Nereden Çıktı Bu Can Parti?
Ezhel olarak tanıdığımız Sercan İpekçioğlu, geçtiğimiz günlerde siyasete atılacağına yönelik paylaşımıyla herkesi şaşkına çevirmişti.
Bu paylaşımın ardından espri ağırlıklı Can Parti paylaşımlarında bulundu. Daha sonrasında ise Can Parti Yorultayı isimli bir Twitter Spaces odası kuracağını paylaştı. Olaylar burdan itibaren gelişti.
Can Parti Yorultayı
Can Parti Yorultayı'nın tamamını dinleme fırsatım olmadığı halde polemiğe neden olan konuşmayı canlı dinleme fırsatı buldum. İlgili konuşmada Ezhel öncelikle siyasilerin para karşılığı kendilerini milletvekili listelerine yazdırdığından, halkın yani bizlerin temsiliyetinin arka plana atıldığı ve vekillik elde etme sisteminin ranta döndüğünden, Can Parti'nin gerçek bir siyasi parti olmayıp sorunların benzer Spaces odalarında tartışılacağı ve imece usulü çözümler üretilmeye çalışılacağı (yazar eklentisi: Haluk Levent'in kurduğu AHBAP'a benzer bir oluşum örneği) bir organizasyon oluşturmayı amaçladığını söyledi. Daha sonraki süreçte partileşip "halkı temsil eden temsilciler" olacak vekiller bile belirleyebileceklerini ancak bunlar için çok erken olduğunu belirtti. Sokak hayvanları, polis intiharları vb sorunları gündeme getirebileceklerine değindi. Buraya kadar bir sorun yok ancak polemik birazdan açıklayacağım noktada patladı.
Ezhel Terör Hakkında Ne Düşünüyor Ola?
Ezhel'in bu konu hakkındaki görüşlerini kendi açıklamalarından aktarıyorum. Az önce belirttiğim konuşmanın hemen öncesinde terörü bitirmek için Kürtlerin anadillerini sosyal hayatta aktif kullanabilmesi ve Türklerle eşit görülmesi, ırkçı yaklaşım ve şakaların son bulması gerektiğini belirtti. Ayrıca parti tüzüğü ve siyasal perspektif olarak kendisine en yakın parti olarak Halkların Demokratik Partisi'ni bulduğunu ve HDP'nin terörle mesafe koyma potansiyeli en yüksek parti olduğunu düşündüğünü ancak PKK ile aralarındaki bağın kendisini üzdüğünü buna bir son vermenin bizlerin elinde olduğunu, terörün her türlüsüne karşı olduğunu ve terörü bitirmek için örgütlerin propaganda malzemesi yapabileceği zayıflıklar vermememiz gerektiğini düşündüğünü açıkladı.
"Kürdistan?"
Ezhel geçmişte Rumlar ve Ermenilerin bu topraklardan gittiği için derin bir üzüntü duyduğunu ve Kürtlerin de bu toprakları terk etmesi durumunda kalbinin dayanamayacağını ifade etti. Kendisinin de küçüklük yıllarında bir "faşist" olduğunu, sosyal hayatta Kürtçe konuşan insanları gördüğünde gıcık olduğunu ve bu durumdan pişman olduğunu söyledi. "Kürdistan'ın başkenti Ankara'dır, İstanbul'dur." cümlesini kurdu. Bu cümleyi kurarken, daha sonraki açıklamalarını da ele alınca, kendisinin Kürtlerin de memleketi, Kürt diyarı anlamında kullanmayı amaçladığını açıklaması birçok kişi için yeterince tatmin edici olmadı ve pek çok tepki geldi. İşte Ezhel'in açıklamaları :
boyle bir durum yok kurdistan bir hayal dunyasindan ibaret ulkemiz turkiyedir bizde turkuz turkiyeli degil polyannaciligi bir kenara birakalim