NFT ve Modayı Harmanlayan Yeni Nesil Bir Sanatçı: Aslınur Demircan

NFT ve Modayı Harmanlayan Yeni Nesil Bir Sanatçı: Aslınur Demircan
  • 3
    0
    0
    0
  • Son dönemlerde sosyal medyada sıklıkla duyduğumuz ve belki hala ne anlama geldiğini çözemediğimiz bazı kavramlar var: Metaverse, NFT, kripto ve dahası. Yıllardır sanal para birimlerine aşina olanlarımız varsa da sanal evren fikri çoğu kişi ve kurum için pandemi döneminde daha somut bir olgu haline gelmeye başladı. Sanal toplantılar, online sınavlar derken bir anda kendimizi Metaverse evreninde düzenlenen partilerde, moda şovlarında, sanat müzayedelerinde ve sergilerinde bulmaya başladık. Modaya yön veren markalar teker teker Metaverse evreninde yerini almaya başladı. Bunlardan bazıları; Gucci, Balenciaga, Ralph Lauren, Balmain ve liste her geçen gün uzuyor. 

    Wannart olarak, sosyal medyada NFT sanatçılarının eserlerine sıklıkla yer vermeye çalışıyoruz. Modayla sanatın kesişim noktasına geldiğimizde ise Wociety ekibi olarak genç ve yetenekli sanatçı Aslınur Demircan ile oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

    Aslınur Demircan, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarımı son sınıf öğrencisi ve ilgi alanları arasında illüstrasyon ve baskı tasarımı yer alıyor. Gelin, kendisini ve NFT ile modayı bir araya getiren koleksiyonunu tanıyalım!

    1. Sanatçı kimliği ile Aslınur Demircan kimdir?

    Disiplinlerarası ilhama inanan birisiyim. Dijitalleşme çağında yeniliğe açık olma ve ayak uydurabilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncem üzerine çalışmalarım ve yapabildiklerim zamanla değişime uğradı. Kendimi illüstrasyon sanatçısı veya grafik tasarımcı olarak tanımlamıyorum. Bir şeyler deniyorum ve çabam şu yönde; dijital bir sanat üreticisiyim ama bu benim için yeterli değil. O sanatı kullanılabilir bir hale getirmek benim değer yaratma tarzım, burada da tekstile yöneliyorum. 

    2. NFT kavramıyla nasıl tanıştınız ve bu işin bir parçası olmaya karar verdiniz?

    Aslında yaklaşık 2 yıldır bildiğim fakat araştırmadığım bir kavramdı. Çevremdeki insanlar duydukları satışları anlatıyordu ve genelde ‘bunu sen de yaparsın, çok basit’ gibi bir tabirle karşılıyorlardı. Neyse ki ben hiç onlar gibi düşünmedim. Hemen bir girişimde bulunmadığım için mutluyum çünkü araştırıp öğrenme sürecim oldu ve bu sayede hayallerime odaklanarak ‘ben ne istiyorum’ gibi sorulara cevaplar buldum. Sonrasında kafamdaki projeyi gerçekleştirirken NFT’yi bir araç olarak kullanabileceğimi fark ettim. Ayrıca dijital sanatın kitlesi çok büyüdü ve kitlenin içinde olma arzumdan sonra çalışmalarıma başladım.

     

    3. Soyut bir evren ile moda gibi elle tutulur bir kavramı bir araya getirme fikri nasıl oluştu?

    İstanbul Moda Akademisi ziyaretim sayesinde güncel birçok şey öğrendim ve bunlardan biri CLO 3D programıydı. Gerçeğe yakın 3 boyutlu giysiler tasarlamanızı sağlayan bir program. Bu sayede Meta Fashion kavramını fark ettim ve aslında dijital defileler gibi birçok örneği vardı. Buradan yola çıkarak kendi planımı oluşturdum. Soyut evrende bir şeyler üretmek ve bunu kullanabileceğimiz bir hale getirmek istedim. Bu planla birlikte kendi moda markamı yaratma sürecinin bir başlangıcı olabilir diye düşündüm.

    4. ‘Giyilebilir Sanat’ girişiminiz ve yeni koleksiyonunuzla ilgili neler söylemek istersiniz?

    Bu girişim, eserlerimi kağıt üzerinde satamamakla başladı. Satılmamasının sebebini ararken alıcıyla empati yapmam bana çok yardımcı oldu. Sonucunda bulunduğum ülkenin refah seviyesine bakınca, kağıt üzerindeki bir esere değer biçmekte zorlandım. Çünkü bu maalesef lükse kaçıyor. Çözüm odaklı düşününce ihtiyaca yönelik üretim yapıp satışımı gerçekleştirebileceğimi düşündüm. 

    Tabii ki tekstil ve moda markası yaratma hayalim burada devreye girdi ve üretime bu şekilde başladım. Eserlerimi çanta ve tişörtlere baskı alarak satışa başladım. Bu benim için bir başlangıç oldu ve cesaret kazanmamı sağladı. 

    Yeni koleksiyonumda 19. yy Osmanlı Devleti’nde yaşamış olan farklı ırk ve inanıştan insanlara yer veriyorum. Amacım farklılıklarla birlikte yaşanabileceğini göstermek. Çünkü geleceğe yönelik düşünürken bazı konularda geçmişten örnek almayı doğru buluyorum. Bu koleksiyonu yürütürken bir sloganım var, o da ‘’Farklı görme, eşitliğin farkında ol’’.

    Koleksiyonda her biri gerçekte yaşamış olan insanların bir adet portresi bulunuyor. Toplamda koleksiyonda 19 adet 1/1 NFT bulunacak. Her NFT’nin 1 adet koleksiyonere özel üretilecek tekstil ürünü olacak. Her bir ürün farklı kumaş ve baskı türlerinden oluşacak. Amacım eser gibi tekstil ürününün de biricik ve koleksiyonerine özgü olmasını sağlamak.

     

    5. Koleksiyonunuzun üretim sürecinde hangi araçlardan yararlanıyorsunuz? 

    İlk olarak eserlerimi Wacom tablet arayıcılığıyla Adobe Photoshop ile çiziyorum. Tekstil ürünün temel çizimini ve kalıp tasarımını yine bilgisayar ortamında hazırlıyorum.

    Çizim sonrası iş tamamen gerçek hayatta devam ediyor. Oluşturduğum tasarımı bozmadan terzi ve baskı merkezi arasında bir iletişim kurarak üretim sürecine giriyorum. Süreç içerisinde de olayın parçası oluyorum. Örneğin kumaş seçimi için fikirler alıyorum. Kafamda oturması için deneme ve yanılmalar yapıyorum. Kalıbı kendi üzerimde deniyorum, bazen baskı için pres makinesini ben kullanıyorum. Sürece dahil olup o andan mutluluk duymak ve Web 3 için jpeg oluşturup onu gerçek hayata entegre etmek tarzım diyebilirim.

    6. Modanın ve sanatın Metaverse evreninde hayatımızdaki yeri önümüzdeki 20 yıllık süreçte size göre nasıl ilerler, gelişir ve neye evrilir?

    Bence harika olacak. Bu soruyu duymak bile beni heyecanlandırıyor. Çünkü realite kavramı bir kenara, insanların başka bir evren hayal etme ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz teknolojik şartlarla da bu gayet mümkün bir hale geldi. Ayrıca pandemi sonrası oluşan bilinçle daha çok gelişeceğine inanıyorum. Çünkü Meta kavramı ulaşılabilirliği sağladı. Örneğin bir moda defilesine belki realitede katılamayacakken Metaverse evreninde katılabileceksin.  Aslında insanları bu tarz düşüncenin heyecanlandırdığını ve umutlandırdığını düşünüyorum. Belki de bu sayede yaratıcılık adına bazı engeller aşılmış olur ve bulunduğumuz yıldaki teknolojik şartların hakkını vermiş oluruz. 

    İnsanların teknolojiye daha sıcak bakması ve öğrenmesi, hatta yer alması gerekecek. Dünya dijital bir çağa evriliyor ve doğru bir yönde kullanıldığı sürece bulunduğumuz yılın gerekliliği olduğunu düşünüyorum. 

     

    7. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

    Yeni bir oluşumun bir parçası olmak beni çok heyecanlandırıyor ve ilham kaynağım oluyor. Çünkü insanların yargılamadığı, sanatçının kendi istediğini üretebildiği bir dijital dünya oluşuyor. Ben de kendi tarzımla oluşturduğum ‘’Giyilebilir NFT’’ projemle dijital dünyada yer alıyorum. Bu süreç benim hayalime giden bir serüven olacak. Umarım anlaşılabilir olmuşumdur. 

     

    Sevgili Aslınur Demircan’a bu keyifli röportaj için teşekkür ediyor ve yeni koleksiyonunda yolunun açık olmasını diliyoruz.

    Sosyal medyada Aslınur Demircan: Instagram, Twitter


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.