Tren yolculukları, beyaz perde izleyicisi ile çoğu zaman romantik bir öge olarak paylaşılmıştır. İzleyenlerde nostaljik bir hava bırakan tren yolculukları, özellikle son dönemde aksiyon, bilim kurgu ve hatta korku olmak üzere farklı türlere de mekânsal destek sağlamıştır. Yaratıcı senaryoları ile dikkat çeken ve mâkan olarak trenleri seçmiş filmleri sizler için derledik...
Savaş pilotu olan Colter Stevens; uyandığında kendini başka bir bedenin içinde, banliyö treninde seyahat ederken bulur. Hiç tanımadığı bir kadınla sohbet ederken, buraya nasıl geldiğini ve neler olduğunu anlamaya çalışan Stevens, aslında oldukça sıra dışı bir hikâyenin baş kahramanıdır. Devlet destekli gerçekleştirilen "Yaşam Şifresi" isimli program kapsamında, başka bir hayatın son sekiz dakikası içinde, Stevens'ın görevi trende gerçekleşecek bomba faciasını engellemektir.
Başrollerinde Jake Gyllenhaal ve Michelle Monaghan'ı izlediğimiz filmin yönetmen koltuğunda ise Duncan Jones oturuyor. Neredeyse tamamı bir trende geçen film, aksiyon ve gizemi bir arada izlemek isteyenler için oldukça keyifli bir alternatif oluşturuyor.
Küresel ısınmanın önüne geçmek için yapılan bir deneyin başarısız olması dünyanın sonunu getirmiştir. Bu felaketten sağ kalanlar ise dünyayı dolaşan bir tren olan Snowpiercer'da hayata tutunmuşlardır. Ancak sınıfsal eşitsizlik burada da gün yüzüne çıkmış ve trendeki insanlar yaşadıkları vagonlara göre sınıflandırmıştır. Ön vagonda yaşayanlar tarafından ezilen arka vagon halkı ise bu sisteme son vermek için savaşmak zorundadır.
Güney Koreli Bong Joon Hoo'nun gözünden izlediğimiz film, yönetmen birçok ödül kazandırmayı başarmıştır. Muhteşem oyunculukları ile göz dolduran filmin kadrosunda Chris Evans, Kang-ho Song, Ed Harris, Tilda Swinton ve Jamie Bell gibi isimleri izliyoruz. Bolca alt metin barındıran Snowpiercer, tek mekânda geçen etkili bir post apokaliptik yapım.
Amerikalı bir milyoner, Doğu Ekspresi'ndeki yolculuğunda gizem dolu bir cinayete kurban gitmiştir. Bu sırada aynı trende yolculuk yapan ünlü dedektif Hercule Poirot, bu sır perdesini aralamak zorunda kalır. Poirot'in derin araştırmaları ise olayların göründüğünden daha karmaşık olduğunu gösterir.
Agatha Christie'nin romanından beyaz perdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda, Thor filmi ile adını çokça duyduğumuz Kenneth Branagh oturuyor. Filmde aynı zamanda oyunculuk performansını da sergileyen Branagh'a; Michelle Pfeiffer, Josh Gad, Derek Jacobi, Penelope Cruz, Elliot Levey ve Johnny Depp gibi pek çok ünlü isim eşlik ediyor. Film, oyuncu kadrosu ve hikâyesi ile dikkat çekse dahi, işleyişi sebebi ile pek çok eleştiri almış ve beyaz perde de beklediğini bulamamıştır.
Çin'den Moskova'ya, Trans Sibirya ile giden Roy ile Jesse'nin seyahat sırasında ilginç bir çiftle yolları kesişir. İkilinin kısa sürede samimi oldukları bu gizemli insanların, göründükleri kadar masum olmadıkları ise kısa sürede anlaşılır. Tren mola verdiği esnada Roy geride kalır ve artık Jessie tehlike ile baş başadır.
Amerikalı yönetmen Brad Anderson'ın gözünden izlediğimiz film, izleyicisine başarılı bir gizem aksiyon filmi sunuyor. Transsiberian oyuncu kadrosunda ise Emmy Ödüllü oyuncu Woddy Harrelson, Eduardo Noriega, Emily Mortimer, Kate Mara ve Ben Kingsley gibi başarılı oyuncuları topluyor. Film, izleyenleri gerilim dolu bir hikâye ile 2008 kışına götürmeyi başarıyor.
1941 yılında bir Yahudi köyüne Nazilerin baskın yapacağı haberi gelir. Evlerini terk etmek zorunda kalan köy sakinleri akıllıca bir oyuna başvurur. Halk, Nazilerin kontrolünde gibi görünen ancak tamamı köy halkından oluşan bir tren yolculuğu ile bu soykırımdan kaçmayı planlar.
Müzikleri Goran Bregoviç'e ait film, ruha dokunan ezgileri ve replikleri ile izleyenleri büyülemeyi başarıyor. Sıra dışı hikâyesi, absürt tarafı ile ritmi asla düşmeyen filmin yönetmenliğini ise Radu Mihaileanu üstleniyor. Oyunculuk performansları ile de göz dolduran film; akıcılığı ile dram, komedi ve savaş türlerini bir arada görmek isteyenleri filmi izlemeye davet ediyor.
1. Source Code (2011)
Savaş pilotu olan Colter Stevens; uyandığında kendini başka bir bedenin içinde, banliyö treninde seyahat ederken bulur. Hiç tanımadığı bir kadınla sohbet ederken, buraya nasıl geldiğini ve neler olduğunu anlamaya çalışan Stevens, aslında oldukça sıra dışı bir hikâyenin baş kahramanıdır. Devlet destekli gerçekleştirilen "Yaşam Şifresi" isimli program kapsamında, başka bir hayatın son sekiz dakikası içinde, Stevens'ın görevi trende gerçekleşecek bomba faciasını engellemektir.
Başrollerinde Jake Gyllenhaal ve Michelle Monaghan'ı izlediğimiz filmin yönetmen koltuğunda ise Duncan Jones oturuyor. Neredeyse tamamı bir trende geçen film, aksiyon ve gizemi bir arada izlemek isteyenler için oldukça keyifli bir alternatif oluşturuyor.
2. Snowpiercer (2013)
Küresel ısınmanın önüne geçmek için yapılan bir deneyin başarısız olması dünyanın sonunu getirmiştir. Bu felaketten sağ kalanlar ise dünyayı dolaşan bir tren olan Snowpiercer'da hayata tutunmuşlardır. Ancak sınıfsal eşitsizlik burada da gün yüzüne çıkmış ve trendeki insanlar yaşadıkları vagonlara göre sınıflandırmıştır. Ön vagonda yaşayanlar tarafından ezilen arka vagon halkı ise bu sisteme son vermek için savaşmak zorundadır.
Güney Koreli Bong Joon Hoo'nun gözünden izlediğimiz film, yönetmen birçok ödül kazandırmayı başarmıştır. Muhteşem oyunculukları ile göz dolduran filmin kadrosunda Chris Evans, Kang-ho Song, Ed Harris, Tilda Swinton ve Jamie Bell gibi isimleri izliyoruz. Bolca alt metin barındıran Snowpiercer, tek mekânda geçen etkili bir post apokaliptik yapım.
3. Murder on the Orient Express (2017)
Amerikalı bir milyoner, Doğu Ekspresi'ndeki yolculuğunda gizem dolu bir cinayete kurban gitmiştir. Bu sırada aynı trende yolculuk yapan ünlü dedektif Hercule Poirot, bu sır perdesini aralamak zorunda kalır. Poirot'in derin araştırmaları ise olayların göründüğünden daha karmaşık olduğunu gösterir.
Agatha Christie'nin romanından beyaz perdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda, Thor filmi ile adını çokça duyduğumuz Kenneth Branagh oturuyor. Filmde aynı zamanda oyunculuk performansını da sergileyen Branagh'a; Michelle Pfeiffer, Josh Gad, Derek Jacobi, Penelope Cruz, Elliot Levey ve Johnny Depp gibi pek çok ünlü isim eşlik ediyor. Film, oyuncu kadrosu ve hikâyesi ile dikkat çekse dahi, işleyişi sebebi ile pek çok eleştiri almış ve beyaz perde de beklediğini bulamamıştır.
4. Transsiberian (2008)
Çin'den Moskova'ya, Trans Sibirya ile giden Roy ile Jesse'nin seyahat sırasında ilginç bir çiftle yolları kesişir. İkilinin kısa sürede samimi oldukları bu gizemli insanların, göründükleri kadar masum olmadıkları ise kısa sürede anlaşılır. Tren mola verdiği esnada Roy geride kalır ve artık Jessie tehlike ile baş başadır.
Amerikalı yönetmen Brad Anderson'ın gözünden izlediğimiz film, izleyicisine başarılı bir gizem aksiyon filmi sunuyor. Transsiberian oyuncu kadrosunda ise Emmy Ödüllü oyuncu Woddy Harrelson, Eduardo Noriega, Emily Mortimer, Kate Mara ve Ben Kingsley gibi başarılı oyuncuları topluyor. Film, izleyenleri gerilim dolu bir hikâye ile 2008 kışına götürmeyi başarıyor.
5. Train De Vie (1998)
1941 yılında bir Yahudi köyüne Nazilerin baskın yapacağı haberi gelir. Evlerini terk etmek zorunda kalan köy sakinleri akıllıca bir oyuna başvurur. Halk, Nazilerin kontrolünde gibi görünen ancak tamamı köy halkından oluşan bir tren yolculuğu ile bu soykırımdan kaçmayı planlar.
Müzikleri Goran Bregoviç'e ait film, ruha dokunan ezgileri ve replikleri ile izleyenleri büyülemeyi başarıyor. Sıra dışı hikâyesi, absürt tarafı ile ritmi asla düşmeyen filmin yönetmenliğini ise Radu Mihaileanu üstleniyor. Oyunculuk performansları ile de göz dolduran film; akıcılığı ile dram, komedi ve savaş türlerini bir arada görmek isteyenleri filmi izlemeye davet ediyor.
Yorum Bırakın