Yalnızlığın simgesi olan bir akasya ağacı... Adını Nijerya'daki dünyanın en büyük çölü olan Sahra Çölü'nün Tenere bölgesinden almıştır. Onu yalnız yapan şey en yakın ikinci ağacın 400km uzakta olmasıdır. Sahra Çölü milyonlarca yıl önce maviliğiyle gözleri kamaştıran sesiyle huzur veren bir denizdi. Sonrasında dinozorların gezindiği büyük ağaçlara sahip bir ormana dönüştü ve bildiğiniz gibi en sonda da uçsuz bucaksız bir kuraklığa dönüştü. Bu sonsuzlukta simge olmaya devam eden 300 yaşındaki Tenere ağacı bir deniz görevi gördü. Yönünü kaybedenlere pusula, yorulanlara dinlenme alanı oldu.Görkemli bir yalnızlık yaşayan akasya ağacı yaşama tek başına tutunabilmek için köklerini gösterişli bir şekilde 36m aşağıya uzatmıştır. Bu bulguya Fransız sömürüsünde olunan o dönemlerde askerlerin su ihtiyacını gidermek için kuyu açtıklarında ulaşmışlardır. Küçük bir su tabakasından beslenen kökler ölüme inat dercesine direnmeye devam etmişti. Ta ki Libyalı sarhoş bir kamyon şoförünün çölde vurulacak başka bir şey olmamasından ötürü bugün bir simgeye dönüşmüş olan ağaca vurmasıyla hikayesi bitmiştir. Kuraklığa 300 yıl direnen ağaç, insanoğluna direnemedi. Şu an ise kalıntıları Nijer Ulusal Müzesinde sergilenmektedir. Anıt görevini görmesi için metallerle yapay bir ağaç yapıp Tenere'nin yerine dikilmiştir.