Gerisinde bu kadar çarpan kalp, bu kadar seven yürek bırakan insanlar ölmemiş demektir.

Sinema, tiyatro ve televizyon tarihimiz pek çok önemli isimden oluşmaktadır. Bizi ağlatan, güldüren, düşündüren, heyecanlandıran isimleri tek tek yazmaya sayfalarımız yetmez. Nice karakterlere can veren isimlerle gönül bağı kurduk, nicelerinden "iyi insan" olmayı öğrendik. Hangimiz Hulusi Kentmen'i "babamız", Erol Taş'ı "düşmanımız" olarak görmedi? Nice böyle önemli isimlerle aile olduğumuzu hissetmedik? Ancak sinema tarihimizde "bir aile" vardır ki herkes tarafından sevilen, saygı duyulan. Kendileri maalesef ki aramızda olmadığı için içimiz sızlar, gözlerimizde yaş ve sevgi ile seyrederiz: TOSUN AİLESİ Necdet Tosun'u evimizin çok sevdiğimiz tonton aşçımız, Gürdal Tosun'u evimizin en zeki kardeşimiz ve Erdal Tosun'u tüm dertlerimize derman olabilecek abimiz olarak görmeyenimiz mi var?

Sevgi, saygı, özlem ve minnet ile ... Tosun Ailesi

NECDET TOSUN

[caption id="attachment_63412" align="alignleft" width="203"] Necdet Tosun (1926-1975)[/caption] 3 Ağustos 1926 tarihinde Balıkesir’de dünyaya gelen Necdet Tosun, hepimizin evine misafir olmaya başlamadığı zamanlarda çeşitli meslekler ile hayatına devam ediyordu. Lokantacılıktan, leblebi satıcılığına kadar çeşitli işlerle uğraşan Necdet Tosun, sinema ve film dünyasına ilgili olacak ki, terzilik ile uğraştığı dönemlerinde Burhaniye'ye çekim için gelen filmcilerin arasına karışacak ve deyim yerindeyse "keşfedilecektir". Sahip olduğu fiziksel karakteri ile dikkati üzerine çeken Necdet Tosun teklif alır ve İstanbul'a davet edilir. Şans eseri sinemaya adımını atan Necdet Tosun, zaman içerisinde hayatımıza da adım atacak ve herkesin bildiği, saygı gösterdiği bir aktör olarak karşımıza çıkacaktır. Sinema hayatına Muharrem Gürses'in yönettiği "Allı Gelin" ile, Vahi Öz, Mine Coşkun ve Atıf Kaplan ile rol arkadaşı olarak başlar. (İsimler lütfen yabancı gelmesin. Muharrem Gürses'i Hababam Sınıfı hikayesinin geçtiği, Özel Çamlıca Lisesi'nin müdürü, Vahi Öz'ü de "Bedihaa" repliğinden tanırız.) Necdet Tosun genellikle güler yüzlü, şişman aşçı, zaman zaman da filmlerin kötü karakteri olarak hafızalarımızda yer edinmiştir. Kötü karakterleri canlandırdığı filmlerde bile sempatikliğinden ödün verememiştir ama. Necdet Tosun iş sebebiyle gittiği Almanya'da trafik kazası geçirir ve İstanbul'a getirilir. İstanbul'a getirilişinden 13 gün sonra, 10 Mayıs 1975 tarihinde aramızdan ayrılır. Geriye 400'e yakın film, İstanbul'a getirildikten sonra hastanede çektirdiği aşağıdaki son fotoğraf ve 2 pırlanta gibi evlat bırakır; Gürdal Tosun ve Erdal Tosun.

ERDAL TOSUN

[caption id="attachment_63440" align="alignleft" width="226"] Erdal Tosun (1963–2016)[/caption] "Ne olmuş yani büyük adam olamadıysak. Hayallerimizi de satmadık ya!" 9 Nisan 1963 tarihinde İstanbul doğumlu olan Erdal Tosun, aslen Balıkesir Burhaniyeli. Henüz 12 yaşındayken babası Necdet Tosun'u toprağa verdi. Baba mesleği olan oyunculuğu çok sevmiş olsa ki, Beyoğlu Fındıklı Lisesi'nden 1980 yılında mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na giriş yaptı. Sinema hayatına 1981 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, senaryosunu Atıf Yılmaz ve Necati Cumalı'nın yazdığı, başrollerinde Türkan Şoray, Cihan Ünal ve Hümeyra'nın bulunduğu MİNE filmiyle 1 Ocak 1983 tarihinde başlangıç yaptı. 1985 yılında İstanbul Devlet Tiyatroları'nda Wolker Ludvig ve Rainer Hachfeld'in yazdığı Lokomopüf oyununda yer aldı. Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı'dan mezun olduktan sonra Uğur Yücel, Tilbe Saran gibi başarılı tiyatrocularla birlikte "Özel Tiyatro"yu kurdu. 1988 yılında Woody Allen'ın "Tanrı" isimli oyunuyla sahne hayatına başlayan tiyatro topluluğu yakın bir zaman içerisinde dağıldı. İlerleyen zamanlarda Murathan Mungan'ın Mezopotamya Üçlemesi; Mahmud ile Yezida, Taziye, Geyikler Lanetler oyunlarında Antalya Devlet Tiyatrosu ile çalıştı. Zaman içerisinde Devlet Tiyatroları'ndaki çalışmalarına son verip, 11 Kasım 1994'te Necati Akpınar ve Yılmaz Erdoğan tarafından kurulan BKM Oyuncuları arasına katıldı. Bu topluluk adı altında oluşturan proje, üzerinden yıllar geçse de adından bahsettirecek, Erdal Tosun'u ve Gürdal Tosun'u ülkece tanımamıza sebep olacaktır; Bir Demet Tiyatro. Eyvah Necdet, Spartaküs Vedat, İri Hikmet, Hidayet ve Ekmekçi Danyal karakterleri ile gönlümüze taht kurdu Erdal Tosun. Hayatının sonraki dönemlerinde yer aldığı her işte başarılı oldu. Rina'da Memo, Organize İşler'de Üzeyir Abi, G.O.R.A'da Rendroy, Çakallarla Dans'ra Bestami Muço, Gönül Yarası'nda Haşmet, Vizontele'de Şeyhmuz... Nasıl unutulabilir? Son olarak 2016 yapımı Türk Komedi filmi Küçük Esnaf'ta Haydar karakterini canlandıran Erdal Tosun kariyeri boyunca onlarca projede görev aldı. Hayatını oyunculuğa, iyi insan olmaya ve bilginin gücüne adayan sanatçımız 30 Kasım 2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasının ardından hayata gözlerini yumdu. Henüz 53 yaşındayken aramızdan ayrılan Erdal Tosun'dan öğrenecek çok şeyimiz vardı. Nasıl özlemeyiz... Nur içinde yat güzel insan. 

Hüzünlü Değilim Mizacım Böyle (Rina-2010)

Senin Yüzüne Noldu? (G.O.R.A - 2004)

Spartaküs'ün Hikayesi (Bir Demet Tiyatro)

Bi ara çok konuştum,hiç faydasını görmedim,bıraktım (Organize İşler-2005)

dipnot 1: 2016 yılında aramızdan ayrılan; Vizontele, GORA, Düğün Dernek, Gönül Yarası gibi filmlerle hafızalara kazınan Erdal Tosun ile Bir Demet Tiyatro’nun meşhur Tombalak’ı Gürdal Tosun için yıllar önce birlikte yer aldıkları sahnede, İstanbul Komedi Festivali’nin ‘Daima’ bölümü kapsamında hazırlanan belgesel ; (Muhakkak izlemelisiniz) dipnot 2: Bir Demet Tiyatro'nun 114. bölümü Gürdal Tosun'a adanmıştır. 38:36. dakikasından itibaren duygularımıza engel olamadığımız sahneyi, sevenleri ve merak edenleri için paylaşıyoruz;   kaynak: 1 , 2