Psikolojik gerilim filmleri, gerilim filmlerinin keyifli bir alt dalı olup seyircinin izlemeyi sevdiği kadar yapımcıların da çekmeyi sevdiği bir tür olarak çıkar karşımıza. Ani duygu değişimlerinin yaşandığı, genellikle esrarengiz konulara sahip olan, ters köşelerin havada uçuştuğu ve bizleri ekrana kitlerken bir saniye bile gözümüzü kırpmamamızı sağlayan bu tür, oyuncuların yeteneklerini göstermeleri için de en büyük fırsatlardan biridir. Fight Club, Psycho, The Shining, The Clockwork Orange, American Psycho gibi çok bilindik psikolojik gerilim filmlerinin yanı sıra, başarılı oyuncu kadroları, iyi senaryoları ve çekim teknikleriyle en iyiler arasına girmiş 5 psikolojik filmi sizler için derledik.

1- The Usual Suspects (Olağan Şüpheliler) - (1995)

”Şeytanın yapmış olduğu en büyük hile, tüm dünyaya yaşamadığına inandırmaktır." The Usual Suspects, sonuyla dünyanın en büyük ters köşelerinden birine sahip olan psikolojik gerilim filmidir. Kevin Spacey'i Kevin Spacey yapan film demek yanlış olmaz diye düşünüyoruz. Küçük çaplı bir dolandırıcı olan Vebal Kint'in hikayesini anlatır. Tabii bununla kalmayan tarihin en iyi suç temalı kara filmlerindendir. Kevin Spacey, Gabriel Byrne, Stephen Baldwin, Kevin Pollak, Benicio Del Toro, Chazz Palminterri'nin başrollerini paylaştığı film Bryan Singer tarafından yönetilmiştir. Sonundan da ziyade bittikten sonra kafanızda dönen sonsuz sorular bırakan film kendi kategorisinde hala enlerin başında yer alır.

2- Primal Fear (İlk Korku) - (1996)

"Belli bir süre zarfında, hiç kimse, yalnızken bir yüz, kalabalıkta başka bir yüz takınamaz. Çünkü sonunda kendisi de gerçek olanı karıştırır." Başrollerini Richard Gere ve Edward Norton'ın paylaştığı Primal Fear, Edward Norton'ın henüz 16 yaşında "Nasıl oyuncu olunur?" dersi verdiği filmdir. Bir din adamının öldürülmesi ile başlayan filmin tek bir sonu olduğunu söylemek doğru olmaz çünkü her bir son yeni bir başlangıcı doğurur fimlde. Filmin sonuna doğru "Vay be!" demekten dilinizin damağınızın kuruyacağı, muazzam oyuncu kadrosuyla bir dakika bile başından ayrılmak istemeyeceğiniz film, psikolojik gerilim türünün en başarılı örneklerindendir.

3- Black Swan (Siyah Kuğu) - 2010

-Ne yaptın? Ne yaptın böyle? +Hissettim. -Ne +Kusursuz hissettim. Kusursuzdum... Black Swan, Nina Sayers adında bir balerinin hikayesini anlatır. Başından sonuna kadar belirsizliklerle kavrulduğumuz ve Natalie Portman'ın muazzam oyunculuğunun eşlik ettiği film rahatsız hissettirirken bir yandan da asla ve asla izlemeyi bırakamadığımız bir film oluyor. Natalie Portman'a Oscar'ı kazandıran film mutlaka izlenmesi gereken psikolojik gerilim filmlerinden biri.

4- We Need To Talk About Kevin (Kevin Hakkında Konuşmalıyız) - 2011

+ Neden? - Bildiğimi sanıyordum. Ama artık o kadar emin değilim. We Need To Talk About Kevin, başından sonuna kadar "Ne olacak şimdi?" sorusunun dudaklarımızdan düşmediği ve anne-çocuk ilişkisinin en iyi şekilde işlendiği psikolojik-gerilim filmidir. Her karesinde yer alan ve bilinçli olarak gözümüze sokulan"kırmızı" rengiyle girdiğimiz dünyadan ağzı açık bir şekilde çıktığımız ve bittiğinde 15 dakika boyunca aralıksız bizi duvara boş boş baktıracak bir film. Ezra Miller ve Tilda Swinton'un müthiş performanslarıyla We Need To Talk About Kevin bu kategoride izlenmeyi en çok hak edenlerden.

5- Whiplash - 2014

İngilizcede “aferin”den (good job) daha zararlı bir kelime yoktur. İyi bir baterist olmak isteyen bir öğrenci ve mükemmelliyetçi bir jazz orkestrası yönetmenini anlatan film bir kaç gün etkisinden çıkamayacağınız hisler bırakıyor bittikten sonra. J. K. Simmons ve Miles Tyler'ın ilk sahneden son sahneye kadar olan muazzam oyunculukları ve uyumları filmin en büyük yapı taşı. Yine ilk sahneden son sahneye kadar gerim gerim gerilirken ne olacağını asla tahmin edemediğimiz bir sonla biten ve müzikle iç içe olan film psikolojik gerilim türüne yeni bir boyut kazandırmıştır.