Yunan Felsefesinde Aşk Türleri

Yunan Felsefesinde Aşk Türleri
  • 13
    0
    0
    2
  • Aşk kavramı şu sıralar çok sorgulanır oldu. İnsanlar aralarında ki bağı o kadar çok çıkara bağladı ki belki de bunlardan aşka, sevgiye inanmaz olduk. Hep bir çıkar peşindeyiz. Öyle yozlaşmış ve popüler kültüre öyle uyum sağlamaya o kadar uğraşmışız ki artık gerçekten sevdiğimiz, değer verdiğimiz birine karşı kendimize "neden seviyorum?" diye sorabiliyoruz. Ki okuduğum bir kitapta sevginin sebepsiz olduğundan bahsediyordu. Düşünmemek gerekmiş ki sevgi sevgi olarak kalsın. Eski Yunanlılar buna bir çare olarak aşk duygusunu birkaç türe ayırmışlar:

    İlk olarak herkesin de duyduğu Eros, tutku ve aşk tanrısı Eros'dan alınmıştır. Erosda aşk tutkudan oluşur. Eski Yunanlılar Eros'u tehlikeli bulmuşlardır çünkü bu çeşit aşk türü insana her şeyi yaptırabilir. Bı süre sonra aşk bitmesi ya da farklı bir aşk çeşitine dönüşmesi olasıdır.

    İkinci olarak arkadaşlar arasındaki sevgiyi, aşkı temsil eden Philia, Yunan filozof Platon (Eflatun)'dan geliyor. Platon'un Devlet adlı eserinde karşılıksız sevgiden bahsedilmiştir. Ona göre devlet, çıkarsız seven filozoflar tarafından yönetilmelidir. Zamanla karşılıksız aşk kavramına Platon'un adından esinlenerek platonik aşk kavramı ortaya çıkmıştır. Asıl konumuz olan Philia'da yine Platon'un isminden ortaya çıkmıştır. Platon'un platonik aşk fikri, fiziksel çekimin aşkın gerekli bir parçası olmadığına olan inancından geliyordu ve philia'yı deneyimleyen herkes, arkadaşlık sevgisinin hala güçlü olabileceğini bilecektir.

    Üçüncüsü Ludus yani oyuncu ve sevecen aşktır. Birine aşık olduğunuzda ya da onu ilk tanımaya başladığınızda hissettiğiniz aşk ve heyecan anlamına gelebilir. Kendi yorumumca lise aşkları veya karnımızda uçuşan kelebeklere de denebilir. Flörtöz ve alaycı bir aşk türüdür. Aynı zamanda arkadaşlar ve çocuklar arasındaki oyunbaz sevgiye de atıfta bulunabilir.

    Dördüncüsü bence en saf sevgilerden Agape, herşeye ve de herkese olan sevgidir. Hristiyanlıkta büyük bir yeri vardır ve "sevginin en yüksek hali diye bilinir" çünkü Tanrı ile insan arasındaki karşılıksız sevgiyi de konu da alır. Daha ruhani ve merhametli, fedakar aşk türüdür. İnsan inanınşına, doğaya, hayata olan bağ ve sevgisi...

    Beşincisi Pragma, zamanla birbirlerine bağlanan arada güven ve sabrın olduğu aşk türü diyebiliriz. İki kişi düşünün uzun süredir birbirleriyle aynı hayatı yaşayan iki arkadaş bir süre sonra harika bir çift olabilir ve aralarında ki bağ sadece ani heyecanlardan ziyade hoşgörü, saygı, sevgi, sadakat ve uyumdan oluşur. Tabi ki de aralarında aşk ve heyecan vardır fakat uzun süreli ve dengelidir bence. İki tarafta birbirlerinin kriterlerine saygı gösterir ve arkalarında dururlar. Ve ayrıca sadece aşık olmaktan çok aşık kalmak odaklıdır.

    Altıncı olarak her insanın ilk ihtiyaç duyduğu Philautia adında anılan öz sevgi. Yunanlılar kendini sevmek ve kendine şevkat beslemenin öbür sevgi kavramlarından daha geniş bir kapasiteye sahip olduğunu düşünmüşlerdir. Ki bence haklılar da. Başkaları için olan tüm dostluk duyguları aslında kendine duyduğu sevginin bir uzantısıdır. Kendimce yorumlamaya çalışacağım. Kendini sevmeyen başkasını sevmez misali. İnanmayabilirsiniz ama aslında düşününce siz kendi benliğiniz olmadığı sürece en yakın dostunuzu bu kadar sevmeniz imkansızla eş değer. Çünkü o da sizi siz olduğunuz için seviyor. Belki çıkar amaçlıymış gibi durur ama sağlıklı dostluklar ve aşklar sizi siz olduğunuz için sevmekle birlikte size kendinden bir şey katar; sizi öbür insanlardan daha evinizde, kalbinizde hissettirir. Eğer kendinizi sevmiyor iseniz onların yanında mutlu olmayı haketmediğinizi düşünebilirsiniz. Ve ayrıyetten kendini sevmediğini düşündüğünüz insanların içinde bir yerde kendine birazcık saygı ve sevgisi kaldıysa o da birini seviyor demektir.
    Ayrıyetten Yunanlar günümüzde oldukça yaygın olarak kendilerini saplantılı, sağlıksız ve kibirli sevenlere özel narsistliği de tanımlamışlardır.

    Herkesin en temel ihtiyaçlarından Storge yani aile sevgisi. Siz ailenizle güvendesinizdir, ortak anılara sahipsinizdir ya da bunu umuyorsunuzdur. Ayrıyetten aynı sınıfta, kulüpte ya da vatanda olan insanlar arasında ki destek ve ortaklıkla gelen sevgi bağını da ifade edebilir.

    Bence en zararlısı, takıntılı aşk yani Mani. Genellikle bir kişinin sizi iyileştiriceğine inanırsınız. Onu elde etmek için çalışırsınız. İlle de bir kişi değil bağımlılık yapıcı bir madde de olabilir bu. Kıskanç ve saplantılı bir aşktır. Olumlu duygulardansa sağlıksız ve toksik bir ilişki buna gayet örnek olabilir. Ya da saplantılı bir platoniklik...

    Gördüğünüz gibi aşk kavramı soyut olduğu içindir ki -ve de insanlar ile duyguları değişken- tek bir kalıba sığmamalıdır. Belki de bu yüzden insan sevdiğini ve değerini pek de anlayamıyor. Niyse ki hayat hızlıca geçiyor ve şuan ki duyguların yarın pek de önemi kalmıyor...

    Kaynakça: cosmopolitan.com

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.