"Jazztronica" olarak da bilinen tür; caz, funk, soul ve çağdaş elektronik müziğin harmanıdır. Caz, 20. yüzyılın ortalarına kadar popüler, sevilen bir eğlence müziğiydi. Big Band'ler oldukça popülerdi hatta ünlü caz sanatçıları aynı zamanda dönemin sevilen sinema yıldızlarıydı.
Fransızca'nın en zarif dillerden biri olduğu sugötürmez bir gerçek. Konuşma esnasında bile oldukça melodik duyulan bu dili, müziğe en çok yakışan diller listesinde iyi bir sıraya koymamak elde değil. Kuşkusuz Fransızca ve müzik yan yana geldiği zaman; aşık olmak, kırmızı şarap, Paris gibi çağrışımları da beraberinde getiriyor.
2 Temmuz 1961'den bu yana tam olarak 57 yıl oldu. 57 yıl önce bugün Amerikan edebiyatının en değerli kalemlerinden biri olan Ernest Hemingway, evindeki av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Gerekçesi ise bedensel ve ruhsal sağlığının bozulması üzerine artık yazamadığı ve avalanamadığı, dolayısıyla bir işe yaramadığını düşünmesiydi.
Caz müzik, sinemada çoğu zaman karşımıza çıkmıştır. Bazen bize hissettirmeden dekorun bir parçası olarak (bir caz kulübünün ses arka planı), bazen basmakalıp sahnelerde (şehirlerde gece manzaraları, takip sahneleri), bazen ise direkt filmin oyuncuları tarafından seslendirilerek karşımıza çıkıyor.
Filmlerini izlememiş, hatta hayatınızda hiç film izlememiş bile olsanız "Charlie Chaplin" ismini duyduğunuzda gözünüzde komik bıyığı, vücuduna tam olmayan giysileriyle o dev "küçük adam" canlanacaktır. Kendisi de bir konuşmasında Hz. İsa'dan daha çok tanındığını dile getirmiştir ve haklıdır.