Metallica’nın “One” şarkısını rock, metal müzik dinleyen hemen hemen herkes bilir. 1988’de çıkardıkları ‘’And Justice For All” albümünün en çok öne çıkan şarkılarından birisidir. "One" şarkısı konusunu; 1971 yapımı savaş karşıtı Amerikan dram filmi ‘’Johnny Got His Gun’’ adlı, aynı isimle sinemaya uyarlanmış romanın filminden alınmıştır.
“Johnny Got His Gun“, filminin konusu genel olarak şöyledir: Johnny isimli bir genç, bütün hayatını sevdiğini geride bırakarak 1.Dünya Savaşına katılır. Bir gün cephede çatışma esnasında daha önce bomba düşmüş olan bir çukurun içine girer. Askeri inanışa göre "Aynı yere iki defa bomba düşmez" fakat bunun tamamen yanlış bir inanış olduğunu Johnny bizzat kendisi yaşar ve bomba bir kez daha içinde olduğu çukurun içine düşer. Bu patlama ile birlikte Johnny için hayat en kötü kabuslarından bile beter bir hale gelmiştir. Vücudu çok büyük hasar görmüş iki kolunu, iki bacağını kaybetmiş; yüzü, ağzı paramparça olmuş gözleri görmeyen, kulakları duymayan, konuşamayan bir et parçasına dönmüştür.
Yatırıldığı hastanede Johnny bunların hiçbirinin farkında değildir. Doktorlar Johnny için; hiçbir şey hissetmeyen, hiçbir şey düşünemeyen yalnızca bir et parçası olduğunu söylerler. Bütün yaşam ihtiyaçlarını, beslenmesi hatta nefes alması bile makineler tarafından sağlanan Johnny bu yaşadıkları sonrası rüya ile gerçeği birbirinden karıştırmaya başlamıştır.
‘’Uyuyor muyum ya da uyanık mıyım bunu bile anlamıyorken rüya ile gerçek nasıl anlatılabilir? ‘’
Johnny günleri vücuduna değen gün ışığı sayesinde fark etmeye başlamıştır. Odasında birilerini olduğunu ayak seslerinden anlar.
‘’Tanrım, beni duymaları için bir şey yap lütfen ‘’‘’Baba, neredesin korkunç bir acı çekiyorum lütfen yardım et’’
Gördüğü rüyalardan birinde babasıyla bir şekilde iletişim kurmayı telepatik bir yolla başarır, fakat bu konuşmaların hiç biri gerçek değildir. Johnny babasıyla olduğu bir rüyasında babasının ona küçük yaşta arkadaşı ile iletişim kurmak için öğrettiği Mors alfabesini hatırlar. İnsanlar ile artık başını yastığa vurarak iletişim kurmaya çalışır. Doktorlar ve hemşireler başta ne olduğuna anlam veremezler. Bir gün hastaneyi ziyaretine gelen askerler ve generaller bunun mors alfabesinin ‘’S.O.S’’ yardım kodu olduğunu anlarlar.
Mors alfabesini bilen askerlerden biri şunları söyler: "Beni öldürün" diyor tekrar ve tekrar. Tek söylediği şey "BENİ ÖLDÜRÜN "
Ama başlarındaki general bunun imkansız olduğunu söyler ve Johnny’nin ölmesine izin vermez. Johnny’nin bu durumuna çok üzülen hemşire Johnny’nin isteğini yerine getirmeye çalışır ama onu gören askerler hemşireyi engellenir ve Johnny ’den uzaklaştırılır. Johnny karanlık bir odaya götürülür ve kapılar kapanır.
Johnny; "İçimden çığlık atsam da kimsenin dikkatini çekmiyor. Eğer kollarım olsaydı, kendimi öldürürdüm. Bacaklarım olsaydı buradan kaçardım. Eğer sesim olsaydı kendimle bir dost gibi konuşurdum.’’"YARDIM ETMELERİ İÇİN HAYKIRDIM AMA KİMSE BANA YARDIM ETMEDİ’’
"One’’ adlı şarkının sözlerini yazan James Hetfield, ilham aldığı eserin Johnny Got His Gun olduğunu açıklamıştır. Ardından da filmin ve kitabın haklarını satın almıştır.
Savaşın acımasız gerçeklerini, çaresiz bir insanın bütün yaşadıklarını kendiniz yaşıyormuş gibi hissettiğiniz bir film olan ‘’Johnny Got His Gun’’ adlı filmi şiddetle tavsiye ediyorum.
I cant remember anything Hatırlayamıyorum hiçbir şeyi
Cant tell if this is true or dream Söyleyemem bu rüya mı gerçek mi
Deep down inside i feel to scream Çığlık atmak istiyor içimin derinlikleri
This terrible silence stops me Bu korkunç sessizlik durduruyor beni
Now that the war is through with me Şimdi savaş benim içimde
Im waking up i can not see Uyanıyorum ama göremiyorum
That there is not much left of me Pek bir şey kalmadığını benden geriye
Nothing is real but pain now Hiçbir şey gerçek değil ama acısı gerçek
Hold my breath as i wish for death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh please god,wake me Oh lütfen tanrım, uyandır beni
Back in the womb its much too real Anne rahmine dönüş bu oldukça gerçek
In pumps life that i must feel Hayatı hissetmeliyim kalbim atarken
But cant look forward to reveal Ama sabırsızlanamam açıklamak için
Look to the time when ill live Yaşayacak olacağım zamana bakarım
Fed through the tube that sticks in me Bana bağlı bir tüp besliyor beni
Just like a wartime novelty Tıpkı savaş gibi enteresan
Tied to machines that make me be Bağlı olduğum cihazlar yaşatıyor beni
Cut this life off from me Bu hayatı benden söküp alın geri
Hold my breath as i wish for death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh please god,wake me Oh lütfen tanrım, uyandır beni
Now the world is gone im just one Şimdi dünya yok, ben tek başıma
Oh God, help me Oh tanım, yardim et bana
Hold my breath as i wish for death Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
Oh please god help me Oh lütfen tanrım, yardım et bana
Darkness imprisoning me Karanlık beni hapsediyor
All that i see Tek gördüğüm
Absolute horror Saf korku
I cannot live Yaşayamıyorum
I cannot die Ölemiyorum
Trapped in myself Kendimde hapsoldum
Body my holding cell Vücudum zindanımdır
Landmine has taken my sight Mayın, görüşümü aldı
Taken my speech Konuşmamı aldı
Taken my hearing Duymamı aldı
Taken my arms Kollarımı aldı
Taken my legs Bacaklarımı aldı
Taken my soul Ruhumu aldı
Left me with life in hell Beni cehennemde bir yaşamla bıraktı
Yorum Bırakın