1580 yılında yapılan ve Harem yolu üzerinde Üsküdar'da bulunan bu camii'nin ilgi çekici bir hikayesi var.
Rivayet edildiğine göre Sultan II. Selim'in ve III. Murad'ın vezirliğini yapan Şemsi Ahmet Paşa, Sokullu Mehmet Paşa'nın yaptırdığı camiye kuşların pislediğini görür ve bunu Sokullu ile konuşur. Sokullu ise Şemsi Paşa'ya ''Yeryüzündeki her eser gökyüzünden nasibini alır.'' cevabını verir. Bunun üstüne Şemsi Paşa, ustalık zamanlarında olan Mimar Sinan'a giderek ondan bir cami yapmasını ister. Fakat Şemsi Paşa'nın bu camiyle ilgili bir isteği vardır. ''Bana öyle bir yerde camii yap ki üzerine kuşlar pislemesin.'' . Bunun üzerine Mimar Sinan araştırmaya koyulur ve Karadeniz ile Marmara rüzgarlarının kesiştiği, rüzgarın ters etkisinden dolayı kuşların konmasını engelleyecek, minarede oluşan uğultuların da kuşları ürküteceği konumu seçer. Ve buraya camiiyi yapar. Cami şu an Harem'e giderken Üsküdar'da sahil tarafında rastlayabileceğin diğer adıyla ''Kuşkonmaz Camii''dir. Denizden gelen suyu tekrar denize aktarabilecek özellikte olan su deşarj lögarının da bulunduğu camii, medrese ve türbeden oluşan bir külliyedir.
O günün şartlarında yapılan bu camii önemli bir hendese icadı olarak günümüzde de sergilenmeye devam etmektedir.
Yorum Bırakın