Merhaba arkadaşlar bugün sizlere Tony Gatlif en güzel ama bir o kadar da acı bir yakarışından bahsedeceğim. Korkoro Türkçeye çevirisi ile  Özgürlük. Filmdeki öznelerimiz; özgürlükleri ellerinden alınmaya çalışılan Çingeneler. Onlar için yaşam yolda olmaktır. Herhangi bir yere hapsetmek bir nevi idam yöntemidir. Tony Gatlif’te bu film aracılığı ile çingenelerin bu acı mücadelesine başarılı bir şekilde bizlere ulaştırmıştır. Gatlif bu filmde ikinci dünya savaşının en acı olaylarından biri olan Çingene soykırımını işler.

1943 yılının nazi işgali altındaki Fransa’sında geçiyor. Film göçebe hayat süren bir çingene topluluğunun savaşta ailesini kaybetmiş Claude isimli bir çocukla yollarının kesişmesi ile başlar. Bu küçük çocuğa kimsesiz anlamına gelen ”Çororo” ismini verirler. Yakın zamanda grubun en çılgın üyesi Taloş ile çororo yakın arkadaş olurlar. Gittikleri ormanda nazileri gören çingeneler tedirgin olurlar. Ve çocuğu belediye başkanlığına teslim ederler. Köyün hemen dışına kamp kurduktan sonra anlarlar ki işler artık eskisi gibi olmayacak biraz zaman sonra güvenlik güçleri tarafından ” Artık göç etmek yasak.” ikazı ile karşı karşıya gelirler.

”YA TOPLUMSAL İNTİHAR . YA TOPLUMSAL BAŞKALDIRI !”

Bu yasağı getiren görevlilerin asıl amacı ilk önce göçerleri  toplama kampına aktarıp daha sonra da imha kampına götürerek soykırımı gerçekleştirmektir. Belediye görevlileri Çingenelerin kasabaya yerleşmesinin kanunlara aykırı olduğunu ” Savaştayız durum çok ciddi.” sözleri ile aktarır. Topluluk ise bu sözleri ” Bu sizin savaşınız, bunu biz başlatmadık.” diyerek dik duruşlarını sergilerler. Sürekli gidip geldikleri köyden tanıdıkları bir öğretmen ve belediye başkanı ” Tapulu bir evleri olursa göçer sayılmazlar.” diyerek Dedelerinden kalma yıkık dökük bir eve kağıt üzerinde bir para ile tapu oluştururlar ve onları toplama kampından kurtarırılar. 

Ancak göçebe hayatı benimsemiş çingeneleri dört duvarın içine sokmak hiç kolay değildir. Onlar Gaco(Çingene olmayan insanlar) olmadıklarını öne sürerek istemezler bu evde yaşamayı…

Filmin en etkileyici karakterlerinden biri de kimliğinin arasında çiçek kurutan, ”Suyu özgür bırakmak gerek!” diyen Taloş karakteridir.

Film boyunca bizleri sürekli kapalı bir üslupla özgürlük ile başbaşa bırakıyor Gatlif. Özgürlük! bu bir yolda olma hali. Belirli bir konuma hapsedilme korkusu ile yanan bir grup insan, yolları vatanları yapan ve önemlisi de birçok ülkede uzak durulan tehlikeli, garip insanlar topluluğu gözüyle bakılıp uzak durulan insanlar olmasına rağmen kendilerine has giyim tarzları müzikleriyle kendilerine dünyada bir yer edinmiş insanlar.. Diğer tarafta ise bu saydıklarımızı kusursuz bir şekilde senaryolaştıran  Tony Gatlif..

Birçoğunuzun beğeneceğini umuyorum. İyi seyirler dilerim.