Özdemir Asaf'ın Kedilere Yer Verdiği Şiirleri

Özdemir Asaf'ın Kedilere Yer Verdiği Şiirleri
  • 1
    0
    0
    1
  • UYKUSUZLUK

    Uykusuzluk ve pencerede bir kedi
    Gece boyu hiç konuşmadan durdu.
    Yağmurlar yağdı, dindi,
    Pencerede hep kedi,
    Ne geceye girdi, ne de uyudu,
    Baktı, baktı, baktı,
    Belli değildi doğmadığı, doğduğu.

    Sanki ona bir zaman
    Hadi minderden in dendi,
    O da şimdi, yola çıkıp bir duygudan
    Pencerenin dışında duran
    Bir geceden indi, odaya girdi
    Dedi:
    Hadi şimdi sen de in uykundan.

    Sevdi mi, sevmedi mi, belli etmedi.
    Sürdürüp suskunluğunu
    Bekledi.
    Şimdi eski uykusuzluğunu
    Yeni huysuzluğu besledi.
    Aaaa..
    Kedi bu uykunun içindeydi.

    Ankara yolundaydı bir gece,
    Bir gün Marmaris yolundaydı kedi.
    Bütün uyku kapılarının önündeydi.
    Mırmırları, tırmalamalarıyla
    Bir kadının düşlerindeydi
    Ve bütün hırçınlığıyla
    Anılarının önündeydi.

     

    TABLO

    Kedi kadının yanındaydı,
    Kadın gecenin yanındaydı.

    Kedi gitti geceye değdi,
    Karardı,
    Döndü kadına değdi.

    Bir kadın portresi belirdi;
    Elinde siyah bir gül vardı,
    Kucağında kırmızı bir kedi.

     

    KEDİ İDİ ADI

    Bu adı
    Ona kimse vermedi
    Çağırdılar, sağırdı, duymadı

    Kedinin mırmırları
    Onun
    Hem düşünmesi,
    Hem de duyma’sıdır.

    Bunu
    Benim yazmam
    Da
    Benim mırmır’larımdır.

    Duyan
    Bunu yazmaz
    Uyan
    Bunu yazan bir kedidir.

     

    DİYALOG

    Bir gün, bir evde, bir kedi
    Vardı.
    O gün, bir evde, o kedi
    Benden sıcaklığını esirgemedi.

    O gün, o evdeki o kedi
    Beni bana götürdü getirdi.
    Ona şarkılarımı söyledim;
    Uyudu, bakıyordum, benimleydi.

    Bir ikilem oldu beklenmedik;
    Geçmiş günlerin yumaklarını didikledi.
    Var mıydı, yok, var gibi
    Kucağımdaydı kedi.

    Gözlerindeydi gözlerim,
    Gözleri gözlerimdeydi.
    Ellerimi tırmalıyordu elleri...
    Ürperdim, birden içim titredi.

    Bir gün, bir evde, bir kedi
    Vardı.
    O gün, bir evde, o kedi
    Beni taa çocukluğumdan aldı.

    O gün, o evdeki, o kedi,
    Bak-işte, neler olmuş der gibi,
    Getirdi beni gençliğime bıraktı.
    Anı bahçelerinde üşümek sıcaktı.

    Babamın öldüğünde aylardan Hazirandı,
    O elli dördündeydi, ben yedi.
    Bir ışık söndüğünde yol yandı.
    O kedi bunları nasıl da bildi.

    Bir gündü, bir evdi, o kedi
    Taş attı bütün kuyularıma.
    Durup-dururken dikenli uykularıma
    Ninniler söyledi.

    Bu bir öykü idi;
    Ben mi anlattım, o mu dinledi.
    Saklamalı mıydı, ya da söylemeli mi;
    Ne o ev vardı, ne o gün, ne de o kedi.


    MUM ALEVİ İLE OYNAYAN KEDİNİN ÖYKÜSÜ

    I

    Bir mum yanıyordu bir evin bir odasında
    O evde bir de kedi vardı.
    Geceler indiğinde kendi havasında
    Mum yanar, kedi de oynardı.

    Mumun yandığı gecelerden birinde
    Kedi oyunlarına daldı.
    Oyun arayan gözlerinde
    Mumun alevi yandı,
    Baktı,
    Mumun titrek alevinde
    Oyuna çağıran bir hava vardı.

    Oyunlarını büyüten kedi büyüdü
    Kendi türünde çocukcasına,
    Döndü dolaştı, yavaş yavaş yürüdü
    Geldi mumun yanına, oyuncakcasına.
    Bir baktı, bir daha, bir daha baktı
    Mumun alevinin dalgalanmasına
    Uzandı bir el attı.
    Bıyıklarını yaktırmadan anlamayacaktı..
    İlk kez gördüğü mumun yakmasına
    İnanmayacaktı.

    Kedi, oyunlarında büyüyordu,
    Mum, üşüyordu yanmalarında.
    Zaman ikili yürüyordu
    Aralarında.
    Bir ayrışım görünüyordu
    Birinin yanmalarında
    Öbürünün oynamalarında.

    Kedi oyunlarında büyüyordu,
    Yitirerek gitgide oyunlarını.
    Mum küçülüyordu yanmalarında,
    Yitirerek gitgide yakmalarını.

    Oynarken büyüyen kedi yanacak,
    Aydınlatırken küçülen mum yakacaktı.
    Küçülen yaka-yaka aydınlatacak,
    Büyüyen yana yana anlayacaktı.

    Bir mum yanmasından
    Ve bir kedi oyunundan
    Kaldı sonunda
    Bir gecenin tam ortasında
    Bir evin bir odasında
    Göz-göze susan
    İki insan.

    II

    Mum yandı bitti,
    Kedi büyüdü gitti.
    Oyunlar karıştı gecelerde
    Suskun uykusuzluklara.

    O iki insandan, sonunda
    Birinin anılarında kedi,
    Birinin dalmalarında mum
    Kaldı gitti.

    Nerede bir mum yansa şimdi,
    Nerede oynasa bir kedi,
    Birbirine yansıyor, karışıyor gölgeleri..
    Bugün dün gibi oluyor,
    Dün bugün gibi.
    Mum ellerimi tırmalıyor,
    Belleğimi yakıyor kedinin elleri.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.