2010'ların En İyi Drama Dizileri - II

2010'ların En İyi Drama Dizileri - II
  • 0
    0
    0
    0
  • 2010'lu yılların en iyi drama dizileri listesinin ilk kısmını sizlerle paylaşmıştık. On sene boyunca o kadar iyi drama dizileri izledik ki liste tabii ki ilki ile sınırlı kalmadı. İşte devamı...

    1. Breaking Bad (2008-2013)

    Bryan Cranston'a dört sene üst üste, drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran dizi ile başlıyoruz listemize. Breaking Bad; kanser hastası bir kimya öğretmenin, öğrencisi ile birlikte uyuşturucu yapıp satmasını konu alıyordu. Kaybedecek bir şeyinin kalmamasının, insanı korkunç yönde değiştirebileceğini işliyordu. Dizi o kadar çok izlendi ki Bryan Cranston'un canlandırdığı Walter White karakteri, ikonik bir karaktere dönüştü ve replikleri ezbere söylenebilecek kıvama geldi.

    2. The Walking Dead (2010- )

    Çizgi romandan uyarlama olan dizi 2010'da başladı ve hala devam ediyor. Altıncı sezondan sonra izlenme oranları düşse de hala en çok izlenen diziler arasında. The Walking Dead; postapokaliptik bir dönemde, insanların hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Aslında bir yandan da insanların neden toplum oluşturma ihtiyacına gerek duyduğuna değiniyor. Sıradan bir zombi dizisi gibi başlasa da zamanla insanların, zombilerden bile daha tehlikeli yaratıklara dönüşmesini izliyoruz. Şu an sezon arasında olan dizi; 2020 yılının Şubat ayında yeni bölümleriyle, onuncu sezonuna kaldığı yerden devam edecek.

    3. Game of Thrones (2011-2019)

    George R. R. Martin'in yazdığı kitaptan uyarlanan dizi; ilk sezonda, ana karakterlerden birini öldürmesiyle dikkatleri üzerine çekmişti. Fantastik bir dünyada, yedi krallığın taht için verdikleri savaşlardan çok; karakterler arasında dönen entrikalar ve diyaloglar için izledik, Game of Thrones'u. Final sezonu ve finaliyle hayranlarını tatmin etmese de dizinin her sezonu heyecanla izlendi. Tahta geçme hevesiyle etik değerlerden ödün veren hatta ölüp giden karakterler ile; insandaki iktidar olma hırsının, fantastik dünyada bile var olduğu anlatıyordu.

    4. Orange Is the New Black (2013-2019)

    Gerçek olaylara dayanan OITNB, bir kadının hapishanede kaldığı zamanları anlatıyordu. Minimum güvenlikli bir hapishane; mahkumundan gardiyanına, müdüründen memuruna tüm karakterleriyle küçük bir toplumu temsil ediyordu. Doğal olarak da hapishanede yaşanan olaylar üzerinden, sağlam bir toplum eleştirisi işleniyordu. OITNB'in en çok sevilen yanı ise her bir karakterin hikâyesini ve hapishaneye düşme sebebini, ayrı ayrı işlemesiydi.

    5. This Is Us (2016- )

    İzlerken içimizi sıcacık yapan zaman zaman da gözlerimizi dolduran dizide, üçüzlere sahip olan bir ailenin yaşamını izliyoruz. Aile üyelerinin hayatlarındaki inişlerini, çıkışlarını, sevinçlerini, üzüntülerini, heyecanlarını, hayal kırıklıklarını, mücadelelerini, birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini seyrederken; kendiniz de o ailenin bir parçasıymış gibi onlarla birlikte üzülüp onlarla birlikte seviniyorsunuz. This Is Us'un en çok sevilen yanı şüphesiz ki geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı; muazzam bir uyum içinde anlatması. Şu an sezon arasında olan dizi, 2020 yılının Ocak ayında yeni bölümleriyle geri dönecek.

    6. Big Little Lies (2017- )

    Bünyesinde birbirinden başarılı kadın oyuncuları toplayan Big Little Lies, küçük bir sahil kasabasında yaşanan bir cinayeti ve beş kadının bu cinayetle olan ilişkisini anlatıyor. Bu beş kadını, ailelerini ve hepsinin birbirleriyle olan ilişkilerini işlerken; her bir ailenin kendi içindeki farklı problemlerine değiniyor. Dizinin birinci sezonunda cinayetten öncesini, ikinci sezonunda da cinayetten sonrasını izledik. Üçüncü sezonda ise ne izleyeceğimiz merak konusu. Kim bilir belki de yeni bir cinayet ile karşımıza çıkacaktır.

    7. Mindhunter (2017- )

    1970'lerde geçen dizi, o dönemde yaşanmış olan gerçek olaylara dayanıyor. FBI'ın, seri katillerin fiziksel ve psikolojik profillerini çıkarmak için Davranış Birimi'ni kurması ve bu birim sayesinde gerçekleşebilecek cinayetleri engellemeye çalışmasını anlatıyor. İki FBI ajanı ve bir psikiyatrın; bir zamanlar Amerika'ya korku salmış, insanların ismini anmaya bile çekindikleri seri katillerle röportaj yapmalarını izliyoruz. Mindhunter'ın en etkileyici yanı, bu katillerle gerçekleştirilen diyaloglar ve katilleri oynayan karakterlerin, bu kişilere fiziksel olarak neredeyse tıpa tıp benzetilmesi. Şimdiye kadar iki sezonu yayınlanan dizinin gelecek sezonları, hayranları tarafından dört gözle bekleniyor.

    8. Chernobyl (Mini Dizi, 2019)

    Chernobyl, mini dizi olarak sadece beş bölüm yayınlandı ve tadı damağımızda kaldı. 1986'da gerçekleşen, etkisi yıllarca süren ve hala daha sürmeye devam eden Çernobil Nükleer Santrali'nin patlamasını ve ardından yaşanan faciayı anlatıyor. İnsanoğlunun, yeryüzündeki her bir canlıya karşı; en tehlikeli varlık olduğunu işliyor. Chernobyl'in başarılı bir yapım olmasını sağlayan noktalardan biri; nükleer fizikteki bilimsel ve teknik kavramları, seyircinin anlayabileceği seviyede vererek orada ne yaşandığına dair fikir verebilmesiydi. Diğer bir nokta ise, patlamanın etkisini tüm gerçekliğiyle aktarabilmesi.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.