Sadece susuyordu.Anlatacak çok şeyi vardı.Ama o onu anlatmadan anlayacak birini istiyordu.
Biliyordu ki anlatsa kendide toparlayamazdı.Kendi içinde öyle bir yerdeydi ki kendine bile yabancılaşmıştı.
Yaşadığı hayattan öyle bir nefret etmişti ki kendine yaptığı zulmü bir ceza olarak hissediyordu.Belki kendi hatalarından belki de etrafındakilerin ona dayattığı acıdan yükten yokluktan her şeyden...Etrafındakiler onu her zamanki hali diye kabullenmişti.Ya da dönüştürdükleri HİÇLİĞİ görmezden gelmek işlerine geliyordu.İsteselerde anlayamazlardı.Çünkü oda neyin onu hiçleştirdiğini bilmiyordu ya da anlamaya zamanı olmadan üstüne bir daha ekleniyordu.Kurtulmayı hiç denemedi.Çabaladıkça daha çok batacaktı,hatırlayacak,yeniden hissedecek ve yine kabullenecekti.Bundan ileriye gidemiyordu.
Kalbindeki acı mı ağrı mı bilmiyordu.Bildiği tek şey kendi içinde bile artık o bir hiçti.
Yorum Bırakın