Engin Akyürek, ismini Cuma günleri Kanal D'de yayınlanan Yabancı Damat dizisi ile duyursa da 2018 senesinde birinci baskısı yayınlanan "Sessizlik" isimli öykü kitabı ile de edebiyat alanındaki başarısını sevenleri ile buluşturmuş.
Ankara'da yaşayan insanlar genellikle bir mahalle ya da bir semte yerleşir ve kolay kolay oradan taşınmazlar. Belki de bu bütün şehirler için geçerlidir ama ben 25 senedir Ankara'da yaşadığım için buranın özelliğini vurgulamak istedim. Bundan bir "5 sene önce yaşadığım semtteki en önemli konu, Engin Akyürek ve ailesinin bir üst sokağımızdaki sitede oturduğuydu. Bir yandan çok ilginç gelirken bir yandan çok takdir ediyordum. İlginç geliyordu çünkü sıradan olarak nitelendirdiğimiz, sokakta yürürken ya da markette alışveriş yaparken karşılaştığımız insanların nasıl insanlar olduğunu bilmediğimiz gibi, hayatta bu şekilde başarısını Türkiye'ye mal edecek insanlardan birisi olduğunu da tahmin edemiyorsunuz haliyle. Takdir ediyordum çünkü semtimizden böyle bir insan başarısı ile güzel bir çizgi çiziyordu oyunculuk sektöründe.
Bu konuya neden girdim? Çünkü Engin Akyürek'in kitabında anlattığı hikayeler genellikle 80'ler ya da 90'larda çocuk olanların hikayelerine benziyor ve çoğunlukla mahalle hikayelerini kapsıyor. Komşuluklar, sokaklarda oyun oynayan arkadaş gruplarının başından geçen hikayeler, mektup arkadaşları, eski sevgililer... Bütün bunları okurken hepsi kurgu olsa bile kendi yaşadığım mahallede, sokaklarda ve caddelerde gerçekleşmiş gibi hissediyorum bu da bana birisinin hayatına sanki 3. bir göz olarak dahil olmuşum hissiyatı uyandırıyor. Muhtemelen bunun bir sebebi de gerçekten anlatım tarzının su gibi akıp gitmesi. Ne yazarsa yazsın o kadar akıcı bir dil kullanmış ki, hikaye göz açıp kapıncaya kadar bitiyor. Ha, şöyle bir üzücü yanı var -ki bence bu genel kısa öykülü kitaplara ait bir özellik- tam bir hikayeye alışıyorsunuz, kendinizi karakterlerin yerine koyuyorsunuz, hikaye bitiyor. Hele de güzel bir dille anlatılan hikayeyeyse, alışmanızla bitirmeniz anlık oluyor ve biraz sevdiklerinizden erken ayrılmış hissiyatı veriyor.
Kitabın arkasında yazan kısa tanıtım içeriği belki buraya yazmak istediklerimiz daha iyi özetler;
"Engin Akyürek'in Sessizlik adlı öykü kitabı okuru; insanların birbirlerini gözünün içine bakarak tanıdığı, konuşarak dokunduğu, dertleşerek anlaştığı yıllara götürüyor. Çocukların hala çocuk olduğu, boş arazi görünce topu alıp koştuğu, komşuların teklifsizce birbirlerinin kapısını çaldığı, bayramların hep birlikte kutlandığı, mutlulukların, acıların paylaşıldığı... Aşkların like'lara kurban gitmediği, sessizliğin ayrılık anlamına geldiğinin bilindiği yıllara..."
Eğer içinizi ısıtan ve sizi eskilere götürmek isteyen bir kitaba sığınmak isterseniz, Sessizlik sizin için mükemmel bir adres olacaktır.
Kitabın geliri ise Darüşşafaka'ya bağışlanıyor.


Yorum Bırakın