1990'larda LGB kısaltmasının yerini alan LGBT ve GLBT terimleri, 1980'lerin ortasından sonuna kadar LGBT topluluğuna gey kelimesinin yerine atıfta bulunmak için kullanılmıştır. Peki, LGBT nedir? LGBT'nin tanımı nedir?
LGBT Nedir?
LGB, 1990'larda LGBT veya GLBT olarak kısaltıldı ve 1980'lerin ortalarından itibaren gey kelimesini kullanarak LGBT topluluğunu tasvir etmeye başladı. Pek çok aktivist, "gey topluluğu" teriminin yetersiz olduğuna inandıkları için LGBT topluluğunu kullanmaya yöneldi.
Lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti aynı zamanda LGBTT veya LGBTI, LGBTTIQ olarak da bilinir. 1900'den beri kullanılan "LGBT" terimi, eşcinsel hakları mücadelesi için her şeyi kapsayan bir terim olarak hizmet ediyor. Travestiler, translar ve biseksüeller "gey" kelimesinin tanımına dahil edilmediğinden, homoseksüel hareket olarak da bilinen LGBT hareketi damgasını kaybetti. Hareket başlangıçta GLBTT terimini kullandı, ancak lezbiyenler toplumdan "kayboldukları" için, L harfi değiştirildi ve kadınlar için bir tür pozitif ayrımcılık yarattı. Bu şemsiye terime, yurtdışındaki birkaç grup, interseksüelleri temsil etmesi için I veya queer insanları temsil etmesi için Q olarak baş harflerini de ekledi.
Etimoloji
Sıkça kullanılan ilk kelime "eşcinsel" idi ve daha sonra cinsel devrimler sırasında ve öncesinde ve süregelen homofobi için olumsuz çağrışımlar yaptığına inanıldığı için yerini yönelime göre belirten terimler aldı. Lezbiyen, gey ve transseksüel insanlar gibi. LGBT kişiler artık kabul görüyor ve zamanla toplumun yapısına karşı çıkanlardan açık destek toplayan eşcinseller, toplum tarafından marjinal insanlar olarak anılıyor. Ek olarak eşcinsel insanlar küresel ölçekte sözlü ve cinsel tacizin hedefi olmaya devam ediyor. Transseksüel aktris Candis Cayne'nin 2009'da dediği gibi, "Bizler hâlâ herkesin önünde taciz edilen insanlarız."
İlk Çağlar
LGBT ve eşcinsellik zamanın başlangıcından beri var olmuştur. MÖ 2000 ile 3000 arasına tarihlenen LGBT tarihinin ilk yazılı kayıtları Eski Mısır, Sümerler ve Hititlerden gelmektedir. Eşcinsel fahişeler, bugün Hindistan'da hala yaygın olan bir uygulama olan bazı Mezopotamya tapınaklarında kutsal fahişelerin yanında tarikat tarafından istihdam edildi. Yine, LGBT tarihinde ayrı bir konuma sahip olan iki antik Doğu halkı, Hititler ve Yahudiler, önemli tarihsel rollere sahipti. Erkekler arasındaki evliliği yasallaştıran bir bölüm, 1400'lerde yazılmış bir Hitit mevzuatı koleksiyonuna dahil edildi. Ek olarak, bu tüzük kayıtlı tarihte eşcinsel birlikteliklere izin veren ilk olma özelliğini de taşımaktadır. Yahudiler, eşcinselliğe karşı mücadeleleriyle iyi tanınan farklı bir gruptur. Batı uygarlığının eşcinselliği kınamasına yol açan, önce Musevilikte sonra da Hristiyanlıkta ortaya çıkan bu çatışmadır.
Akdeniz uygarlığının ilk günlerinde, "LGBT" ve eşcinsellik nispeten sınırsızdı, sosyal olarak kabul edilebilirdi ve hatta bazı durumlarda yüceltildi. Kadınlarla diğer kadın ve erkekler arasındaki pederastik ilişkiler ve aşk, edebiyatta, sanatta ve felsefede saygınlık kazandı.
Eşcinsellik Hristiyanlık tarafından yasaklanmış olsa da, eşcinsel ilişkilerin Batılı ülkelerde çok yaygın olmasa da Orta Çağ boyunca devam ettiği bilinmektedir. Papa ve kardinallerin yasakları, mahkeme kararları ve infazları, LGBT bireylerin bu kısıtlamalara rağmen yine de romantik ilişkiler içinde olduklarını ve cinsellik yaşadıklarını gösteriyor. Rönesans, 15. ve 16. yüzyıllarda Antik Yunanistan'ı anımsatan eşcinselliğin yeniden canlanmasına neden oldu. Rönesans Avrupa'sında çok sayıda tanınmış kişi eşcinseldi veya heteroseksüel ilişkilere girerek bu hareketi destekledi. Aynı şeyin çağdaş zamanlar için de geçerli olduğu iddia edilebilir.
Stonewall İsyanları ve Cinsel Devrimler
1969 Stonewall ayaklanmalarından ve 1968 cinsel devriminden önce toplumda homofobik sözler, polis şiddeti ve LGBT bireylere karşı düşmanlık vardı. Heteroseksüellik, cinsel yönelim fikriyle bağlantılıydı. Güney Afrika, İsrail, Filipinler, Güney Kore, Japonya, Nepal ve Tayvan dışında, Afrika ve Asya ülkeleri eşcinselliğin suç sayılması ve cinsel devrimlerden sonra cinsiyet değiştirme ameliyatlarının yasaklanması gibi ayrımcı uygulamaları sürdürdüler. Hızla genişleyen LGBT hakları mücadelesi, Batı Avrupa'dan başlayarak dünya çapında kabul görmeye başladı.
1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında Stonewall isyanlarıyla birlikte dışa açılma başladı ve LGBT bireylere yönelik bir algı değişikliği yaşandı. Biseksüel ya da trans kişiler de hak ve kabul için çeşitli faaliyetlere katılarak kendilerini örgütlediler. Bazı gey ve lezbiyenler ilk sosyal kabullerini o dönemde yaşadılar. Toplumsal kabulün 20. yüzyılda yerleşmeye başlamasına rağmen, ABD Yüksek Mahkemesi'nin 2003'te sodomi yasaklarının anayasaya aykırı olduğuna dair kararı, ABD'de ülke çapında yürürlükten kaldırılmasına yol açtı.
Yorum Bırakın