Türk halk müziği 1970'li yıllarda plakların  yaygınlaşması ve büyük şehirlere göç'ün yaygınlaşması ile birlikte bir dönüşüm içine girdi. 70'lerden önce tek düzen halk müziği bu dönemden itibaren birçok enstrümanında harmanlanmasıyla birlikte geniş kitlelerin ilgisini çekti. Özellikle 60'lı yılların sonundan itibaren Anadolu rock ve Anadolu pop müziği sanatçılarının halk müziği eserlerini yerli ve batılı enstrümanlarla birlikte harmanlayarak yaptıkları müzik gençlerin büyük ilgisini çekti. Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Selda Bağcan, Cem Karaca, Moğollar, Edip Akbayram ve Tülay German gibi sanatçıların bu yenilikçi tarzlarda seslendirdikleri halk müziği eserleri dönemin müzik algısını değiştirdi. 60'lı yıllarda TRT'nin kurulmasıyla birlikte halk müziğindeki birçok eser TRT repartuvarına kazandırıldı. 1975 yılında kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı ile birlikte birçok kişi halk müziğinde eğitim almaya başlamıştır. 1970'li yılların sonunda arabesk müzik en popüler müzik türü olmaya başladı.

1980'li yılların başında arabesk müzik tüm piyasada en fazla satan müzik türü olmayı başardı. 1982 yılında Arif Sağ, Musa Eroğlu ve Muhlis Akarsu, Muhabbet 1 adını verdikleri halk müziği albümlerini yayımladı. Bu ortak albüm o döneme kadar görülmemiş bir etki yarattı. Yeni düzen tarzda yayımlanan ve büyük etki yaratan bu albümle birlikte birçok halk müziği sanatçısı art arda albümler yayımlamaya başladı. Televizyon ve radyoda da yer verilen yayınlarla birlikte halk müziği sanatçıları geniş kitleler tarafından takip edilmeye başlandı. 1980'li yıllar boyunca devam eden Muhabbet serisi birçok sanatçısı etkilemeyi başardı. 1980'li yıllarda arabesk müziğin yanı sıra MFÖ, Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan, Ajda Pekkan, Zerrin Özer ve Nükhet Duru gibi sanatçıların ve grupların art arda  yayımladıkları pop müzik albümleri de büyük yankı uyandırdı. Arabesk ve pop müzik arasında gidip gelen bu piyasanın içerisinde halk müziği kendine fazla yer bulamıyordu. 1990 yılında özel televizyon kanallarının açılmasıyla birlikte TRT tekeli ordadan kalktı. 1990-1993 yılları arasında art arda yayına giren televizyon kanallarıyla ve piyasaya giren birçok pop müzik sanatçısıyla birlikte pop müzik milyonları aşan albüm satışlarına ulaşmaya başladı. Bu dönemde arabesk müziği tahtından indiren pop müzik ülke çapında dinlenen en çok müzik türü olmayı başardı. Bu dönemde bazı arabesk sanatçıları da pop alt yapılı müzikler yapmaya başladılar. 1980'li yıllarda birçok kadın halk müziği sanatçısı piyasaya girdi.

Bunlardan çocuk yaşta piyasaya giren Güler Duman, henüz ilkokula gidiyorken Ruhi Su Dostlar Korosunda müzik eğitimi almaya başladı. 1980 yılında Dost Garip adlı ilk albümünü yayımladı. 1.8 milyonluk satışıyla beklenmedik satış rakamına ulaşan albümün ardından 1982 yılında O Leyli Leyli adlı ikinci albümünü yayımladı ve aynı dönemde başrolünde Genco Erkal'ın yer aldığı Hakkâri'de Bir Mevsim filminde seslendirdiği uzun hava ile birlikte geniş kitleler tarafından tanınmaya başladı. 80'li yıllar boyunca halk müziği albümleri yayımlamaya devam etti. Diş hekimliği fakültesinden ayrılarak İTÜ konservatuvarında eğitimi almaya başladı. 1980'li yılların sonunda genç yaşına rağmen en çok satan halk müziği sanatçıları arasında yer aldı. 1990'lı yıllarda pop müziğin zirveye yerleşmesi ve gençlerin farklı tarzda popüler müzik türlerine yönelmesiyle birlikte halk müziği piyasada kendine yer bulamıyordu. 1990'lı yılların başında Hasret Gültekin, Sabahat Akkiraz, Gülcihan Koç, Arif Sağ, Musa Eroğlu, Yavuz Top, Muhlis Akarsu ve Belkıs Akkale gibi birçok sanatçı albümler yayımlamaya devam etti.

1993 yılında annesinin rahatsızlığı sebebiyle Almanya'ya yerleşen Güler Duman, aynı yılın ortalarında on birinci albümünün kayıtlarına başladı. 22 Şubat 1994 tarihinde Güler Duman '94 adıyla yayımlanan albümün kayıtlarında Sinan Çelik, Çetin Akdeniz, Ceyhun Çelik, Deniz Selman ve Fatih Görgün gibi sanatçılar yer aldı. 13 parçanın yer aldığı albümden yayınlanan Türkülerle Gömün Beni adlı parça büyük ses getirdi. Televizyon kanallarında sıkça yayınlanan parçanın klibi en çok istek alanlar arasındaydı. Hasret Gültekin, Pir Sultan Abdal, Ali Ekber Aydoğan, Mahmut Erdal, Mahzuni Şerif ve kendi eserlerinin yer aldığı albümden daha sonra Güle Yel Değdi adlı parça yayımlandı. Albümden video klip olarak yayımlanan parçalar, albüm satışlarını olumlu yönde etkiledi.

Çalı Oldum Gülüm Yok, Hasret Türküsü, Pir Sultanım, Şu Yalan Dünyaya, Çarelerim ve Arguvan gibi parçalarında büyük ilgi gördüğü albümle birlikte ülke çapında popülariteye ulaşan Güler Duman, 1994 yılında arabesk ve pop müziğin ağırlıkta olduğu yılın en çok satan albümleri listesine giren tek halk müziği sanatçısı oldu. Güler Duman '94 albümünün ardından birçok halk müziği sanatçısı yeni albümlerindeki parçaları video klip olarak yayınlamaya başladı. Video klipler ve ard arda yayınlanan albümlerle birlikte halk müziği 90'lı yılların ortasından itibaren kendisine medyada daha fazla yer bulmaya başladı. Özellikle 90'lı yılların sonundan itibaren birçok pop eserinde halk müziği enstrümanları da kullanılmaya başlandı. Ayrıca birçok dizi ve filminde müzikleri halk müziği eserlerine yer verildi. Türk halk müziği, 90'lı yıllarda yakaladığı bu genç kitleyi günümüze kadar elinde tutmayı başardı.