Herkes Fight Club’ı dövüş, isyan ve erkeklik filmi sanıyor ama aslında Tyler Durden’ın anlattığı şey bambaşka. O meşhur “Eşyalara sahip olma, eşyaların sana sahip olur” repliği sadece tüketim eleştirisi değil; modern insanın kimlik krizinin özeti. Dövüş kulübü sahneleri, karakterlerin şiddeti yücelttiği anlar değil, kaybolan benliklerini bulma çabası aslında.

Filmin sonunda anlıyoruz ki Tyler Durden bir kahraman değil, baş karakterin bastırdığı yıkıcı egonun vücut bulmuş hali. Yani bütün film boyunca gördüğümüz kaos aslında tek bir insanın zihninde dönen savaş. Fight Club, “sisteme başkaldırı” klişesinden öte, insanın kendi içindeki savaşını anlatıyor.

Kısacası Fight Club’ı sadece “erkekler kavga ediyor, sisteme kafa tutuyor” diye okumak filmi eksiltmek olur. Çünkü asıl mesaj şu: Gerçek mücadele yumruk atmakta değil, kendini kabullenmekte. Ve belki de filmin en radikal cümlesi, “Benim için en önemli kişi sensin” satırında gizli.