Biricik sızı

Biricik sızı
  • 1
    0
    0
    1
  • bir mart yalnızlığıydı 

    çöllerin dahi ısıtamadığı 

    ellerin el olduğu ve tanıyadamadığım

    bir sessizlik, kliselerin ürktüğü

    uyar’ın bile betimleyemediği hüzündü solumdaki sızı

    şiirler o zaman şiirdi ve yalnızlık o zaman yalnızlıktı

    bir elma ısırığı ve bir de dünün sanrısı

    çürümeye varan diş izleri 

    bir de dudak lekeleri 

    sanarsın yaşamanın nedameti

    aynalarda görünmüyor sureti ve bir de göz bebekleri 

    aynaları getirin aynaları


    çıkmıyor hisi, çıkmıyor üzerimden 

    arınamıyorum anne yıka beni 

    bir leğen, tabana vuran ışık şöleni ve bir de üşüdügüm

    yaşayamıyorum tanrım al yanına


    hatırı vardı da hayatın 

    gök bile yüzüme gülmüyordu ne edeydim

    kara bulutlar, kara gözler ve bir kara defter

    bir de yağmurun getirdiği su birikintisi

    bir çift göz sılayla demlenen 

    gözleri getirin gözleri karası kara gözleri 


    bir yol getiremedi bir yol, biledim yolları 

    ve bilmedim hiçbir şey sonrası

    yaşadın desen yaşamadıydım da 

    us’umu kaybettim ve diyorum kalbim ah kalbim

    acıyor umay gülümse bana 

    bir de çarpıntısı şu solun

    betondan yığınları ama hisleri yuvaların

    betondan kalpleri ama hisleri vardı bazı bazı 

    bir de gözleri sürmelinin

    nereden seslensem geldiydi

    geldiydi de aradı bulamadıydım

    aradım ulaşamadıydım pek çok zaman 

    sandım ki gökte bir yıldızdı ve öyle de kaldı

    desen ki bu dizelerde bir seyler vardı göremedigi

    ve ne olduysa olduydu

    bu şiirde bittiydi ve dediği turgut’un 

    yasamak gibi bir şeydi yaptığı

    yapamadıydım

    onunla hep düşlediydik

    hiç yaşamadıydık


    uyumayan adam

    24 Mart 2024 - 23.55 / Azez


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.