Selam,
Bu sıralar yazma isteğimin arttığını fark ediyorum. Beni bu yola iten en büyük ilham kaynağım Deniz Dülderoğlu oldu. Onun hakkında yazarak bu sürece başlamak istedim. Deniz'i ilk kez "Merdiven Altı Terapi" isimli podcastiyle tanıdım. Hayatını nasıl dönüştürdüğünü dinlemek, benim için yeni bir kapının açılmasına vesile oldu. Şimdilerde podcastiyle aynı ismi taşıyan bir kitabı da yayınlandı.
Kendi hayatımı düşününce, büyürken bana ilham verebilecek ya da kendi istediği gibi yaşayan kadın figürlerinin eksikliğini hissediyorum. Deniz'in hikayesi, bu boşluğu doldurmama yardımcı oldu.
Eğer siz de benim gibi hayatınızda sancılı bir dönemden geçiyorsanız, bu kitabı alıp okumak size iyi gelebilir. Ufkunuzu açabilir, kalbinize dokunabilir. Kitaptan bir alıntıyla devam edeyim:
"Hayat boyunca hepimiz ama hepimiz acıya maruz kalıyoruz. Acı evren tarafından seçilmiş kişilerin üzerine gönderilmiyor. Hayat fakir, zengin, güzel ya da çirkin demeden, herkesin payına düşeni bol kepçeden veriyor. Acı çekmekten bir kaçış yok ama onunla ne yaptığımız bize kalmış. Kim olduğumuzu ve nasıl bir hayat süreceğimizi acıyla başa çıkma biçimimiz belirliyor."
Bir de altını çizdiğim ve bugün bu yazıyı yazmamı sağlayan bir başka cümle:
"Hayatta kalmak için bazı zehirli duyguları içimizden atmamız gerekiyor."
Benim bu sıralar bir kalp sızım var ve yazarak atmayı tercih ettim.
Deniz'e, ilham olduğu ve kalbime dokunduğu için içtenlikle teşekkür ederim.
Yorum Bırakın