Çoğumuzun bildiği gibi popun Kralı Michael Jackson çok küçük yaşta başladı müzik kariyerine. İşçi bir babanın dokuz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldi. Müzikle çok erken yaşta tanıştı demek yerine aslında müziğin içinde doğdu desek daha doğru olur. Müzik meraklısı babasının kurduğu ve grup üyelerinin tamamının ağabeylerinden oluştuğu '‘The Jacksons’' grubuna daha dokuz yaşındayken dahil oldu. Bir gün odasında yatağının üzerinde kendi halinde şarkı söylerken onu gizlice dinleyen annesi tarafından keşfedilen Jackson, kısa sürede gruba vokal olarak girdi. Dönemin büyük yapımcılık şirketi Motown’ın harika yönetimiyle kariyer basamaklarını bir bir çıkan Jackson, erkenden büyük bir şöhret yakaladı. Yıllarca ağabeyleri ile başarılı albüm ve teklilere imza atan Kral’ın, bireysel şöhretinin grubun şöhretinin önünde yürüme zamanı gelmişti. Bireysel ilk albümlerini, bir taraftan The Jackson 5 ile devam ederken çıkartan Michael’ın gruptan ayrı ilk solo albümü 1979 yılında çıktı. Ünlü prodüktör Quincy Jones ile çalışmaya başlayan Kral'ın bu ilk albümü büyük bir beğeni topladı. Ciddi bir satış yakaladı ve önemli ödüller topladı. Ancak Jackson, belki de dünya müzik tarihinin en iyi ismi olarak gösterilmesine neden olacak işlere 80’li yıllarda imza attı. Yine Jones prodüktörlüğünde, aynı adı gibi satış rakamı da ürpertici olan ‘en çok satan albüm’ unvanına sahip Thriller, 87 yılında ise krallığının sınırlarını genişleten Bad albümlerini piyasaya sürdü. Bu yıllarda, bir törende iken çok yakın arkadaşı olan ünlü Hollywood oyuncusu Elizabeth Taylor tarafından ‘Popun Kralı’ diye anons edilince bu unvan Jackson’ın üzerine yapıştı. Müzik kariyerini 60’lı yılların ortasından itibaren sürdüren Jackson için çoğu otorite, zirveye 80’li yıllarda çıktığını aktarıyordu. Merakla beklenen durum ise Kral'ın, dünyanın her anlamda büyük bir dönüşüm yaşadığı 90’lı yıllarda ne yapacağıydı. Kafalardaki sorulara cevabı çok geciktirmedi ve 90’ların daha hemen başında, 1991 yılında ‘Dangerous’ albümünü piyasaya sürdü. Bireysel olarak sekizinci albümü olsa da birçok anlamda hala daha Jackson için yenilik ve ilkler barındıran bu albümü yakından inceleyelim.
Popüler kültürün iliklere kadar hissedildiği, milenyum çağının habercisi, teknolojik anlamda bir eşik olan 90’lı yıllara geldiğimizde, müzik piyasasında yeni işlere imza atan ilk isimlerden biri de Michael Jackson’dı. Bad gibi büyük hit parçalara sahip bir albümün, sırf Thriller’ın selefi olduğu için beğenilmeyen Jackson’ın bu yeni albümünün ne tarz eleştiriler alacağı, ne kadar satacağı, kaç ödül toplayacağı ve hangi şarkılara tekli ve klip özelliklerinin yükleneceği büyük merak konusu oldu. Jackson’ın her röportajında, Thriller ve Bad gibi albümlerinden bir eksiğinin olmadığını söylediği Dangerous için gelen çoğu eleştiri ve kritikse olumlu yöndeydi. Bu albümün en büyük ilki, Jackson’ın daha önce çalıştığı şirketini değiştirmesi oldu. Büyük işlere imza attığı Quincy Jones ile yollarını ayıran MJ, astronomik bir rakamla Sony'le yeni bir sözleşme imzaladı. Beş yıllık bir sürece ve altı albüm ile bir film çalışmasına dayanan kontrat, Michael'a sağladığı ekonomik getiriyle adından çok söz ettirdi. Albüm, sanatçının Amerikan albüm listesinde ilk haftasında bir numaraya yükselen ikinci albümü olduğu gibi bu listenin zirvesinde arka arkaya dört hafta yer aldı. Daha önceki çalışmaları da göz önüne alındığında, olağanda altı ay harcadığı bir albüm kayıtları yerine bu albüme on altı aydan fazla zaman harcayan MJ, kendi diskografisinde en uzun süren albüm kaydına sahip oldu. Albüm için Michael’ın verdiği en önemli değerlendirme ise şu şekilde oldu: "Ben yalnızca dürüst olmak isteyen, insanları mutlu etmeye çalışan biriyim. Tanrı'nın bana verdiği yeteneğim aracılığıyla onlara biraz olsun 'kaçış duygusu' vermek amacım. Kalbim burada işte. Tüm yapmak istediğim bu... Bu albüm de bunu fazlasıyla sağlayacak."
Bu çalışmada tam 14 şarkı yer aldı. Bu bağlamda Jackson’ın solo albümleri arasında, en çok parçanın olduğu eseri Dangerous oldu. Dokuz teklinin yer aldığı albümde, albüme ismini veren parça Dangerous için yeni bir tekli ve klip hazırlanırken, çocuk tacizi davaları nedeniyle bu proje iptal edildi. Albüm, ilk iki ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde dört milyondan fazla satarak sanatçının en hızlı satılan albümü oldu. Albümün hit parçası olan Black Or White’a John Landis yönetmenliğinde çekilen klip olay yarattı. Klip, şiddet, cinsellik ve ırkçılık gibi öğelere gönderme yapıyor; özellikle sonlarına doğru görülen bazı sahnelerle şimşekleri üzerine çekiyordu. Söz konusu klibin, medya ve kamuoyunda yarattığı tartışmalar nedeniyle, Jackson bir basın bülteni yayınlayarak üzüntüsünü ifade etti ve ihtilafa konu olan bölümleri kaldırttı. Bu klip ayrıca, ardışık olarak yüz değiştirme sisteminin kullanıldığı ilk klip oldu. Dönemi için pahalı olan bu teknolojiyi özel olarak kullanmakta ısrarcı olan Jackson’ın, farklı ırklardan insanların ‘bir’ olduğu vurgusunu yapmak istemesiyle alakalıydı. Remember the Time parçasına çektiği klipte yakın arkadaşı ve dönemin ünlü oyuncusu Eddie Murphy’e yer verdi. In the Closet parçasının klibinde ise hiç olmadığı kadar iddialıydı. Michael Jackson’ı kliplerinde bir kadın oyuncu ile hiç bu kadar yakın görmemiştik. Kimilerine göre ise MJ bu klipte fazlasıyla erotikti. Albümün en dikkat çeken parçası, klibi nedeniyle Jam oldu. Bir diğer MJ lakaplı, ünlü Amerikan Basketbolcu Michael Jordan’ın da yer aldığı bu klip adeta buram buram 90’lar kokacaktı. Dünya turnesi kapsamında birçok ülkede birbirinden başarılı konserler veren Michael’ın bir durağı da Türkiye oldu. Üç konser şeklinde planlanan Türkiye ayağı, Ankara ve İzmir performanslarının iptal olmasıyla sadece İstanbul’da gerçekleşti. 93 yılında, İstanbul Beşiktaş İnönü Stadı’nda otuz bine yakın Türk hayranına verdiği konser o kadar etkili oldu ki, sanatçının albümü günümüze kadar ülkemizde beş yüz bine yakın sattı.
Çıkan tekliler, çekilen klipler ve dünya turneleri, Jackson markası ile birleşince albüm, sonraki albüm olan HIStory'nin yayımlanmasına kadar dünya çapında yirmi iki milyon adet satmıştı. Tüm bunlar, Jackson’ın şöhretini 90’lara taşıyan ve bir on yıllık sürece daha etki etmesine yardımcı olan ‘Dangerous’ albümünün özellikleriydi.
Yorum Bırakın