Niye gidip durdum
Hayatların peşinden...
Yok yerim;
Ne yerde, ne gökte, ne de denizlerde...
Hangi yuvaya taşıdım bunca çöpü?
Yaşamadım, maruz bırakıldım,
Köylerde, geçmişler de, şehirlerde
Bana dair hiçbir şeye rastlamadım...
Bir şeyler vardı kayıp,
Ben başka, bu yürek başka dağın kurdu.
Bir dünyamı kaydırdım, zamanı mı yanılttım,
Hangi kalemle yazıldı bilmem;
Belki burada olmamalıydım...
Ne aşkla kapanır bu gurbet, ne kavuşmakla
Ne doyduğum, ne de doğduğum topraklarda.
Ne camilerde kavuşur özüne,
Ne bir ana dizinde,
Ne yakınlaşınca uzaktaki bir baba
Ne de nazlı bir yarin dizlerinde...
Uçarsam sıvılarla, benliğimi unutup,
Benliğim mi? düz ovaların sonundaki uçurum
Ki bir tanımdır ne söylesem,
Ki her tanım bir sahtedir benim dilimde.
Bu ellerle ne yaptım, bu dille, bu başla.
Bir bela oldum başkalarına, hem de kendime...
Niye yatay yerler, niye dikey insanlar,
Niye böyle bir renk, niye böyle bir gök
İyi de niye böyle var olmak
Niye gidip durdum,
Hayatların peşinden...
Sonra,
Aştı vazifemi yaratılışın gayesi,
Zor geldi iyi olmak,
Kötülük kolaylığın askeri...
Duracak gibi değil dünya,
Gerçi durmakta devamı varlığın.
Gerçi dursakta bir tanımla devam edecek
Devam edecek ne varsa kızdığım...
Oralardanım, sonradan geldim
Sonradan gördüm dünyayı
Sonradan, her şey herkesten sonradan,
Sormadılar bile oralardaydım
Yaşamadım, maruz bırakıldım,
Köylerde, geçmişler de, şehirlerde
Bana dair hiçbir şeye rastlamadım...
Ben bir yerli değilim,
Yokum hiçbir hikayede...
Yorum Bırakın