Celda 211, ülkemizde 29. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterime girmiş ve Sinemada İnsan Hakları bölümünde izleyicisi ile buluşmuştur. İspanyol yapımı film Francisco Pérez Gandul'un aynı adlı romanından, Jorge Guerricaechevarria ve Daniel Monzón tarafından düzenlenerek beyaz perdeye uyarlanmıştır. Filmin başrol oyuncuları Luis Tosar ve Alberto Ammann'ın hayran bırakan oyunculukları ile izlediğimiz film, gerçek bir hapishanede geçerken figüranların çoğunu mahkumlar oluşturmaktadır. Tüm bu başarılı uyarlama ve castingin sonucunu alan Celda 211; İspanya'nın Oscar'ı olarak görülen Goya Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu dahil toplam 8 ödülün sahibidir.
Juan Oliver, evli ve bebek bekleyen bir gençtir. Yeni başlayacağı gardiyanlık işine dair detayları öğrenmek için 1 gün öncesinden hapishaneye gider ve diğer gardiyanlarla iş üzerine konuşmaya başlar. Hapishanenin nispeten daha tehlikeli suçluların bulunduğu bölgeye geldiklerinde ise kafasına düşen sert bir cisim sonucu baygınlık geçirir. İlk anda onu 211 numaralı hücreye götüren diğer gardiyanlar bu olay gerçekleştiği anda mahkumların da isyana kalkıştığını fark ederler. Juan ise baygın olduğundan hücrede bırakılır ve genç gardiyan uyandığında hayatta kalabilmek için bambaşka biri olmak zorundadır.
Hücrede, diğer bir mahkum olan Releches tarafından uyandırılan Juan, dışarıdan gelen sesler ve kargaşadan isyan sinyallerini alır ve ilk iş olarak kemer, ayakkabı bağcığı ve cüzdan gibi eşyalarından kurtulur. Gardiyanların az önce mahkumlar hakkında söyledikleri kulaklarında bir bir çınlarken, bir anda mahkum kimliğine bürünen Juan, bu isyandan zarar görmeden çıkma yollarını arar. Hapishanede sözü geçen ve müebbet yemiş olan Malamadre'nin yanına götürüldüğünde ise bunun hiçte kolay bir oyun olmadığının farkına varır. Yani Juan ve Malamadre'nin yolları isyanın ilk dakikalarında kesişir. Oldukça mantıklı ve kendi hedeflerine yönelik adımlar ile ilerleyen bu iki farklı karakter arasındaki bağı kuvvetlendiren ise merhamet duygusu olur. İkilinin bir anda sık sık vakit geçirmeye başlamaları ve birbirlerini daha yakından tanımaları sırlarla dolu bir dostluğun kurulmasının başlangıcıdır.
Malamadre, psikopat tavırlarına ve yargılandığı suçlar çerçevesinde bakıldığında oldukça tekinsiz bir karakter fakat aynı zaman filmdeki en mantıklı karakterlerden. Filmde isyanı çıkartan fitili ateşleyen ve daha önce kaldığı hapishanede de isyan çıkarmış olan azılı mahkumun amacı, yalnızca hapishanenin acımasız koşullarına karşı haklarını almak. Çokça şiddetin var olduğu, gardiyanların diledikleri gibi davrandıkları ve ceza konusunda acımasızlığın had safhada olduğu bir mahkumiyeti reddeden Malamadre, tüm koşulları kendince insanileştirmek için sınırları aşmaktan çekinmemektedir. Planlı ve akıllıca gerçekleştirilmiş bu isyanın kilit noktasını ise esir alınmış ETA üyeleri oluşturur. Bask hükümeti ile yapılan antlaşma gereği zarar görmemesi gereken hükümlü ETA üyeleri, Malamadre'nin isyandaki tek kozudur. Devlete karşı hapishane koşullarını yumuşatmayı hedef alan talep listesinin yapılma garantisi de bu şekilde sağlanır.
Filmde Juan sıradan bir devlet memurundan azılı bir suçluya dönmek zorunda bırakılıyor adeta. Ana karakterimiz gardiyan olarak gireceği cezaevinde bir anda mahkum konumda kalması ile yaşananlara bambaşka bir gözle bakmaya başlıyor. Karısından haber alamayan, pek çok suçlu ile aynı yerde hayatının risk altında olduğu bu sürede Juan öfke ve kaygı gibi duyguların ortaya çıkışına hakim olamadığı bir duruma gelirken sosyal uyum bozukluğu kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bir noktadan sonra kontrolünü tamamen kaybeden Juan'ın, filmin başındaki naif karakteri kaybolurken Juan bir anda filmin sürprizli adamı oluveriyor.
Juan'ın adım adım mahkum psikolojisine girdiğini gördüğümüz sıralarda, filmin en başında tüm izleyenlerin antipatisini toplayan Malamadre ise daha anlaşılabilir birine dönüşmeye başlıyor. Sisteme karşı gelme savaşı olarak adlandırabileceğimiz bu isyan, ellerine sopalarını alan bilinçsiz mahkumların bir hareketi olmaktan çok daha ötede. Toplumsal adalet yargısını tekrar sorgulatan film, bunu yaparken izleyicisini mahkumların gözünden hapishane ortamına tekrar bakmaya iterken tüm bu etkiyi lider vasıfları ve adalet talebi ile Malamadre üzerinden sağlıyor. İyi ve kötü kavramlarının net bir zemin üzerine oturtulmadığı filmde, gerçekçilik ön plana çıkıyor. Her bir karakter iyi ve kötü olarak adlandırabileceğimiz pek çok eyleme imza atarken kendince nedenler sunarak izleyicisine, ben ne yapardım sorusunu sorduruyor.
Celda 211'de gerilim ve aksiyon hiç eksik olmuyor. Filmde sınırlarını asla kestiremediğimiz karakterlerin olması ise sık sık sürprizlerle dolu sahneleri karşımıza getiriyor. Bazı sahneler bu kadar da olmaz dedirtse de senaristler hikâyedeki her olayı bir nedene bağlamaya çalışmışlar. Beklenmedik olay örgüsünde, güvensizlik ve şüphe baş gösterdikçe karakterler arası etkileşimler filmin sürükleyiciliğini sağlıyor ve izleyenlerin gerilim seviyesini arttırıyor. Gerçek bir hapishane ortamının olması ve hikâye unsurlarının akıllıca birbirine bağlanması filmin başarısını tastikler nitelikte. Yumuşak sahne geçişleri gördüğümüz filmde kullanılan tonlar ise özgürlük ve mahkumiyet kavramalarını görsel olarak aklımıza yerleştirmekte etkili oluyor. Celda 211'in başarısının bir diğer ayağını ise muhteşem oyuncuları oluşturuyor. Özellikle Malamadre karakterine hayat veren Luis Tosar'ın baş döndüren oyunculuğu filmi başka bir yere taşırken, filmdeki tüm oyuncular takdire şayan bir performans sergiliyor.
Film çekim açılarının kalitesi ile biraz düşündürse de diğer noktaları bu açığın üstünü örtmeyi başarıyor. Güzel bir sistem eleştirisini farklı bir boyutta ele alan Celda 211, her bir karaktere ve sahneye birden fazla anlam yükleyerek filmi tekrar tekrar izlemeye davet ediyor. Faşizm, insaniyet, masumiyet, iyi, kötü gibi pek çok kavrama dair kafa yormamıza neden olan film, gerçek suçlunun kim olduğu sorusunun cevabını ise izleyiciye bırakır. Az kişi tarafından bilinen kıymetli sinema eserlerinden biri olan Celda 211, hapishane konulu filmlerden zevk alan seyircilerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir yapım.




Yorum Bırakın