Pera Palas'ta Gece Yarısı! Art Nouveau Mekânlar, Ögeler, Detaylar...

Pera Palas'ta Gece Yarısı! Art Nouveau Mekânlar, Ögeler, Detaylar...
  • 0
    0
    0
    1
  • Art Nouveau; Ne, Ne zaman, Neden, Nerede, Nasıl ?

    1800'lü yılların sonunda; sanayi devriminin negatif etkilerine ve standardizasyona karşı ortaya çıkan, ilhamını doğadan alan, ortaya çıktığı dönemde neredeyse bütün dünyayı ele geçiren güçlü bir sanat akımı Art Nouveau. El işçiliği, sanat ve zanaat için akımın olmazsa olmazları; Arts&Crafts akımı için Art Nouveau akımının öncüsü, John Ruskin ve William Morris için ise akımın fikir babaları diyebiliriz.

    İsmini, 1896'da Paris'te açılan bir sanat galerisinden alan Art Nouveau hareketinin bu tarihte başladığı düşünülse de Brüksel'de yer alan ve ilk Art Nouveau yapı sayılan Hotel Tassel'in yapımının 1893'te, ülkemizde yer alan ve Art Nouveau bir yapı olan Pera Palas Oteli'nin yapımının 1895'te, yine ülkemizde yer alan bir başka Art Nouveau yapı olan Sirkeci Garı'nın yapımının 1890'da tamamlanmış olması, akımın 1890 itibarıyla ortaya çıktığını kanıtlar nitelikte.

    Art Nouveau için her ülke hatta her sanatçı kendi stilini ortaya koymayı hedefliyordu. Öyle ki ülkelerin bu akıma verdikleri isimler bile birbirinden farklıydı. Almanya'da Jugendstil, İtalya'da Stile Liberty, Katalonya'da Modernisme, Avusturya'da Secessionstil ve Viennese Secession, Türkiye'de ise Art Nouveau ve Osmanlı Art Nouveau'sı olarak isimlendirildi akım.

    Pera Palas'ta Art Nouveau

    1892 yılında yapımına başlanan, özellikle iç mekân tasarımı ile başarılı bir art nouveau yapı örneği olan, Pera Palas Oteli 1895'te düzenlenen bir açılış balosuyla birlikte ilk misafirlerini ağırlamaya başladı. Otel, Orient Express yolcuları için dönemin en yüksek teknolojisi ile inşa edildi ve imparatorluğun ilk elektrikli asansörü burada bulunuyordu. Fransız mimar Alexandre Vallaury'nin tasarladığı Pera Palas Oteli'nde Doğu'nun gizemli atmosferinin Fransız Art Nouveau stili ile başarılı birlikteliğini görmekteyiz. Öyle ki Pera Palas Oteli'nin iç mekân tasarımının duygusal, romantik ve yoğun bir atmosfere sahip olduğunu bile söyleyebiliriz.

    Pera Palas'ta Gece Yarısı

    Pera Palas Oteli hakkında bir yazı yazmakla görevlendirilmiş olan genç gazeteci Esra, görevi doğrultusunda otele gider, otelde gezdiği odalardan bir tanesinde geçmişe açılan bir kapı olduğunu keşfeder. Bu inanılmaz keşfi sayesinde zamanda yolculuk yapan Esra, kendisini 1919 yılında bulur ve Mustafa Kemal Atatürk'e karşı düzenlenen bir komplodan haberdar olur. Türkiye tarihinin akışını ve geleceğini korumak zorunda kalır. Ancak 1919 yılında Halit adındaki gizemli bir adamla tanışmasıyla aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlar. Geçmişte otelin çevresinde gelişen olayları izlemeye imkan bulduğumuz dizide Pera bölgesini daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz ve Pera Palas Oteli'nin gerçekten bizi geçmişe götüren bir atmosfere sahip olduğuna tanıklık ediyoruz adeta.

    Pera Palas'ta Gece Yarısı Dizisinin İlk Sezonundan Art Nouveau Mekânlar, Ögeler ve Detaylar

    Pera Palas Oteli'nin Art Nouveau stilindeki girişini sık sık görmekteyiz dizide. Otelin girişindeki sundurmanın tasarım stilinin, Fransız mimar Hector Guimard'ın Metropolitain girişi tasarımını anımsattığını söyleyebiliriz.

    İmparatorluğun ilk elektrikli asansörü olan bu demir asansör, Pera Palas'ın en önemli parçalarından birisi olarak karşımıza çıkıyor dizide. Demir asansörün başarılı art nouveau işlemeli detayları, merdiven korkulukları ile bütünleşiyor. Asansörün her iki tarafında yer alan ve misafirleri karşılayan aydınlatmalar ise eklektik bir tasarımın ürünleri olarak çıkıyor karşımıza.

    Pera Palas asansörü ve merdivenlerinin kuş bakışı görüntüsü, korkulukların düzen içindeki döngüsel hareketi izleyicilere zaman yolculuğunun bir resmini sunuyor sanki.

    Dizinin ilk sezonunda, ilk sahnelerden birinde, bir mendilin üzerinde gördüğümüz P harfinin bir ağacın dallarını anımsatan kıvrımlı işleme detayları, Art Nouveau akımının doğadan aldığı ilhamı ve detaylardaki güzelliğe verdiği önemi hatırlatır nitelikte.

    Beyaz ve altın gibi renk kullanımları ile ünlü olduğunu söyleyebileceğimiz, süse ve detaya önem veren bir başka romantik stil olan Rokoko akımından izler taşıyan gaz lambası ve mücevher kutuları ile birlikte Art Nouveau bir ayna görmekteyiz masanın üzerinde. Bu sahnede, iki farklı dönemin eserlerinin birbirinden nasıl ayrıldığını görmek mümkün.

    Masayı farklı açılardan gördüğümüz sahnelerde, Art Nouveau akımının hayat bulduğu dönemde örneğini çokça gördüğümüz, loş ışığı ve romantik görüntüsü ile boynu eğilmiş halde yere bakan bir çiçek gibi tasarlanmış masa lambasını görmekteyiz. O dönemde, özellikle loş ışık kullanımı ve benzeri tasarımlarda turuncu renk seçiminin yaygın olduğunu söylemek mümkün.

    Açılmakta olan gül şeklindeki vitraylar ile süslenmiş Art Nouveau bir masa lambası görmekteyiz bu sahnede. 1800'lü yılların sonunda ve 1900'lü yılların başında, gül tomurcuğu esinlenmelerinin özellikle ülkemizde farklı kullanımlarını görmek mümkün. Çiçeğin doğal formunu hatırlatan tasarımlar ile birlikte çiçek desenli tasarımlar da görmek akımın orijinalliğini ve otantikliğini destekler nitelikte.

    Pera Palas Oteli'nin yanında yer alan ve o dönemde Pera Bölgesinin en prestijli gece mekânlarından biri olan Garden Bar'ın iç mekân tasarımını sık sık görmekteyiz dizide. Batı esinlenmelerinin, özellikle Art Nouveau akımının izlerini burada farklı formlarda görmek mümkün. Dış açıklıkların üzerindeki kıvrımlı desenleri, akımın en önemli ögelerinden olan çiçek desenli duvar kağıtlarını, çiçek formundaki masa ve duvar armatürlerini, sahne tasarımında kullanılmış olan kıvrımlı duvarı ve üç boyutlu çiçek süslemelerini görmekteyiz. Zemin-duvar-tavan ilişkisi içinde birçok farklı Art Nouveau ögeyi görmek mümkün burada. Akımın etkilerini sadece mimaride, mobilyada değil dönemin giyim stilinde ve mücevher tasarımlarında da görmenin mümkün olduğunu söyleyebiliriz. 

    Pera Palas Oteli'nin salonunda gördüğümüz Warmink saat markası, Art Nouveau akımı son bulduktan sonra, 1929'da üretime başlamış olmasına rağmen Art Nouveau esinlenmelerini ve değişimlerini hissetmek mümkün. 

    Otelin duvarlarında Art nouveau duvar kağıtları, çiçek formunda aydınlatmalar; pencerelerinde ise yeşil ve turuncu gibi renkler, çiçekli vitraylar dikkatimizi çekiyor. Çiçek esinlenmelerinin farklı formlarda, turuncunun farklı tonlarının ise farklı malzemeler ile kullanımı sayesinde tasarımdaki bütünlük bizlere büyüleyici bir görüntü sunuyor.

    Bu sahnede, duvarda gördüğümüz tablo, Arts&Crafts akımı ile ilişkili sanatçı Kate Elizabeth Bunce'ın "Musica(Melody)" isimli tablosudur. 1895 - 1897 arasında tamamlanmıştır. Art Nouveau akımının öncüsü olan akımdır Arts&Crafts ve bu akımının başarılı örneklerinden bir tanesidir görmekte olduğumuz tablo.

    Pera Palas'ta Gece Yarısı dizisinin ilk sezonunun son sahnelerinden biri olan bu sahnede, yine detaylı ve tekrar eden çiçek desenlerinin kullanıldığı bir duvar kağıdı görmekteyiz. Art Nouveau akımından sonra ortaya çıkan Art Deco akımında, çiçekli duvar kağıtlarının daha geometrikleşmiş ve sadeleşmiş şekilde kullanılmaya devam ettiğini görebiliriz.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.