Travis'in Yalnızlığı: Taxi Driver

Travis'in Yalnızlığı: Taxi Driver
  • 2
    0
    0
    0
  • Vietnam savaşı sırasında New York’a dönen bir askerin başından geçen olayların anlatıldığı bu filmde, iş için bir taksi durağıyla görüşmeye giden Travis’in geceleri uyuyamadığı için taksi şoförlüğü yapmak istediğini söylemesiyle başlar. Geceleri sokaklarda, metrolarda gezen bu adam, bunu kazanca dönüştürmek niyetindedir. 26 yaşındaki Travis, Mayıs 1973’te askerlikten terhis olmuştur. Travis’in gitmeden önceki New York’u ile geldikten sonra bulduğu New York aynı değildir. Şehri pislik götürmektedir, “Kaldırımları temizleyen yağmuru yağdırdığı için Tanrı’ya şükür.” Travis aslında taksi şoförlüğünü gece uyuyamadığı için yapmak istemektedir, düşünmekten kurtulmak ve bir uğraş edinmek derdindedir. “Gece olunca bütün hayvanlar dışarıdadır.” Savaş sonrası artan enflasyon ekonomik sıkıntıları getirmiştir, insanlar para kazanmak için gayri ahlaki işlere yönelmiştir. “Fahişeler, hırsızlar, uğursuzlar, hapçılar, keşler.” Travis zihninde “Bir gün iyi bir yağmur yağacak ve bütün bu pislikleri temizleyecek.” düşüncesi içindedir.

    Travis ilk içgüdüsel hareketlerini içinde bulunduğu şehrinde vermiş olduğu ruh halinin bir yansıması olarak, yetişkin filmleri gişesinde çalışan kadına yaklaşarak yapar. Kasiyer tarafından reddedilmesi kısmi olarak üzüntüye yol açsa da bunu karşı tarafa aksettirmemeye çalışır. Alışverişini yapar ve salona geçer.

    Travis gece şehri gezerken etrafına olabildiğince korku dolu gözlerle bakar, gece hayatı onun için fazla gayrimeşru ve çılgıncadır. Travis taksi durağından arkadaşlarıyla iş sırasına mola verdiği vakitler buluştuğu bir kafe de arkadaşlarının yaptığı muhabbet sadece kadına ait objelere dayalıdır. Travis’ten bozukluk isteyen arkadaşı aslında bunu her seferinde yapıyordur, bu arkadaşı çaldığı kasetçaları Travis’e vermek ister ama Travis bunu reddeder. Şehir baştan aşağı yozlaşmış durumdadır. Travis etrafında gerçekleşen olaylara ürpertiyle bakar.

    İkinci ilgisini çeken kadın Charles Palantine’nin seçim kampanyasında çalışan, kendi tabiriyle beyaz kıyafetli melektir. Travis, Betsy’i ışıklarda dikizlemeye başlar, bu durum Betsy’nin hoşuna gider. Cesaretini topladığı bir başka gün, ceket ve gömlek giyerek, biraz daha temiz giyimli olarak seçim ofisine gider. Gönüllü olmak ister, politikası hakkında hiçbir fikri olmadığı bir adamın gönüllüsü olmak isteyen Travis’in politika hakkında hiçbir fikri yoktur. Betsy, Travis’in kahve içme teklifini kabul eder, düzgün bir ilişkinin başlangıcı olabilecek bir biçimde kahve içer tatlı yerler. Betsy’i konuşurlarken Travis’e “Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım” der. Betsy, Travis’e bir söz yazarından bahseder, “Yarı gerçek, yarı kurgu ayaklı bir aykırıdır.” diyerek, Travis’i kendince tanımlar.

    Travis bir gece çalışırken taksisine Charles Palantine biner, Palantine, Travis’e “Bu ülkede seni en çok rahatsız eden ne?” diye sorar. Travis şehri pis kısmının temizlenmesini, tuvaletlere kadar yıkanmasını ister. Palantine bunun için köklü değişiklikler lazım, der.

    Travis’in hayatına giren üçüncü kadın Iris, bir çocuk ve “sarı vesikalı”dır. Travis’in arabasına binip, bulunduğu yerden kaçmak isterken onu çalıştıran kişi gelip onu arabadan alır ve buruşmuş bir parayı Travis’e atar. Travis bu adama ve paraya endişeli gözlerle bakar. Travis bu çocuğu dert edinecektir, taksiyi devredene kadar paraya dokumaz. Bir başka gece taksisini sürerken Iris’e çarpar ve göz göze gelirler, Travis kızı takip eder.

    Betsy ile buluşup sinemaya gideceği gün, temiz kıyafetlerini giyer ve onunla iş çıkışı buluşur. Travis sinema diye Betsy’i yetişkin filmine götürür, Betsy bu durumdan rahatsız olur ve salonu terk eder.Travis, Betsy’i bu hareketiyle kaybeder. Ne kadar arayıp özür dilese de bu durumu düzeltemez. “İnsan, hissettiği kadar sağlıklıdır.” 

    Bir gece aldığı bir müşterisinin, karısı tarafından aldatıldığı bir evin önünde dururlar, adam, Travis’e bunları anlatır ve yukarı çıkıp ikisini de öldürür. Bu durum Travis’te bir aydınlanma durumunu doğurur.

    Travis hem yaşadıklarının etkisinden hem de şehrin ona hissettirdiklerinden bunalır ve bir şeyler yapma ihtiyacı hisseder. “Yalnızlık, hayatım boyunca nereye gitsem peşimi bırakmadı; barda, arabada, kaldırımda, dükkanda, her yerde. Kaçış yok. Ben Tanrı’nın bir yalnızıyım.” 

    Travis, Kolay Andy adında bir silah satıcısı ile tanışır ve ondan yüklüce silah satın alır. Travis kahraman olmak istemektedir, bu istenç hali onun zihninde birbirinden farklı senaryolar kurgulamasını sağlar. Bu senaryoların ilkinde, Travis, Palantine’i öldürmeyi dener, korumasının yanında kendini belli edecek bir biçimde gider ve ona kendisini anlatır ve silahlardan bahseder. Travis hayatı için bir dönüm noktasındadır, varolan tüm kötülüklere karşı bir hareket yapmak istemektedir. Kanalizasyonların patladığı, küçük çocukların çalıştırıldığı, uyuşturucunun, hırsızlığın kol gezdiği şehirde, Travis bir şeyler yapmanın vakti geldiği kendisine defalarca söyler. İlk fiili hareketini alışveriş yaptığı markette gerçekleşen soygun sırasında yapar, Travis gözünü kırpmadan hırsızı soğukkanlı bir biçimde kafasından vurur. Travis bu ilk fiiliyle beraber kendisini çok büyük bir iş başarmış olarak hisseder. Şehrin nizamı için bir hamle yapmıştır. 

    Travis on iki yaşındaki Iris’le tanışmak için çalıştığı yere gider ve bir oda tutar. Travis ona, onu ilk gördüğü geceyi anlatır ama Iris bunu hatırlamıyordur. Travis, Iris’e yardım etmek isteğini söyler ama Iris bunu reddeder. Bir sonraki gün beraber kahvaltı yapmak için sözleşirler. Travis çıkışta borcunu o geceden kalan buruşuk para ile yapar ve tekrar geleceğini söyler. Travis kahvaltıda Iris’e yaşadığı hayatın pisliğini anlatır ve onun böyle bir hayat yaşamaması gerektiği konusunda bir nutuk çeker. Travis hükümet adına çalıştığını söyler, kendisine bir görev biçmiştir ve onu yapmaktadır. Travis zihninde planını yapmaktadır, hazırlıklara başlar, kıyafetlerini ve botunu silahlarına göre ayarlar. İlk olarak Palantine’nin başkan olduğu mitinge giderek yapar. Hedefi Palantine’yi öldürmektir, tanınmamak için saç şeklini değiştirir. Betsy’de oradadır. Travis, Palantine’ye yaklaşır ve tam silahını çıkarırken ifşa olur ve kaçar. İkinci hedefi olan Iris’in çalıştığı yere gece gider. Girişte Sport’u karnında vurur, içeriye doğru yönelir odaların işletmecisi olan yaşlı adamı ilk seferde elinden vurur, bundan sonrası tam bir katilin yapmayacağı kadar acemice işlerdir. Sport geri gelir ve Travis’i boynundan sıyıran bir mermiyle vurur, ortam beceriksizliğin, kimsenin kimseyi tam manasıyla öldüremediği kaotik sahneler dizisidir, bağrışlar, vuruşmalar hiçbir şekilde net değildir ve tam bir fiyaskodur. Travis kahraman olmak için gittiği yerde fiyasko yaşamaktadır. Iris’in bulunduğu odaya kadar çıkar, Iris ağlamaktadır. Polis, Travis’i bulur.

    Travis filmin sonunda kahraman olarak haberlere çıktığını ve Iris’in kurtulduğunu, okula geri döndüğünü ve Betsy’nin onun yaptığı kahramanlığı haberlerde okuduğunu söylediği olayları, hayal eder.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.