Advertisement

Kendini Gerçekleştiren Kehanet/Pygmalion Etkisi

Kendini Gerçekleştiren Kehanet/Pygmalion Etkisi
  • 24
    0
    2
    2
  • Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı, Pygmalion etkisi olarak da bilinir. Bu kavram ilk defa 1948 yılında, bir sosyolog olan Robert Merton tarafından kullanılmıştır. Robert Merton bu kavramı “Olay veya koşulların yanlış değerlendirilmesinden kaynaklanan yeni davranışlar, yanlışın gerçekleşmesine neden olur” şeklinde açıklar. (Merton, (1948). Günümüzde, kendini gerçekleştiren kehanet ya da Pygmalion etkisi geçerliliği kabul edilmiş ve psikoloji literatürlerine girmiştir ve psikoloji alanında çok kullanılan bir kavramdır. Bu kuram, klasik koşullanmanın bir ilkesidir. Kendini gerçekleştiren kehanet kuramına göre kişi; beklenti, düşünce ve davranışlarının etkisiyle birlikte, aslında olmayacak ya da olma ihtimali düşük olan bir şeyi hayata geçirir, gerçeğe dönüştürür. Bu şekilde inandığı düşünceyi de kendine kanıtlar yani kendince haklı çıkmış olur. İnsan, düşünce gücü  ile zihnini ve yaşadıklarını yönetir.

    Pygmalion kavramı, Antik Yunan felsefesine ve mitolojisine aittir. Adını Pygmalion adında bir heykeltıraşın kendi yaptığı Galetea adındaki bir heykele aşık olmasından alır. Pygmalion, yaptığı heykele o kadar aşık olmuştur ki yanından asla ayrılmıyor ve bütün zamanını onunla geçiriyordur. Pygmalion’un haline üzülen aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite, Galetea adındaki heykele can verir. Pygmalion, aşkını o kadar çok istemiştir ki, evren onun istediğini yerine getirmek için çalışmıştır ve Pygmalion aşkına kavuşmuştur.

    İnsan zihni çok güçlüdür. İnandığı her şeyi başarabilir, gerçekleştirebilir ve yok edebilir. Zihnimizi inandığımız ve başarmak istediğimiz şeyler ile doldurursak aynı şekilde gerçekleştirmiş de oluruz. Zihin ve düşüncelerimiz başarılarla dolu olursa biz de başarılarla var oluruz.

    KAYNAKÇA

    ÇAKIR, D. ''KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET: KIRMIZI SAÇLI KADIN'' (2021)


    Yorumlar (2)
    • Bu konu üzerine modern familyde bir bölüm var gerçekten neyi düşleyip neye inanıyorsanız onu yaşıyorsunuz arkadaşlar

      • Dua etmenin de matematiği bu. Anmak, söylemek, data oluşturmak. Zihni hazırlayınca inançsızlarca da bu şöyle yorumlanır; ne istediğini söyle! Hayal et ve aynada kendinle konuş! Ardından inançlı “duam kabul oldu”, inançsız ise “ çok istedim oldu “ demektedirx

        Yorum Bırakın

        Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.