İbn-i Haldun 732'de Tunus'ta dünyaya gelen sosyolojinin öncü isimlerinden biridir. Ömrünün yirmi senesini Tunus'ta geçiren İbn-i Haldun Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek kıraat alanında kendisini geliştirmiştir. Tarihler 751 yılını gösterdiğinde dikkatini siyasi meselelere çevirmiş ve Tunus, Cezayir, Fas ve Endülüs bölgelerinde zaman geçirmiştir. 776/1375 dönemlerinde ise yedi ciltten oluşan "El-İlber" adlı kitabını kaleme almıştır. Dolayısıyla bilinen yapıtlarından olan "Mukaddime" adlı eseri "El-İlber" kitabının giriş bölümünden meydana gelmektedir. Bununla birlikte İbn-i Haldun'un ailesi Yemen'in Hadramut Vilayetinden gelmekte ve ilme büyük önem vermekteydi. Babası dönemin kıymetli isimlerinden biridir. Nitekim İbn-i Haldun'un da ilk hocası babası olmuştur. İbn-i Haldun lugat, sarf nahiv, belagat ve edebiyat gibi alanlarda eğitim aldıktan sonra mantık, felsefe, riyazî gibi ilimleri de öğrenmiştir. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan İbn-i Haldun hocalarının beğenisini kazanarak onlardan icazetnameler almıştır. 784/1383 tarihinden 808/1406 tarihine kadar olan dönemde kadılık ve müderrislik yapmış, Kudüs'ü ziyaret ederek hac görevini yerine getirmiştir. İbn-i Haldun'un yaşadığı dönem İslâm medeniyetinin duraklama dönemine denk geldiği Avrupa medeniyetinin ise ilerlediği bir dönemdir. Dolayısıyla İbn-i Haldun'un İslâm dünyasında önemli bir fikir insanı olduğu kabul edilmektedir. Bu noktada birçok kişi tarafından bilinen "Mukaddime" adlı eserinin tarihî bir nitelik taşıdığı söylenebilir. İbn-i Haldun insanların yaşadıkları olayları kaideler üzerinden ele almaktadır. Kitapta toplumların dayandığı ilkeler üzerinde durulmuş ve asabiyet,coğrafya, nübüvvet gibi kavramlar tartışılmıştır. Dolayısıyla asabiyet, insanlar arasında dayanışmayı sağlayan bir etkenken nübüvvet, insanları şekillendiren bir işlev görmektedir. Ancak İbn-i Haldun'a göre insanların bedevilikten kurtulması gerekmektedir. Hedarilik ise zaman içinde dağılacaktır. Eserin ilerleyen bölümlerinde İbn-i Haldun İslâm toplumlarındaki siyasî meseleleri de ele almaktadır. Din-devlet ilişkileri hususunda dini, devlet için zorunlu bir olgu olarak kabul etmez. Ancak ahlâkın toplumlar için gerekli olduğundan bahseder. Kuşkusuz İbn-i Haldun'un eserini birkaç cümle ile ifade etmek olanaksızdır. Toplumda bu denli büyük bir ses getiren eserin dikkatle incelenmesi elzemdir.
Kaynaklar: Mukaddime İbn-i haldun: Hazırlayan(Süleyman Uludağ)
İslam Ansiklopedisi( Tahsin Görgün)
Yorum Bırakın