Kaybetme Korkusu

Kaybetme Korkusu
  • 3
    0
    0
    0
  • Korkularımın atası, en korkuncu, en cesaret kıranı ve en zehirlisidir kaybetme korkusu. 

    Kaybetme korkusu öyle bir zehir ki insanın kendisini unutmasına ve kişisel farkındalığının körleşmesine yol açıyor. Midedeki o garip ve rezil hissiyat, iştah kavramının yok oluşu, unutulan sorumluluklar, iptal edilen planlar, "Bir şeyler yapmalıyım. Ne yapmam gerekiyor?" paniğine sokan bir anksiyete, zihnine takılan bir kelepçe, aile ve arkadaşlık ilişkilerinin zedelenmesi, uykudan başka bir kaçış rampasının olmayışı gibi gibi... Öyle bir duygu ki; kaybetme korkusuna kapıldığınızda, kaybetmek istemediğiniz nesneyle aranızdaki bağı daha da mahvediyorsunuz. Mahvettikçe daha da korkunuz artıyor ve bu döngüyle sona doğru yaklaşıyorsunuz. Ve en sonunda istemeden gemileri yakıp bu berbat ve zehirli duyguyla vedalaşıyorsunuz. İlk başta siz ondan kurtulduğunuzu sanarak rahatlıyorsunuz fakat sonrasında o yaktığınız gemilerin verdiği zararın acısını dibine kadar yaşıyorsunuz. 

    İşte böyle bir duygu, kaybetme korkusu.  

    Kaybetme korkusunun altında yatan iki ana sebep olduğunu düşünüyorum. O nesneye verdiğiniz değerin fazla olmasıyla arasında doğru bir orantı var. Değer ve anlamlandırma ne kadar artarsa korku da o kadar artar.  Sonuçta hiçbirimiz elimizdeki bir elması veya pırlantayı kaybetmek istemeyiz, öyle değil mi? İkinci sebep ne diye soracak olursanız da diğer önemli sebebimiz, geçmiş travmalarıdır. Küçükken hiç babanızın en sevdiğiniz oyuncağınızı gereksiz bir sinirle kırdığı oldu mu? En değer verdiğiniz, en güvendiğiniz kişilerin size sırt çevirdiği oldu mu? Ya da gösterdiğiniz onca çabanın, yaptığınız onca fedakârlığın; sizi hayal kırıklığı denilen kehanetten kurtaramadığı oldu mu? İşte bunlar da bu zehri etkili kılmaktadır. Bilinçaltınıza gizliden gizliye "Bir sürü şeyi kaybettim, bunu da kaybedemem. Bir şey yapmalıyım!" dedirtir ve sizi yavaş yavaş kehanete sürükler.

    İnsanı mahveden bu zehirden arınmak mümkün mü? Mümkün ama mümkün olduğu kadar müşkül. Çünkü bu arınma için cesaret ve özveri elzemdir. Bazı şeyleri feda etmeniz, bazılarıyla vedalaşmanız, bazı acıları çekmeniz gerekecek. Bütün bu acıları çektikten sonra arkanıza bakmadan gitmeniz gerek. Yoksa tekrardan o zehirli döngüye girmeniz kaçınılmazdır.

    Bu konu hakkındaki yazım, ne yazık ki burada sona eriyor.

    Hepinize kaybetme korkunuzun olmadığı, cesaretinizin bol olduğu günler dilerim. Sağlıcakla kalın.

    Kendini kaybetmekten korktuğun her şeyden vazgeçmek için eğit. -Yoda, Yıldız Savaşları

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.