Bu muhteşem japon animasyonunda küçük cadı Kiki'nin ilk cümlesi şuydu:

Kararımı verdim, bu gece gidiyorum”

Daha bu cümleden Kiki'nin karakteri ile ilgili yorum yapabiliyoruz. Kararlı, net, cesur, planlı ve ne istediğini bilen biri Kiki. Bu kararıyla Kiki'nin macerası ve gelişimi de başıyor. 

Geleneklere göre bir cadı 13 yaşına geldiğinde eğitimi için evi terk eder. Kiki de artık kendi zamanının geldiğinin farkındadır ve açık bir dolunay gecesinde gitmeye karar verir. Bu Kiki’nin konfor alanını terk edip evden ayrı yaşacağı hayatın başlangıcıdır. Kendisi gibi bir cadı olan annesinin deneyimli süpürgesine binerek yola çıkar. Gökyüzünde uçarken eğitimini tamamlamış, evine dönen bir cadıyla karşılaşır ve ona sorar “Daha önce hiç gitmediğin bir yere yerleşmek gerçekten zor mu? “Evet, sorunlar olabiliyor” diye cevap verir cadı kız. İşte bu sorunlarla mücadele ederek “eğitimini” tamamlamış olur bir cadı.

Tabi sadece zorluklar yoktur, hayaller de vardır. Yolculuğun sonunda Kiki hep hayalini kurduğu o okyanus kıyısındaki şehre ulaşır. Şehre indiği gün bazı zorluklar yaşar ama aynı zamanda Osono ile tanışır. Burada bir fırın dükkanı sahibi olan Osono, çatı katını Kiki’ye kiralar. Ailesinin bahçeli, yemyeşil güzel mi güzel evinden sonra payına düşen tozlu bir göz bir odadır ama bu mutluluğuna engel olamaz. Kiki olduğu yeri güzelleştirir, ortamı yaşanabilir kılar.  Osono gibi iyi insanlarla karşılaşmayı umarak uykuya dalar ve kim bilir belki Osono gibi onu seven ve olduğu gibi onu kabul eden birilerini bulabilir. İşte buna dair umut ışığı görmesi bu kıyı şehrine yerleşmesinde belirleyici olur.

Kiki's Delivery Service

Ve her şey hazırdır, Kiki, süpürgesiyle dağıtım servisine başlar, müşterilerinin paketlerini istedikleri yere götürür. Bu dağıtımların birinde ormanda bir ressam kız ile karşılaşır ve onunla arkadaş olurlar. Bunlar olurken şehirde de bir zeplin macerasıdır devam eder. Uçmaya meraklı bir çocuk, Kiki ile arkadaş olmak ister. Başta Kiki ondan pek hoşlanmasa da zamanla iyi anlaşırlar. Bir gün Kiki, bu zeplin meraklısı çocuğa çok sinirlenir ama sonradan pişmanlık yaşar ve kendini bir yabani gibi hisseder. Bu olaydan sonra Kiki güçlerini kaybeder ne uçabilir ne de kedisi Jiji ile konuşabilir. “Dünyanın en normal şeyiymiş gibi uçabiliyordum ama şimdi ben nasıl yaptığımı bile hatırlamıyorum” der Kiki.  Ama doğru zaman geldiğinde gücü geri gelir.  Diğer Studio Ghibli filmlerinde olduğu gibi bu filmden de ilhmal alacak çok şey var. 

“Bunu neden yapmak istediğimi (uçmayı) çok da düşünmedim galiba. Sanırım eğitime kendimi çok kaptırdım. Sanırım benim de ilhamımı bulmam gerekli. Ama bu kadar çabaya değer mi?”. İşte bu hikayedeki gibi zaman zaman hayattaki ilhamımızı kaybedebiliriz, özellikle sanat ile ilgili alanlarda bu çok sık görünür. O tablonun başına tekrar oturmak, o yazıyı yazmak zor gelebilir. Ama içinden gelen bir kıvılcım seni tekrar ait olduğun, kendinle olduğun o alana götürür.

 Bir gün uçabilmek dileğiyle.

 21.07.2025 - Zeynep