Do Not Disturb 29 Eylül'de Netflix'te yayınlanmaya başladığı günden beri gündemde. Filmi çok beğenenler olduğu gibi "ortalama" bulanlar çoğunlukta. Bana kalırsa en vasat grup bu film hakkında sanatsal bir yorum yapılmasını yanlış bulan "gerçek sinema gurularının" kıymetli teorik yorumlarına filmi layık görmeyenler.Biz onların kastettiği bilirkişilerden olmayı sonsuza dek reddedelim ve konumuza geçelim.
Do Not Disturb Ayzek karakterinin çalıştığı otelde geçirdiği bir geceye odaklanıyor. Filmi izlerken aklıma hemen Zebercet geldi ve devam eden okuma listeme ara verip Anayurt Oteli'ni yeniden okudum. Daha kitap bitmeden Ömer Kavur'un harika uyarlaması olan kitap aynı isimli filmini de yeniden izledim. Tam bu noktada şunu belirtmek isterim: Burada bir Ömer Kavur-Cem Yılmaz ya da Yusuf Atılgan - Cem Yılmaz kıyaslaması yapmak değil amacım. Sadece her iki karakter de hafızamda çok taze iken aynı masada oturduklarını hayal ettim bu ikilinin. Zebercet'in rakı içtiği masada karşısına Ayzek otursaydı ne olurdu?
Zebercet mümkün olduğunca konuşmazdı. Ayzek mümkünse hiç susmazdı. Ayzek daha sonuç odaklı düşünürken daha hızlı yanıt almak isterken Zebercet daha sabırlı otururdu.Bana kalırsa Zebercet daha hızlı sarhoş olurdu.Masanın daha karanlık tarafında otururdu. Ayzek profesörü anlatırken Zebercet emekli albayı düşünürdü.
Zebercet'in aile geçmişini Ayzek'ten daha fazla biliyoruz. Aslında Ömer Kavur o geçmişe çok da hakim olmamızı tercih etmeyerek karakterin bugünkü haline daha fazla odaklanmamızı istiyor. Böylece karakteri anlamak için içsel unsurlar daha önemli hale geliyor. Yine de Zebercet Ayzek ile konuşmaya başlarsa alkolün de etkisiyle ailesinden söz ederdi sanırım. Kadından söz etmez miydi peki ? Zebercet kadını hatta sadece kadını değil birlikte sinemaya gittiği genç adamı kendine saklardı bence. Onun saplantılı cinsel tutkularını kolayca anlardı yine de Ayzek.
Zebercet'in horoz dövüşüne gitmesine kızardı bence Ayzek. Kedi konusuna girmiyorum bile. Ayzek'in sosyal medya kullanmasını da Zebercet garip bulurdu. Kişisel gelişim nutuklarına öfkelenirdi hatta. Masada hesabı Zebercet öderdi mutlaka. Aralarında otel sahibi olan o sonuçta. Bu arada Metin yani Ayzek Zebercet ismini gecenin sonuna kadar lakap zannederdi sanırım.
Zebercet intiharı o gece deneseydi Ayzek ölmesine izin vermezdi bence. Peki bu iyi olur muydu? O zaman Zebercet yine bu kadar yıllara dayanan bir hikaye olur muydu? Bunu düşünmek de okurun hakkı olmalı.
Yorum Bırakın