Daha önce hep Avrupa'yı gezmiş biri olarak, Mısır benim için bambaşka bir deneyim oldu. Hem tarih hem de doğa açısından güzellikler sunan bu ülke, bende bir iz bıraktı diyebilirim... Gezim boyunca iki önemli noktayı ziyaret ettim: Kahire ve Şarm El-Şeyh.
Mısır seyahatime Kızıldeniz’in incisi Şarm El-Şeyh ile başladım. Burada geçirdiğim günler tam anlamıyla cennet gibiydi. Eğer siz de benim gibi deniz kıyısında büyümüş biriyseniz ve büyükşehirin gürültüsü ve görüntü kirliliğinden yorulmuşsanız bayılacaksınız! Renk renk mercanlar, egzotik balıklar ve suyun altındaki huzur anlatılmaz, yaşanır! Su altı deneyimi benim için unutulmaz bir hatıra olarak olarak kalacak. Dipnot: Tüplü dalış yapmadım korktum! Ama şnorkel ile daldığınızda da zaten aynı manzarayı yakalıyorsunuz.
Onun haricinde şehir egzotikti. Tam bir tatil beldesi ve oldukça güvenli. Kaldığımız otelde de görevliler çok tatlı insanlardı, gidersem kesinlikle yine orada kalırım. Ramadan Bey'e burdan selamlar!
Kahire'ye gelecek olursak Şarm El-Şeyh’ten sonra Kahire’ye geçtiğimde büyük bir kültür değişimi yaşadım.. Öncelikle herkesin çocukluk hayali olduğu gibi benim de o animasyonlaran çizgi filmlerden gördüğüm, ekranda karşıma çıkınca gözümü alamadığım o piramitler gerçekten büyüleyiciydi. Tarihin tam ortasında durduğumu hissettirdi. Güneşin altında yükselen bu anıtları izlemek gerçekten unutulmaz bir deneyimdi. Tatil rotamı bundan sonra ''tarihi''hissedebileceğim yerlere yapabilirim sanki ne dersiniz?
Sona gelmeden yemeklerden de bahsedeyim, benim gibi çok yemek seçen biriyseniz biraz zorlanabilirsiniz ama otel yemekleri fena değildi. Yine de yanınızda bir şeyler bulundurmaya çalışın siz.
Şimdilik bu kadar başka maceralarımda buluşmak üzere!
Mısır deneyimini okumak harikaydı! Şarm El-Şeyh’in su altı güzellikleri ve Kahire’nin tarihi dokusu gerçekten etkileyici. Piramitleri yerinde görmek unutulmaz bir an olmalı! Tarihi rotalar fikri harika, devamını merakla bekliyorum. Yeni maceralarını da bekliyorum