlarla,
karanlık boşandı göklerden.
Euros’la Notos ve uluyan Zephtros,
ve koca dalgalarla açık gökten kopan Boreas,
estiler dört bir yandan boğuşa boğuşa.
Odysseia V 291..
Yüzdü dokuz yaşında bir sığırın derisini,
bir tulum yaptı,
bağladı tulumun içine azgın yellerin yollarını,
çünkü Kronos oğlu yellerin yöneticisi
yağmıştı onu,
dilediği yeli durdurur,dilediği yeli salardı.
Parlayan gümüş bir sicimle bağladı ve tulumu
koca karınlı geminin dibinde sımsıkı,
en ufak bir yel bile dışarı sızamazdı.
sonra saldı ardımızdan bir Zephyros yeli,
ama varamadık o ara çılgınlığı yüzünden adamların,
ve perişan olduk,ölecektik neredeyse.
Çözdüler tulumu fırladı dışarı tekmil
rüzgarlar,
kopan fırıtna sürdü bizi açık denize,
çok uzaklara sürü baba toprağından.
Odysseia X 19
BOREAS
NOTOS
ZEPHYROS
EUROS
Kaynakça:
Azra Erhat - Mitoloji Sözlüğü
Hesiodos - Theogonía
Homeros - Odysseia
Yorum Bırakın