Dünün, bugünün ve yarının aynı soruları. Nasıl mutlu olunur? Mutluluk nedir? Nedir bu mutluluk arama merakı! Sabah sekiz akşam beş, çalış eve gel. Ailene bak, geçin. Daha ne arıyorsun. Mutluluğu tatmış insan bırakamaz tekrar mutlu olma arayışını. Nasıl mutsuz olunur çok iyi biliyoruz. Toplum olarak, ülke olarak, dünya halkı olarak, nasıl mutsuz olunur çok iyi biliyoruz. Ve hep bu mutsuz döngüdeyiz. İnsan bildiği alanın içinde kendini güvende hisseder ve orada yaşar diyorlar.
Umudumu kaybettim diyecek oluyorum, artık bu dünyanın kurtuluşu yok diyecek oluyorum sonra o güzel insanlar geliyor aklıma. Senin de geldi mi? Sonra baharda açan mavi çiçekler gibi yeşerir umut. Mart geçer, daha tam sıcaklar gelmemiştir. Bahara geçiş havaları başlar, insan koşturma arasında fark edemez. Okul, iş, hayat temposu koştur koştur. Bir gün bir yere yürürken, kışın da soğuktan kafamı yerden kaldıramam, tam böyle o bahara geçiş havalarında yeşillik bir alan varsa beliriverir minik mavi çiçekler. Öyle küçük ve narinlerdir ki. Koparınca yaprakları düşürüverir. Çok denedim alayım yaprakları düşmeden, olmadı. Kaç çiçek kuruttum kitaplarımın arasında, en sevdiğim bu çiçeklerden kurutamadım. Onlar o narinlikte açıp boy gösterirken her yıl, buradayım işte yine geldi bahar, der. Ömrüm kısa, boyum kısa, yapraklarım güçsüz yine de sana haber getirdim buradayım işte, der. Neşe salıverir gönlüme. İşte o insanlar aklıma gelince baharda açan mavi çiçekler neşesi gibi umut dolu oluyorum. Her şey bana inancımı kaybettirmeye çalışırken, inanıyorum. İnsanlığımızın yaşadığına inanıyorum. Buradayız. Mutluluğumuzun daha çok olması umuduyla buralardayız.
Mutluluk bana; baharda açan bir mavi çiçek, bir güzel insan. Genel bir tanım beklemeyiniz elbette. İlk okul öğretmenimizin dediği gibi sorunun cevabını kendi cümleleriniz ile ifade edin.
Yorum Bırakın