Klasik yalanlar karıştı mı senin de bünyene ah bu en tehlikelisi işte. Atlatıyorsun insanları, soruları ve cevapları ama en çok kendini. Kandırıyorsun bünyeni içine zehirleri atar gibi, alışacaksın zamanla buna. Yıpranacaksın en sonunda, olup bitenlerin farkına çok geç vardığında. Bir sigara bir çakmak, ölüm sebeplerin başında hep olacak. Siktir çekeceksin geçmişine, bakmayacaksın geride kalanların göz yaşlarına, zamanla anlam kazanacak okuduğun bütün bu satırlar. Hayatın daha başında olanlar onu çok kolay sanırlar, korumalı kendini ve gururunu bir şeye takılıp yitirmemelisin göğsünün içinde duran ruhu. Çekiştirecekler sağlı sollu, etraflı. Kibar olduklarını sanma yavaşça yürüyenlerin, bir yere yetişmeyecek kadar önemsiz bir yaşam sürenler hayatlarına girenleri harcamakta çekinmezler. Kapılma bu gülüşlere hepsinin arkasında onlarca neden yatmakta sen bilmesen de. Zorunda kalmadıkça uzak olsun gerçekler, faydasız yüklemlerde ki anlamlar, dağınık masalar. Güneş doğduğunda çakılıp kalma yatakta onun yerine hisset beton soğuğunu ayaklarının altında. Kimse görmeden gülümse aynaya, ya da görüp sansınlar çıldırdığını. Zaten hayat diğer insanların bize yakıştırdıklarıydı.