80'ler deyince hepimizin aklına Queen, Madonna, Michael Jackson, Depeche Mode geliyor belki ama tabii ki her şeyin doruklarda ve aşırılıklarla yaşandığı 1980'ler müziği bundan ibaret değil.

İngiliz besteci ve ve müzikal tiyatro emprezaryosu, Emmy, Grammy ve Tony Ödülleri sahibi Andrew Lloyd Webber'ın ismini mutlaka duymuşsunuzdur. Hayalperestlerin, duygusalların, renkli dünyalara özlem duyanların veya sadece estetiğe önem verenlerin sanatı olan müzikal türünde önemli eserler veren Webber, kariyeri boyunca 17 müzikale imza atmış bir sanat devi. Kendisinin en ünlü müzikal eseri sayılabilecek olan, Gaston Leroux romanı Operadaki Hayalet (Le Fantôme de L'Opéra) ilk kez 1986 yılında, Kraliçe Elizabeth'in 60. yaşı şerefine sergilendi. 1970 ve 1980'li yıllardan bugüne dek de Andrew Lloyd Webber ismi Broadway'de ve dünyanın dört bir yanında, deha kelimesi ile birlikte anılıyor.

Grammy adaylığı bulunan, Çin asıllı Amerikalı müzisyen Zhu ile tanışın. Bu ismi popüler şarkıların remixlerini dinlerken pek çok kez görmüş olabilirsiniz. Sosyal medya platformlarında pop şarkılarına kattığı yorumlarıyla gündeme gelse de orijinal, yenilikçi anlayışı ile elektronik müziğe yön veren Zhu'yu bu yazımızda sizlere dinlememiş olabileceğiniz parçaları ile tanıtıyoruz.

Asıl adı Mladen Solomun olan, 27 Aralık 1975 doğumlu "Solomun", deep house müzik tarzını seven insanlar tarafından sıkça dinlenen bir DJ. Fakat kendisi ününü sadece ürettiği şarkılarına değil, aynı zamanda prodüktörlük yapmasına da borçlu.

Pink Floyd şarkılarından yedi muazzam şarkı sözünü sizler için derledik.

Hard rock sevenlerin çalma listelerinden eksik etmediği Blue Öyster Cult şarkıları aslında pek çoğumuzun karşısına bir yerlerde çıkmış olabilir; izlediğimiz bir dizide, önünden geçerken sesine kulak verdiğimiz bir barda...

Balkanlardan çıkıp müziğini dünyaya taşıyabilmenin örneği, sıra dışı klarnetçi İsmail Lumanovski'ye kısa bir bakış.