Sena Düzgün 2 sayfalık kocaman bir hayat

Sena Düzgün 2 sayfalık kocaman bir hayat
  • 0
    0
    0
    0
  • Genç bir hayat şu sözlerle ayrıldı aramızdan

     

     

    "2 gündür yemek yemedim şimdi acıktığımı fark ettim. Bari bı ciğer yeseydim:)

    Canım elma ve karpuz çekti. Bir de salatalık 

    Telefonun taksidini Fatma Zehra hocaya muhakkak verin. Ödeyin bitsin hatta telefonu satın kalanı ödersiniz. Arkamda bıraktığım tek borç bu oldu. Bilseydim bunu da bırakmazdım özür dilerim.

    İp boynumdan uzun kaldı. Kozalak topladım yetişebilmek için üstüne bastım çöktü:))))

    Tezek topladım:)))))))) o da çöktü 

    Ama hallettim. Ölüyorum bu defa.

    Taladro feat Sancak "Bana kendimi ver" 

    Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına verin, kitaplarımı üniversiteye, oyuncaklarımı yuvaya, balığımı Ahmet'e. Benden hiçbir şey kalmasın bu dünyada 

    Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar tasım dahi olmasın. Hiç kimse 5 dakikadan fazla kalmasın mezarımın başında.

    Ağlamak isteyen evine gitsin annem de dahil. Cenazemde herkes bir tane sigara içsin:)

    Ve... Asıl mesele Ahmet mezarıma asla gelmesin!

    Telefon şifrem 144650 ne yapıyorsanız yapın!"

     

     

    Her cümlesi ayrı bir hüzünlendiriyor beni...

    Böyle bir veda olur mu aslında hayata veda mı olur..? Kabullenemiyorum Dünyaya tekrar gelmenin mümkün olmadığını bile bile ...

    2 gündür birşey yememiş ve "ölmeden önce bari ciğer yeseydim" diye hayıflanmış. Aynı zamanda canı elma ile karpuz çekmiş bir de salatalık... Gidip yeseydin ya ne diye bunları bırakıp gittin? Seni buna kim neden mecbur bıraktı?

    Ardında bıraktığı tek borç telefon borcuymuş ve bunun ödenmesini vasiyet etmiş. Ödeyemediği için ayrıca pişmanlık çekmiş maalesef...

    Ağaca astığı ipe yetişebilmek için kozalak toplamış fakat olmamış daha sonra ise tezek toplayıp denemiş yine olmamış (olmuyor işte ne zorluyorsun sanki daha önce de denemedin) ama en sonunda ise bir şekilde halletmiş (halletmek kelimesi hiç bu kadar anlamsız gelmedi bana)ve son cümlesinde "ölüyorum bu defa" yazmış demek ki daha önce de intihar girişimlerinde bulunmuş. Aslında daha önce 2 defa intihar girişiminde bulunduğunu biliyorum hatta gözetim altına alındığını bile fakat neden engellenemediğini bilmiyorum.

    Bu sayfanın en alt kısmına bir şarkı bırakmış 

    Sancak ve Taladro'nun "Bana kendimi ver" şarkısı linki aşağıya bırakıyorum. Fakat benim burada açmak istediğim başka bir pencere var. Müziğin duygularımıza ve ruhumuza olan etkisi o kadar fazla ki bizleri intihara bile sürükleyecek kadar fazla olabiliyor bazen... Bundan dolayı ruh halimizin tersine müzik dinlemek belki bir çözüm olabilir, bilemiyorum.

    Link

    https://youtu.be/uMyFHs1OwY4?feature=shared

     2. Sayfanın ilk cumlesinde kendisine ait olan her şeyi bağışlıyor hatta mezarına gelmesini istemediği kişiye bile balığını bırakıyor ama bu dünyaya ait hiçbir şeyi bırakmıyor. Acaba neden..? Dünyadan bu kadar nefret ettiren kim, kimler...

    Yaşarken belki çiçek bile almadı kim bilir ama öbür dünyaya göçtüğünde çiçeklere boğuldu oysa ki hiç çiçek istemedi hatta mezar taşı bile istemedi ve ekledi kimse mezarımın başında 5 dakikadan fazla kalmasın. annesi dahil kimsenin ağlamasını istemedi ağlamak isteyen evine gitsin. Cenazesinde herkesin bir sigara içmesini istedi sadece.

    Cenazesinde ise bir tek Ahmet'in gelmesini istemedi oysa balığını Ahmet'e vermemiş miydi ?


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.