Anthony Hopkins, dünyaca ünlü bir aktör. 1960’lı yıllarda İngiltere’de bulunan RADA’dan mezun olan Hopkins, Oscar Ödülü’ne layık görüldüğü Silence of the Lambs’ın da dahil olduğu 100’e aşkın filmde rol aldı. Hayat arkadaşı ile Los Angeles’ta yaşayan Hopkins’in oyunculuktan başka yetenekleri de var.
Hopkins’in küçükken müzisyen olmak gibi bir hayali vardı. Küçüklüğünden beri müzikle uğraşan Hopkins, pek çok besteye imza attı. Ancak bu bestelerini değerlendirmedi. Eğitim hayatında pek de başarılı bir öğrenci olmayan ünlü oyuncu için müzisyen olmak sadece bir hayal gibi görünüyordu. 1964 yılına gelindiğinde ise “And the Waltz Goes On” adlı parçayı besteledi.
Hopkins besteyi yaptıktan yıllar sonra André Rieu’nun bir konserini izledi. Konseri izledikten sonra eşine, bestesinin Viyana’da çalınmasının ne kadar güzel olabileceğinden söz etti. Hopkins’in kendisi gibi oyuncu olan eşi Stella Arroyave, eşinin bu hayali üzerine ona bir sürpriz yaptı. Bir süre sonra Rieu’dan bir telefon alan Hopkins, eşinin bu sürpriziyle karşılaştı. Arroyave, Hopkins’in bestesini Rieu’ya yollamıştı. Rieu da besteyi alır almaz orkestrasıyla çalışmalara başlamıştı.
2011 Nisan ayında Rieu’nun Maastricht’te bulunan evine giden Hopkins, kendi bestesini Rieu ve ekibinden dinledi. Hopkins, Rieu ve ekibinin performansını oldukça başarılı buldu. Ancak Rieu bununla da kalmadı ve Hopkins’in bestesini Viyana’da bir gösteride sergiledi. Hopkins de oradaydı. Hopkins’in büyük isteği sonunda gerçekleşmişti.
André’nin sınırsız coşkusunu beğendiğini söyleyen Hopkins, onun Dünya çapında 10000 kişiye karşı sergilediğini gösterilere hayran olduğunu belirtti. Hopkins’e göre Rieu, valsi tekrar gündeme getirdi ve bu ona göre oldukça etkileyici. Galler’in işçi sınıfından geldiğini belirten Hopkins, kendisi gibi Rieu’da da bulunan romantizme dikkat çekti. Hayatında çok az duygusal bağlara yer verdiğini belirten ünlü oyuncu, Rieu’yu yakın arkadaşlarından biri olarak görüyor.
Hollandalı bir orkestra şefi olan André Rieu, Dünya’nın en iyi 150 müzisyeni arasında gösterilmekte. Ünlü müzisyene pek çok kişi bestelerini gönderiyor. Ancak Hollandalı müzisyeni daha önce bu kadar şaşırtan bir isim olmadı. Çünkü Rieu, Hopkins’in müzisyen yönünü bilmiyordu. Şaşkınlığına rağmen Rieu, Hopkins’in kendisine yolladığı bestesinin kötü olabileceğini düşünmedi. Ne de olsa Hopkins de büyük bir sanatçıydı.
Ertesi gün Rieu, Hopkins’in bestesini orkestrasıyla beraber çaldı. İlk çalışmadan sonra oldukça büyülendi. Hemen bir kayıt alıp bunu Hopkins’e yolladı. Hopkins’in de beğendiğini öğrendiğinde oldukça gururlandı. Daha sonra Hopkins’i ve eşini Maastricht’e çağırdı. Amacı Hopkins’in bestesini ona canlı olarak dinletmekti. Hopkins geldiğinde kendisi de orkestrası kadar heyecanlıydı. Daha önce Hopkins ile telefonda görüşmüştü ancak ilk defa canlı olarak karşısında yer alıyordu.
Anthony Hopkins’in oyunculuğunu oldukça başarılı bulan Rieu, özellikle Remains of the Day filmindeki performansına hayran olduğunu belirtiyor. Aynı Hopkins gibi Rieu da, Hopkins ile ortak özellikleri olduğunun altını çiziyor. O da ikisinin de sahip olduğu romantizm... Rieu’ya göre bunun dışındaki tüm özellikler iki sanatçı için tamamen farklı. Ancak bu ikilinin çok yakın arkadaş olmalarına engel teşkil etmiyor. Birbirine oldukça saygılı olan bu iki sanatçı, valsin sayesinde çok sağlam bir arkadaşlık kurmuş durumdalar.
Yorum Bırakın